Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO 2020/2173
KARAR NO : 2023/1936
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2020
NUMARASI : 2018/556 Esas – 2020/407 Karar
DAVANIN KONUSU: Kasko Sigortalı Araç Hasarından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı …’ın 18/01/2017 tarihli hizmet sözleşmesi gereğince müvekkili şirkette şoför olarak çalıştığını, müvekkili şirkete ait ekonomik … plakalı aracın davalı … tarafından Genişletilmiş Hususi Kasko Sigorta Poliçesi ile koruma altına alındığını, davalı …’ın bu aracın anahtarlarını müvekkili şirket satış müdürünün çekmesinden gizlice alarak şirket dışına çıkardığını ve tek taraflı trafik kazası yaparak müvekkili şirkete ait aracı çok büyük tutarda hasara uğrattığını, sigorta şirketinden hasar bedelinin talep edildiğini, ancak zararın teminat dışı olduğu gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğini belirterek, araçta meydana gelen hasarın giderilmesi, yedek parça ve işçilik ücreti toplamı olan 39.297,09-TL tutarındaki hasar bedeli ile Bakırköy 6.SHM’nin 2017/25 D. İş sayılı dosyasında yapılan 989,40-TL tutarındaki delil tespiti masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Bakırköy 6.SHM’nce alınan bilirkişi raporundan belirlenen 15.000,00-TL araç değer kaybı ile 3.300,00-TL tutarındaki araç mahrumiyet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 06/09/2016-06/09/2017 tarihleri arasında kasko poliçesi ile sigortalandığını, kasko genel şartlarında araca sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kişiler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı aracın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararların teminat harici olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “rizikonun sigorta sözleşmesi teminatı kapsamında bulunmadığı, bu nedenle davalı … aleyhine açılan davanın reddinin gerektiği, araç satımı ile iştigal eden davacı şirketin test aracı olarak kullandığı dava konusu aracın izinsiz olarak şirketten çıkartılarak götürüldüğü ve bu esnada dava konusu kazanın meydana geldiği, davalı …’ın cezaladırıldığı ceza mahkemesi dosyasında da olayın bu şekilde kabul edildiği ve mahkememizin kesinleşmiş ceza ilamıyla saptanmış maddî olgularla bağlı olması nedeni ile mahkememizce de olayın bu şekilde olduğunun kabul edildiği, keza dinlenen tanık anlatımları ve davacı dilekçesine ekli belgeler ile özellikle savunma yazısının da bu hususu doğruladığı, kaldı ki davalı …’ın tek taraflı olarak gerçekleşen kazadan dolayı tam kusurlu bulunması nedeni ile haksız fiili gerçekleştiren sıfatı ile davacının uğradığı maddi zararları tazmin sorumluluğu altında bulunduğu” gerekçesi ile;
1-Davanın davalı … A.Ş. yönünden REDDİNE, 2-Davanın davalı … yönünden KISMEN KABULÜ ile; 39.297,09 TL araç hasar bedeli, 15.000,00 TL araç değer kaybı ve 600,00 TL araç mahrumiyet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, araç mahrumiyet bedeli açısından fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,3-Delil tespiti gideri olarak yapılan 979,00 TL’nin yargılama gideri olarak davalı …’a davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak yüklenilmesine,4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.740,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Müvekkili şirketin, araç hasarını müteakip sigorta şirketine başvurmasından sonra, sigorta sözleşmesinin genel/özel şartları kapsamında davanın konusu olan trafik kazası sebebiyle oluşan hasar bedelinin teminat dışı olduğunu öğrendiği, bu sebeple de bilinmeyen genel/özel şartlara karşı itirazda bulunulmasının da imkansız olduğu, davalı … şirketinin müvekkili şirketin iştigal konusunu bildiği, müvekkili şirkette onlarca şoför çalıştığı ve şirkete ait onlarca araç olduğu, bu şoförlerin izinsiz olarak bu araçları şirket dışına çıkarabileceğini bildiği halde şirkete ait araçlara kasko sigorta poliçesi tanzim ettiği, kasıtlı olarak sözü edilen genel / özel şartları, teminat kapsamı dışında olarak tanzim ettiği bu genel/özel şartları içeren poliçenin eklerini müvekkili şirkete vermediği, imza almadığı, bu hususlarda bilgilendirmediği, kaldı ki diğer davalı … müvekkili şirket çalışanı ise de, şirketin diğer davalı …’ın fiillerinden sorumlu olmadığı, mahkemenin gerekçesinin bu sebeple de haklı ve hukuki olmadığı, Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/25 Değişik İş sayılı dosyası ile istihsal olunan bilirkişi raporunda, araçtaki hasarın 22 günde tamir edilebileceği, günlük araç mahrumiyet bedelinin 150.00-TL olduğu, bu sebeple de müvekkili şirketin toplam 3.300.00-TL araç mahrumiyet bedeli zararına uğrayacağının mütalaa olunduğu, ilk derece mahkemesince istihsal olunan bilirkişi raporunda ise araçtaki hasarın (4) günde giderilebileceği, toplam araç mahrumiyet bedelinin 600,00-TL olduğunun belirtildiği, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca araç mahrumiyet bedeli olarak 3.300,00-TL talep edilmiş olup 600,00-TL’ye hükmedildiği, reddedilen tutar 2.700.