Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/41 E. 2023/543 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/41
KARAR NO: 2023/543
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2019
NUMARASI: 2019/85 Esas – 2019/924 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili Bakırköy Tüketici Mahkemesi’ne hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; vekil edeni şirket nezdinde, ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın; 01/07/2016 tarihinde karıştığı trafik kazasında … plaka sayılı karşı aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğinin, bu nedenle üçüncü kişi hak sahibine 4.209,71-TL’si hasar bedeli, 2.356,00-TL’si de değer kaybı zararı olmak üzere toplam 6.565,00-TL tazminat ödemesi yapılmak zorunda kalındığını, ancak olay sırasında sigortalı araç sürücüsünün geçerli bir sebebi olmaksızın kaza yerini terk etmesi nedeniyle, davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan davalıya rücu hakkı bulunduğunu ileri sürerek; kaza nedeniyle ödenmek zorunda kalınan 6.565,00-TL tazminatın tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek haksız itirazın iptaliyle birlikte takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı yargılama oturumlarına katılmamış davaya karşı herhangi bir savunmada bulunmamıştır. Bakırköy Tüketici Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda; davacının sigorta şirketi davalının ise ticari amaçla kullanılan kamyon şoförü olduğu dosya kapsamından anlaşıldığı, bu durumda taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmadığı görüşünden hareketle verilen 20/06/2018 gün 2018/113 Esas – 2018/855 Karar sayılı görevsizlik kararının yasa yoluna başvuru olmaksızın kesinleşmesi üzerine dosyanın Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği ve mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurularak, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kaldırılması gerektiği ileri sürülmüştür. Dava şartı niteliğindeki görev sorunu kendiliğinden ve öncelikle incelenmelidir. Taraflar arasında görülmekte olan dava; Zorunlu Trafik Sigortacısı tarafından zarar gören üçüncü kişilere poliçe kapsamında ödenen tazminatın, sigortalısından, rücuan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda davalı gerçek kişi olup, davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın kullanım amacı dosyada mevcut araç kaydında Yük Nakli – Hususi olarak gösterilmiştir. Davalı … ile davacı sigorta arasında düzenlenen poliçede de aracın ticari amaçla kullanıldığı konusunda herhangi bir belirleme bulunmamaktadır. Bu durumda, davalı gerçek kişi tüketici konumunda olup, davacı sigorta şirketi ile aralarında aktedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemidir.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2016/18198 esas ve 2018/3955 karar sayılı emsal içtihadı) Ayrıca, … plaka sayılı araç cinsinin Kapalı. K kamyonet olarak gösterilmiş olması da davacı ve davalı arasında düzenlenen poliçeyi tek başına tüketici işlemi olmaktan çıkarmaz. Dava 07/03/2018 günü, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra açıldığına göre, mahkemece görülmekte olan dava bakımından görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gözetilerek karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı biçimde karar verilmiş olması isabetsiz bulunduğundan, ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK m.353/1-a/3 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve kaldırma kararının gerekçesi dikkate alındığında davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçe uyarınca,1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2019 tarih ve 2019/85 Esas 2019/924 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Kaldırma kararının gerekçesi gözetildiğinde, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,5-İstinaf incelemesinin dosya üzerinden yapılması nedeniyle, avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ise takdiren üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1-a madde hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/03/2023