Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/238 E. 2022/1699 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/238
KARAR NO: 2022/1699
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI: 2017/1113 Esas – 2019/1053 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 06/05/2015 tarihinde sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın karıştığı tek taraflı kazada müvekkilinin kızı …’un vefat ettiğini, müvekkilinin, kızının desteğinden yoksun kaldığını, aracın, davalı tarafından ZMM sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davalıya yaptıkları başvuru neticesinde 10/10/2017 tarihinde 21.668,69 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin eksik olduğunu ileri sürerek, müvekkiline yapılan 21.668,69 TL lik ödeme miktarı düşüldükten sonra bakiye kalan destekten yoksun kalma tazminatından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00-TL’nin davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,Yargılama sırasında sunduğu 26/06/2019 tarihli dilekçesi ile; dava değerini 50.980,93 TL’ye artırdıklarını bildirmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından yapılan başvuru üzerine hesaplanan 21.668,69-TL destekten yoksun kalma tazminatının 10/10/2017 tarihinde davacıya ödendiğini, tazminat hakkının dava açılması ile muaccel hale geldiğini ve dava tarihinden itibaren faiz yürütülebileceğini, ödenmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “Davanın KABULÜ ile; 50.980,93 TL’nin 10/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekilinin istinaf nedenleri; bilirkişi raporunda payların doğru belirlenmediği, müteveffanın eş ve iki çocuğu için 14/08/2017 tarihinde 56.333,82-TL ödendiği, davacı dışındakilere yapılan ödeme güncellenmeden rapor hazırlandığı, müvekkili şirket tarafından yaptırılan hesaplamaya göre davacının bakiye alacağının 39.317,90-TL olduğu hususlarına ilişkindir. 6100 sayılı HMK m. 355 gereğince istinaf edenin sıfatı, istinaf neden ve gerekçeleri ile kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede;Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre, 18 yaşında gelir elde etmeye başlayan desteğin belirli bir yaşta evleneceği ve bir yıl sonra bir çocuğu daha sonra ikinci çocuğunun olacağı varsayılarak hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki, anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem için de anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe, bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bundan ayrı, destekten yoksun kalanlardan bir kısmının davacı olup diğer kısmının davacı olmadığı durumda talepte bulunmayan destek görenlerin paylarının da hesaplamada gözönünde tutulması gerekmektedir. Ancak destek almaktan vefat, evlilik ya da destek alma ihtiyacının sona ermesi gibi nedenlerle çıkan kişinin payı diğer destek alanlara aktarılarak hesaplama yapılması gerekmektedir. Somut olayda, davacının kızı ve desteği müteveffa …’un kaza nedeniyle 06/05/2015 tarihinde vefat ettiği, müteveffanın annesi …’nin ise müteveffadan önce 13/12/2007 tarihinde vefat ettiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, müteveffanın babası olan davacı için destek tazminatı hesaplamasında; davacının eski eşinin (müteveffanın annesinin) vefat etmiş olması nedeniyle ona ayrılacak pay davacıya eklenmek suretiyle desteklik payının %25 olarak belirlendiği, oysaki anne ya da babanın destek tazminatı hesabı yapılırken vefat etmiş anne için pay ayrılması ve payın davacı babaya eklenmesinin doğru olmadığı, desteklik tazminatı hesabında vefat etmiş kişi (müteveffanın annesi) destek alacak kişiler arasından çıkartılarak desteğin kendisine ve eşine 2’şer (%28,60) pay, davacı baba ve desteğin çocuklarına 1’er (%14,30) pay ayrılmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken yazılı olduğu şekilde hatalı hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebi yerindedir.Bununla birlikte, mahkemece alınan bilirkişi raporunda desteğin gelirinin denetlenebilir nitelikte ve açıklıkta hesaplanması nedeniyle davacı babanın, yukarıda açıklandığı şekilde orantısal yuvarlama ile belirlenen %14,30 payına isabet edecek destek tazminat miktarının basit bir hesaplama yöntemi ile tespit edilebileceği [(75.700,45×14,30/25=43.300,66TL)-24.719,52], yeniden yargılama yapılmasına ve bilirkişiden ek rapor alınmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla HMK’nın 353/1-b/2 madde hükmü gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca, A)İstinaf istemine konu olan İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2019 tarihli 2017/1113 Esas ve 2019/1053 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan gerekçe ile HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KABULÜNE, 1-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 2-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin dosyanın esası hakkında verilecek kararda dikkate alınmasına, B)İstinaf istemine konu olan İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2019 tarihli 2017/1113 Esas ve 2019/1053 Karar sayılı kararının HMK m.353/1-b/2 gereğince KALDIRILMASINA, kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere; 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 18.581,14-TL destekten yoksun kalma tazminatının 10/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, 2-Alınması gereken 1.269,28-TL harçtan peşin yatırılan 31,40-TL harç ile ıslah harcı 872,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 365,88-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 31,40-TL peşin harç ve 872,00-TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 4-Davacı tarafça iş bu dava için yapılan posta ve tebligat gideri 212,60-TL, bilirkişi ücreti 1.800,00-TL’den ibaret toplam 2.012,60-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 733,54-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmının davacı yan üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafça iş bu dava için yapılan 47,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 30,44- TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, kalan kısmının davalı yan üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nın 13/1. maddesine göre belirlenen 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nın 13/3. maddesine göre belirlenen 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 8-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, HMK’nın 353/1-b maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/12/2022