-TL olmasına rağmen, diğer davalı lehine 2.740,00-TL avukatlık ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Müvekkilinin aracı izinsiz alarak götürdüğünden bahisle bu kararın verildiği, bu iddianın gerçek dışı olduğu, davacı tanıklarının tamamen yanlı bir şekilde ifade verdikleri, müvekkilinin; olay günü satış müdürü … yerinde olmadığı için güvenlikten izin alarak araç ile yakıt almaya çıktığı, yol çalışmasından dolayı yolunu kaybettiği ve kaza yaptığı, kesinlikle izinsiz olarak aracı almadığı, hiçbir kastı bulunmamasına karşı bu kazanın tüm sorumluluğunun kendisine yüklenmeye çalışılmasının hukuka hem de hakkaniyete aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. Dava, kasko sigortalı aracın trafik kazasında hasarlanması nedeniyle kaza yapan sürücü ve kasko sigortacısından araç hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeli istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden, davacıya ait ve davalı … şirketine kasko sigortası ile sigortalı olan… plakalı aracın, 09/02/2017 tarihinde davacı şirkette şoför olarak çalışan …’ın yaptığı tek taraflı kazada hasara uğradığı anlaşılmaktadır.(1)Taraflar arasında görülen davada; davacıya ait aracın, davalı … nezdinde Genişletilmiş Hususi Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu ve kazanın poliçenin yürürlük süresi içerisinde gerçekleştiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 09/02/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasını yapan sürücünün, araç maliki şirketin çalışanı olması ve çalışan sürücünün aracı izinsiz alarak kullanması neticesinde kazanın meydana gelmiş olmasının, talep konusu araç hasar bedelini kasko sigorta poliçesinin teminatı kapsamından çıkarıp çıkartmayacağı hususuna ilişkin olup, görülmekte olan davada davalı … şirketinin; Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.5.6 maddesinde düzenlenen “Araca sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı aracın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararlar”ın teminat dışı olduğuna dayanarak tazminat ödemekten kaçındığı görülmektedir.Dosyada mevcut olan ve davalı … şirketince gönderilen poliçede davacı imzası bulunmamaktadır. Davacı şirket; teminat dışı halleri içeren genel ve özel şartlara ilişkin poliçe eklerinin kendisine verilmediğini, hasar bedelinin ödenmesi için yaptıkları başvuruya verilen cevap üzerine bu şartları öğrendiklerini, sigortacının bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle rizikonun teminat kapsamında olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Ne var ki davacı tacir olup, TTK’nın 18.maddesi gereğince basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorundadır. Somut olayda; poliçenin düzenlenme tarihinin 06/09/2016 olduğu ve zararlandırıcı eylemin de 09/02/2017 tarihinde meydana geldiği, davacı tarafça zararlandırıcı eylem gerçekleşmeden poliçe şartlarına itiraz edilmediği belirgin olup, poliçenin önceki poliçenin devamı niteliğinde yenileme poliçesi niteliğinde olması göz önüne alındığında, ayrıca ceza yargılamasına ilişkin karar ve Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.5.6 maddesinde ki düzenleme değerlendirildiğinde, rizikonun teminat kapsamında olmadığı yönündeki ilk derece mahkemesinin tespitinde ve mahkemenin davalı … ile ilgili davanın reddine ilişkin gerekçesi ve takdirinde herhangi bir yanılgı tespit edilemediğinden, davacı vekilinin bu hususa temas eden istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.(2)Davacı vekilinin, davalı … ile ilgili istinaf itirazı yönünden yapılan incelemede; Görülmekte olan davada davacı vekili araç mahrumiyeti nedeniyle 3.300,00-TL tazminatın davalı …’dan tahsilini talep etmiş, mahkemece 600,00-TL tazminata hükmedilmiştir. Dolayısıyla da ilk derece mahkemesince davacı vekilinin 2.700,00-TL miktarındaki talebinin reddine karar verilmiştir.29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2.madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalarda ilk derece mahkemesince verilen karar kesin olup, hüküm tarihi olan 2020 yılı itibariyle kesinlik sınırı 5.390,00-TL’ye çıkartılmıştır.HMK’nın 346/1.maddesi hükmü uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının miktarı itibariyle kesin olduğu durumlarda usulden red kararının yerel mahkemesince verilmesi gerekli ise de, temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davacı vekilinin araç mahrumiyeti bedeli ve araç mahrumiyeti yönünden karşı taraf yararına hükmedilen vekalet ücreti hususundaki istinaf isteminin; HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kesin ve bu nedenle istinafı kabil kararlardan olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. (3)Davalı … vekilinin istinaf itirazları yönünden yapılan incelemede;Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte istinaf başvuru nedenleri de gözetilmek suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, dosyadaki bilgi ve belgelere göre ilk derece mahkemesince delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, davalının Bakırköy 31.Asliye Ceza Mahkemesinin 20017/265 esas 2018349 karar nolu dosyasında hırsızlık suçunda cezalandırılmasına karar verilmiş ve kararın kesinleşmiş olmasına göre, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1/Bilgileri karar başlığında yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (2) nolu maddede açıklanan nedenlerle HMK’nın 346/1 ve 352.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, yukarıda (1) nolu maddede açıklanan sebeplerle davacı vekilinin, (3) no lu maddede açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2/İstinaf eden davacı tarafından yatırılması gereken 269,85-TL harçtan peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın düşümü ile 215,45-TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 3.750,02-TL harçtan peşin yatırılan 937,50-TL harcın düşümü ile bakiye 2.812,52-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5/Diğer giderlerin yapan üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/11/2023