Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/217 E. 2022/1701 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/217
KARAR NO: 2022/1701
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/05/2019
NUMARASI: 2018/918 Esas – 2019/405 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin maliki … plaka sayılı aracın 24/11/2016 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken … plaka sayılı araçla çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre araç sürücüsü …’ın kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından karşı araçtaki hasarın tazmin edildiğini, akabinde sürücü …’ın alkollü olduğundan bahisle ödenen bedelin müvekkili şirketten tahsili için davacı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takibin başlatıldığını, ancak dava dışı araç sürücüsünün alkollü olmadığını ileri sürerek icra takibinin iptali ile takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili yasal cevap süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesi ile; meydana gelen kaza nedeniyle … plaka sayılı araçta oluşan zararın müvekkili şirket tarafından ödendiğini, kaza tespit tutanağına göre kazaya karışan sürücülerin alkol raporlarının olmadığı ve hastaneye sevk edildikleri, davacı taraftan alkol raporu istenilmesine rağmen müvekkili şirkete teslim edilmemesi üzerine dava konusu icra takibinin başlatıldığını, takip başlatıldıktan sonra davalı tarafça hem takibe itiraz edildiğini hem de alkol raporunun sunulduğunu, icra takibinin itiraz üzerine durması nedeniyle davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak davanın reddine, davacının %20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; icra takibi itiraz üzerine durmuş ise de davacının takip dolayısıyla alacaklının her an itirazın iptali davası açacak şekilde dava tehdidi altında bulunması nedeniyle davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, araç sürücüsü …’ın alınan rapora göre alkollü olmadığının ispatlandığı kanaati ile,”1-Davanın kabulü ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2-Davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; icra takibinin davacının ihmalinden kaynaklandığı, ZMM sigorta poliçesi genel şartları gereğince sigortalının tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu hakkının kullanılmasına yararlı, elde edilmesi mümkün bilgi ve belgeleri gecikmeksizin vermekle yükümlü olmasına rağmen takipten evvel istenildiği halde araç sürücüsüne ait alkol raporunun teslim edilmediği, alkol raporu teslim edilmiş olsa idi takibin başlatılmayacağı, davacının kendi ihmali ile sebebiyet verdiği icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğu, takibe devam edilmesi için davacı tarafça itirazın iptali davası açılması gerektiği, bu nedenle duran icra takibi hakkında menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı hususlarına ilişkindir. 6100 sayılı HMK m. 355 gereğince istinaf edenin sıfatı, istinaf neden ve gerekçeleri ile kamu düzeni ile ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle davalı tarafça davacı aleyhine başlatılan takibin davacının itirazı üzerine durmuş ise de davalı alacaklının itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması davası açıp açmayacağının belirli olmaması ve itiraz ile takibin durmasından sonra alacak davası açılmasında bir engel bulunmaması karşısında davacının ödemek zorunda olmadığı bir borç nedeniyle karşılaştığı tehdidi ortadan kaldırmak için eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmasına, kaza tespit tutanağında kazaya karışan her iki araç sürücüsüne de değişik oranlarda kusur izafe edildiği için kazanın, münhasıran alkollü araç sevk ve idaresinden kaynaklandığından söz edilemeyecek olmasına göre, davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf talebinin HMK m.353/1-b/1 gereğince isestan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca,1-Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 606,29-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 561,89-TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,HMK’nın 353/1-b madde hükmü uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/12/2022