Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/242 E. 2023/1404 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/242
KARAR NO: 2023/1404
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2019
NUMARASI: 2017/507 Esas – 2019/928 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/09/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Şirketi’ne ait olan ve davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan, davalı …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, yaya konumundaki vekil edenlerinin miras bırakanı …’ya çarpması neticesinde meydana gelen 22/02/2016 günlü trafik kazasında, …’nın hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) her bir davacı için ayrı ayrı 100,00-TL olmak üzere toplam 900,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan; her bir davacı için yine ayrı ayrı 10.000,00-Tl olmak üzere toplam 90.000,00-TL manevi tazminatın da davalı sigorta şirketi dışında kalan diğer davalılardan kaza tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ise vekilleri vasıtası ile sundukları cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacıların destek tazminatı talep hakları bulunmadığı, davacı …’nın da dosyada mevcut 05/04/2016 günlü protokolden anlaşılacağı üzere davalı araç sürücüsü ve davalı araç maliki şirketten maddi ve manevi zararlarına karşılık para aldığının anlaşıldığı, bu durumda davacıların maddi tazminata ilişkin talepleri ile davacı …’in manevi tazminat talebinin reddi gerektiği, buna karşılık diğer davacıların manevi tazminata yönelik taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesinin uygun olacağı şeklindeki özet gerekçeyle; -Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının REDDİNE, -Davacılardan … vekilinin davalılardan … Sigorta dışındaki davalılar aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının REDDİNE, -Davacılar …, …, …, …, …, …, … ve … vekilinin davalılar … ve … San ve Tic Ltd Şti aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, her bir davacı için 5.000 TL manevi tazminatın 22/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, -Fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı; davacılar vekili ile davalılar … ve … San Ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve mahkemece davalı … San Ve Tic. Ltd. Şti ile davalı … vekilinin istinaf başvurusu değerlendirilerek verilen 15/10/2019 günlü ek kararla “6100 Sayılı HMK.’nın 344/1. Maddesi gereğince davalı … SAN VE TİC.LTD.ŞTİ.vekili Av….’a muhtırayı içeren tebligatın 06/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 1 haftalık yasal süre içinde istinaf karar harcının yatırılmadığı anlaşıldığından” bahisle adı geçen davalıların İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmiştir. 15/10/2019 günlü bu ek karar usulüne uygun şekilde istinaf eden davalılar vekiline tebliğ edildiği halde, ek karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmamıştır. Bu durumda sadece davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacı … yönünden istinaf nedenleri; …’nın reddedilen manevi tazminat talepli davası bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre davalı taraf yararına 2.725,00-TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 4.750,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının ve ayrıca, diğer davacıların manevi tazminata ilişkin talepleri nedeniyle belirlenen 4.750,00-TL ret vekalet ücretinin sadece diğer davacılardan tahsili yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken, tüm davacılardan tahsiline karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, kararın hüküm bölümündeki 6 ve 8. fıkralarındaki yanılgılı uygulamaların düzeltilmesi gerektiğine ilişkindir. Diğer davacılar yönünden istinaf nedenleri ise; vekil edenleri yararına takdir olunan manevi tazminat miktarlarının son derece düşük olduğu, talebin tamamen kabulü gerektiği hususuna yöneliktir. Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davacı … dışında kalan diğer davacıların istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede;6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi (-22/02/2016-) olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumu (-kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü %75, müteveffa ise %25 oranında kusurludur.