Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/416 E. 2023/116 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/416
KARAR NO: 2023/116
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2014/868Esas – 2019/1065Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/02/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 14.02.2013 tarihinde, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu … plakalı aracın geri manevra yaparken müvekkillerinin murisi yaya …’ya çarparak önce yaralanmasına sonra da ölümüne neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik müteveffanın eşi … için 1.000,00- TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilsen tahsiline ve davacı eş … için 70.000,00- TL, müteveffanın kızları … ve … için 40.000,00’er-TL manevi tazminatın … ile …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilsen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 27.06.2018 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini davacı … için toplam 55.921,45-TL olarak ıslah etmiş; 25/09/2018 tarihli dilekçe ile; davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ödeme yapılması nedeniyle iş bu davalı yönünden açılan maddi tazminat davasından feragat ettiklerini, diğer davalılar … ve … yönünden ise, bu davalıların maddi tazminattan kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinin ise dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile sorumlu olması nedeniyle, hesaplanan 55.921,45-TL maddi tazminatın kaza tarihi ile dava tarihi arasında arasında işleyen faizi olarak bakiye 5.405,00-TL tazminatın kısmi ödeme tarihi olan 25.09.2018 tarihinden itibaren ticari faizi bilikte davalılar … ve …’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkillerinin kusurunun olmadığını, …’nın ölümü ile kazanın ilgisinin olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”.. 29/02/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı sürücü …’un meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, yaya konumunda olan müteveffa …’nın meydana gelen olayda kusurunun bulunmadığı, davalıların meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketince yargılama aşamasında davacının zararının giderildiği, ancak meydana gelen zarardan davalı sigorta şirketinin, daha önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle, dava tarihinden itibaren sorumlu olduğu, diğer davalılar … ve …’un ise zararın meydana geldiği tarih itibari ile zarardan sorumluluğunun bulunduğu, davacı vekilince de TBK’nun 100. Maddesi kapsamında tazminatın gideriminin talep edildiği, davalı sigorta tarafından yapılan ödemenin diğer davalılar yönünden kısmi ödeme teşkil ettiği, mahkememizce alınan ek rapor ile davacı …’nın bakiye 5.405,23-TL bakiye tazminat alacağının bulunduğunun tespit edildiği, ancak davacı vekilince 5.405,00-TL tazminat talebinde bulunulduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince, davacı vekilinin talebi ile bağlı kalınarak davanın 5.405,00-TL üzerinden kabulüne karar verilmesi gerektiği, aşan istem yönünden ve davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği; manevi tazminat yönünden tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, kazanın meydana geliş şekli, olayın ağırlığı ve tarihi, tarafların kusur durumu ve müteveffanın kusur durumu hep birlikte değerlendirilerek davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği’ ‘ gerekçesiyle, 1.Maddi Tazminat istemi bakımından; A) Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE, B) Davalılar … ve … yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE; 5.405,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının 25/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’ya verilmesine, aşan istemin feragat nedeni ile reddine, 2.Manevi Tazminat İstemi Bakımından DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 18.000,00-TL ve davacı … için 18.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile iş bu davacılara verilmesine, aşan istemlerin reddine, karar verilmiş; davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı … vekili; müteveffanın yolun karşısına geçme durumunun söz konusu olmadığını, yerel mahkeme tarafından olayın hatalı değerlendirildiğini, hükme dayanak bilirkişi raporunda aracın yaya geçidi üzerinde park halinde iken geri manevra yaptığının belirtildiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, manevi tazminatın çok yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-6098 sayılı TBK’nun 74. maddesine göre hukuk mahkemesi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranları ile bağlı değildir.Ancak, ceza yargılaması sonucunda belirlenen maddi olgu hukuk mahkemesi için de bağlayıcıdır. Somut olayda, her ne kadar 29.02.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı sürücünün asli ve tam kusurlu; müteveffa yayanın ise kusursuz olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de ceza dosyasında kesinleşen maddi vakıanın sanık sürücü …’un geri manevra yaparken, karşıdan karşıya geçmek için yaya kaldırımında beklemeyip kaplamaya içerisine giren müteveffa yaya …’nın geri manevra yapan aracın sadmesine maruz kalması şeklinde gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında; davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun kabulü doğru görülmemiştir. Ancak, kazanın oluş şekli, kesinleşen maddi vakıa ve tüm dosya kapsamına göre davalı sürücünün geri manevra yaparken dikkat ve özen kuralına uymadığından asli ( %70), müteveffa yayanın ise karşıdan karşıya geçmek için yakın ilerisinde bulunan ve geri manevra yapan aracı farkedip dikkatli olması gerekirken, gerekli özeni göstermeyip kaldırımdan kaplamaya inmesi nedeniyle tali (%30) kusurlu olduğunun kabulü doğru olacaktır. 2-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47.(6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dosya kapsamına göre, kaza tarihi (14.02.2013), kusur durumu ( %30-%70), tarafların sosyal ve ekonomik durumu, manevi tazminatın amacının, zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek olması, hakimin manevi tazminat miktarını tarafların kusur oranlarına, sosyal ve ekonomik durumlarına, hakkaniyete ve adalete uygun olarak, sebepsiz zenginleşme de teşkil etmeyecek şekilde takdir etmesinin gerekmesi, takdir edilecek miktarın manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da göz önünde tutularak, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerekmesi gibi ilkeler dikkate alındığında davacılar yararına takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olarak hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile, bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçe uyarınca; I-) İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih ve 2014/ 868 Esas, 2019/ 1065 Karar sayılı kararına karşı davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,a-)Davalı … tarafından yatırılan istinaf karar peşin harcının kendisine iadesine,b-)İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına,c-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, II-) İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih ve 2014/ 868 Esas, 2019/ 1065 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; 1/Maddi Tazminat istemi bakımından; A) Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE, B) Davalılar … ve … yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE; 3.783,50-TL (% 70 davalı kusuruna göre belirlenen) destekten yoksun kalma tazminatının 25/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’ya verilmesine, Aşan istemin feragat nedeni ile reddine, 2/Manevi Tazminat İstemi Bakımından; A)Davacı … yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE; 18.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’ya verilmesine, B)Davacı … yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE; 14.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’e verilmesine, C)Davacı … yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE; 14.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’e verilmesine, D)Aşan istemlerin reddine, 3/Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.400,71 TL’den dava açılırken davacı tarafça yatırılan 515,75 TL peşin harç, 187,60 TL ıslah harcı ve 18,47 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 721,82 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.678,89- TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,4/Davacılar vekilince maddi tazminat ve manevi tazminat istemleri yönünden yatırılan 512,33-TL peşin harç ve 18,47-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 530,80-TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5/Davacılar vekilince yapılan 300,00-TL bilirkişi ücreti, 45,70-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 345,70-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 110,62- TL’sinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, 6/Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7/Davacı … yönünden kabul edilen maddi tazminat istemi yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.783,50-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’ya verilmesine, 8/Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesine göre belirlenen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’ya verilmesine, 9/Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesine göre belirlenen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’e verilmesine, 10/Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’e verilmesine,11/Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, … yönünden reddedilen manevi tazminat istemi için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı … ve …’a verilmesine, 12/Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, … yönünden reddedilen manevi tazminat istemi için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesine göre belirlenen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı … ve …’a verilmesine, 13/Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, … yönünden reddedilen manevi tazminat istemi için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı … ve …’a verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 02/02/2023