Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/308 E. 2023/498 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/308
KARAR NO: 2023/498
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2019
NUMARASI: 2017/1079 Esas – 2019/1120 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
KARAR Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu davalıya Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı otobüs ile yabancı uyruklu tırın 08/08/2016 tarihinde çarpışması ile meydana gelen kazada müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin yolcu olması nedeniyle kusurunun bulunmadığını, müteselsil sorumluluk ilkesi gereğince davalının müvekkilinin tüm zararından sorumlu olduğunu, kusur oranının müvekkili yönünden bir önemi bulunmadığını, müvekkilinin şehirlerarası kamyon şoförlüğü yaptığını, kazadan sonra sakat kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00-TL bakıcı ve tedavi giderleri, 500,00-TL geçici iş göremezlik ve 1.000,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.000-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,Yargılama aşamasında sunduğu 11/02/2019 tarihli dilekçesi ile; geçici iş göremezlik taleplerini 12.125,40-TL’ye, sürekli iş göremezlik taleplerini 291.983,26-TL’ye artırdıklarını bildirmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş ve davalı vekili sunduğu beyan dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından yapılan ZKTMS poliçesi ile biletli yolcuların teminat altına aldığını, davacının ise araç sürücüsünün akrabası olduğunu ve hatra binaen araçta bulunduğunu ve zararın teminat kapsamı dışında olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davalı tarafın cevap dilekçesi sunmaması nedeniyle, davacının biletli yolcu olmadığı için zararın teminat kapsamında olmadığına dair beyanlarının savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu ve davacı vekilinin muvafakatinin bulunmaması nedeniyle dikkate alınmadığı, davacının kaza nedeniyle %43 oranında malul kaldığı, 6 ay süreyle geçici iş göremez hale geldiği, davacının içinde bulunduğu … plakalı aracın davalı tarafça Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin düzenlendiği ve davaya konu olayın poliçe teminatı içinde olduğu, davacı tarafın dava dilekçesindeki 500-TL’ye tekabül eden bakıcı ve tedavi giderine ilişkin kısım göz ardı ederek, bilirkişi raporunda belirtilen tutar üzerinden talep attırım dilekçesi sunduğu, duruşmada dava dilekçesinde yer alan tedavi giderleri talebinden feragat ettiklerini beyan ettiği, dosyaya sunduğu 31/05/2018 tarihli dilekçesinde ise 500-TL’lik talebin karşılığını geçici ve sürekli iş göremezlik dönemi bakıcı gideri olarak açıkladığı, davadaki 500-TL karşılığı talebin arttırılan dava değerinden düşüldüğü, aracın ticari araç olup ticari faaliyeti sırasında kazanın meydana geldiği için avans faize hükmedilmesi gerektiği, davalının temerrüdünün 08/09/2016 tarihinde oluştuğu gerekçesi ile; “1-DAVANIN ARTTIRILAN HALİ İLE KISMEN KABULÜNE, 12.125,40 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 291.483,26 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 303.608,66-TL’nin davalı taraftan 08/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı tarafa ödenmesine,Davacının bakıcı ve tedavi giderlerine yönelik taleplerinin reddine” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; ZKTMS sigortası genel şartları A.5.b maddesi gereği yolcu bileti bulunmayan kişilerin taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının, sigortalı araç sürücüsünün akrabası olduğu ve hostes koltuğunda seyahat ettiği, zarardan sorumluluğun ZMM sigortacısına ait olduğu, zararın teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin beyanları mahkemece savunmanın genişletilmesi olarak kabul edilerek dikkate alınmamış ise de yasal mevzuatın uygulanmasının kamu düzeninden olduğu ve resen dikkate alınması gerektiği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı bölümünde düzenlenmiş olup; Kanunun 17. maddesinde: “Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar” açıklaması yapıldıktan sonra, 18. maddesinde: “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar” denilmiştir. 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerine göre, taşımacının sorumluluktan kurtulabildiği durumlarda, onun yolculara karşı sorumluluğunu üstlenmiş olan sigortacı da sorumluluktan kurtulmuş olacaktır. Yani sorumluluk sigortalarında (Trafik Sigortasında ve Taşımacılık Sigortasında) sigortacı, sigorta ettirenin (taşımacının-işletenin) hukuki sorumluluğunu üstlenmiş bulunduğundan, sürücü kusursuz ise, sigortacı tazminat ödemez. Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Karayolu Taşımacılık Kanunu’nun 36/5.maddesinde “Yolcular için ayrılmış ve numaralandırılmış olan oturma yerlerinin dışında yolcu taşınamaz” düzenlemesine ve yine 37/5.maddesinde de aynı şekilde “Yolcular için ayrılmış oturma yerlerinin dışında yolcu taşınamaz” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; davacı vekili, dava dilekçesinde açıkça belirttiği üzere meydana gelen kazada cismani zarar nedeniyle yolcu olarak bulunduğu otobüsün zorunlu karayolu taşımacılık sigortasına dayanarak davalı sigorta şirketine karşı maddi tazminat talep etmiştir. Dosya kapsamından kazaya karışan davacının yolcu olduğu iddia edildiği otobüs sürücüsü …’ın Dilovası Polis Merkezi’nde alınan beyanında davacının, amcasının oğlu olduğunu ve hostes koltuğunda seyahat ettiğini söylediği, dosya kapsamında yer alan davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçeye göre sigortalının davacı ve araç şoförü ile aynı soyadı taşıyan … olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece; davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı, davacı vekilince savunmanın genişletilmesine muvafakat edilmediği gerekçesi ile davalının, davacının biletli yolcu olmaması nedeniyle yaralanmasının teminat kapsamında olmadığına ilişkin savunmasının değerlendirmeye alınmadığı belirtilmiş ise de; davacı tarafça, davalıya zorunlu taşımacılık sigortasıyla sigortalı otobüste yolcu iken yaralandığı gerekçesi ile dava açıldığına göre, davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamakla davanın inkar edildiği anlaşıldığından, istenilen tazminatın zorunlu taşımacılık sigorta teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı, davacının ileri sürdüğü gibi yolcu olup olmadığı, ücretsiz taşınıp taşınmadığı ve bu suretle davacının tazminat talep etme hakkına sahip olup olmadığı hususu mahkemece dosya kapsamı itibariyle resen incelenip değerlendirilmelidir. Bu durumda mahkemece, davalının, davacının biletli (ücretli taşınan) yolcu olmadığı ve zararın teminat kapsamı dışında bulunduğuna dair savunması bakımından; davacının ücret karşılığı taşınıp taşınmadığının detaylı olarak araştırılması, taraflara davacının araçta biletli yolcu olup olmadığına dair delillerini sunmaları için imkan ve süre tanınması, kazaya ilişkin ceza soruşturma/dava dosyasının bir örneğinin ve seyahat firmasının (…) kazanın olduğu sefere ait bütün bilgi ve belgelerin getirtilerek dosya kapsamına alınması, gerekirse seyahat firmasının defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle davacının, otobüste ücretli yolcu olarak taşınıp taşınmadığı, zararının zorunlu taşımacılık sigortası kapsamında olup olmadığının tespiti ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı vekilinin yerinde görülen istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK m. 353/1-a/6 gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçe uyarınca,1/Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1-a ve 362/1-g maddeleri gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023