Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/419 E. 2023/645 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/419
KARAR NO: 2023/645
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2019
NUMARASI: 2018/803 Esas – 2019/1104 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 31/10/2015 tarihinde işe gitmek üzere davalı …’ın sevk ve yönetiminde bulunan … plakalı dolmuşa bindiğini, davalı sürücünün dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları nedeniyle oluşan tek taraflı kaza nedeniyle yaralandığını, sol gözünde kesi olup doku kaybının mevcut olduğunu, aynı kazada yaralanan … tarafından açılan davada Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1271 esas sayılı dosyasında davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek, 80.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin poliçede belirtilen manevi tazminata ilişkin limitle bağlı) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/753 esasını alan dava dosyasında, mahkemece dava dosyasının Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1271 esas nolu dosyası ile birleştirme kararı verildiği, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince tefrik kararı verilmesi üzerine davacı vekilinin bu kararı istinaf ettiği, BAM 8. Hukuk Dairesinin 21/12/2017 tarih ve 2017/436 esas 2017/1011 karar sayılı kararı ile; “HMK 168. maddesine göre; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez.” Yine HMK 341/1. maddesine göre; ” İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İlgili madde hükümleri bir ara kararı olan ve HMK 341/1. Maddesinde istinaf yolu açık olan ara kararları arasında sayılmayan tefrik kararına karşı ancak hükümle birlikte istinaf yoluna başvrulabilecektir. Söz konusu tefrik kararı istinafa konu bir karar niteliğinde değildir. Bu itibarla HMK 168, 341/1 ve 352. maddeleri gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 168, 341/1 ve 352. maddeleri gereğince usûl yönünden REDDİNE karar verilerek dosya mahkemesine iade edilmiştir. Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/803 esasını alan davada mahkemece yapılan yargılama sonunda; Kazada kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, kaza dolayısıyla oluşan maluliyet ve sabit iz nedeniyle zararın ağırlığı dikkate alındığında davacı lehine 12.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Sigorta poliçesinde manevi tazminat klozu bulunduğundan ve tazminat limiti 12.500,00 TL olduğundan her üç davalı yönünden 12.500,00 TL tazminatın müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile;1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 12.500,00 TL manevi tazminat alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Alacağa sigorta şirketi bakımından dava tarihi olan 01/06/2016 tarihinden diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 31/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 3-Fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu (-davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olması-) davacının yaralanmasının özellikleri (%2.1 oranında maluliyet ve yüzde sabit iz), tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, ancak kararın kaldırılmasına gerekçe olan yanılgılı uygulamanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nın 353/1-b/2.maddesi hükmü uyarınca; davacı yararına 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi suretiyle esas hakkında yeniden hüküm tesisi gerektiği kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE,a/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE,b/İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına,c/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/İstinaf istemine konu olan Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/10/2019 gün ve 2018/803 Esas – 2019/1104 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a/Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 20.000,00 TL manevi tazminat alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, b/Alacağa sigorta şirketi bakımından dava tarihi olan 01/06/2016 tarihinden diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 31/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, -Fazlaya ilişkin talebin reddine, c/Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.366,20-TL harçtan başlangıçta alınan 273,24-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.092,96-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,ç/Davacı tarafça yapılan 302,44-TL harç, 1.088,00-TL yargılama gideri toplam 1.390,44-TL’nin kabul ret oranına göre 574,44-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,d/Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,e/Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, f/Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 12/04/2023