-), ölenin yaşı (-kaza tarihinde 67 yaşındadır-), talepte bulunan davacıların sayısı, müteveffa ile davacıların yakınlıkları (-davacılar müteveffanın çocukları olup, tamamının İstanbul’da ikamet ettikleri ancak müteveffanın davacıların yanında değil başka bir adreste ikamet etmekte olduğu ve yalnız yaşadığı anlaşılmaktadır-) kaza tarihindeki paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında davacılar yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları, yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun olduğu, yetersiz bulunmadığı, sonucuna varıldığından bu yönü amaçlayan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı … yönünden yapılan istinaf itirazlarına gelince; Dosya kapsamından …’nın manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan ve Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren AAÜT’nin 10/3 maddesinde; manevi tazminat davalarının tamamının reddi halinde avukatlık ücretinin tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunacağı düzenlenmiştir. Söz konusu tarifenin ikince kısmının ikinci bölümüne göre belirlenecek vekalet ücretinin 2.725,00-TL olduğu konusunda da herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacı …’nın reddedilen manevi tazminat bakımından 2.725,00-TL vekalet ücreti yerine 4.750,00-TL vekalet ücretiyle sorumluluğu yoluna gidilmiş olması isabetsizdir. Bundan ayrı, görülmekte olan davada davacılar zorunlu dava arkadaşı değil, ihtiyari dava arkadaşı konumunda olduklarından, her bir davacının talebi ayrı ayrı değerlendirilmeli ve bu nedenle de yargılama giderlerinden sorumlulukları yine ayrı ayrı tespit ve takdir olunmalıdır. Eldeki davada; manevi tazminat talepleri kısmen kabul ve kısmen reddedilen ve davacı … dışında kalan diğer davacılar aleyhine belirlenen ret vekalet ücretinden davacı …’da sorumluymuş gibi bir anlam çıkacak şekilde kararın kaleme alınmış olması da hatalı olmuştur.Ancak, davacı … yönünden oluşan bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK m. 353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar gözetilerek, sadece hatalı olduğu sonucuna varılan hususların davacı … yararına düzeltilmesi suretiyle, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2019 tarih ve 2017/507 Esas 2019/928 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili Av. … tarafından, davacı … yönünden yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE; diğer davacılar yönünden yapılan istinaf başvurusunun ise HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı … tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde adı geçen bu davacıya iadesine,b-)İstinaf yasa yoluna başvuran diğer davacılar eldeki davada ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunduklarından her birinden ayrı ayrı alınması gereken 269,85’er TL harç toplamı olan 2.158,80-TL harçtan, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL harcın düşümü ile bakiye 2.114,40-TL harcın davacı … dışında kalan diğer davacılardan müsavi şekilde tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,c-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,d-)İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-)Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2019 tarih ve 2017/507 Esas – 2019/928 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-)Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının REDDİNE, b-)Davacılardan … vekilinin davalılardan … Sigorta dışındaki davalılar aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının REDDİNE, c-)Davacılar …, …, …, …, …, …, … ve … vekilinin davalılar … ve … San ve Tic Ltd Şti aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, her bir davacı için 5.000 TL manevi tazminatın 22/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, ç-)Fazlaya ilişkin talebin reddine, d-)Davalılar lehine maddi tazminat yönünden takdir edilen 900.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine, e-)Davalılardan … ve … San ve Tic Ltd Şti lehine manevi tazminat yönünden takdir edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacı … dan alınarak davalılardan … ve … San ve Tic Ltd Şti ne verilmesine, f-)Davacılar lehine manevi tazminat yönünden takdir edilen 4.750,00-TL vekalet ücretinin davalılardan … ve … San ve Tic Ltd Şti den alınıp, davacılara verilmesine,g-)Davalılardan … ve … San ve Tic Ltd Şti lehine manevi tazminat yönünden takdir edilen 4.750.00-TL vekalet ücretinin davacı … dışında kalan diğer davacılardan alınarak davalılardan … ve … San ve Tic Ltd Şti ne verilmesine, h-)Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 67,40.-TL ile 1.695,25.-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.762,65.-TL yargılama giderinin kabul(%44) red(%56) oranına göre hesaplanan 775,56.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ı-)Alınması gereken 2.732,40-TL karar harcından peşin alınan 31,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.701,00.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, i-)Yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.21/09/2023