Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/2120 E. 2023/123 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2120
KARAR NO: 2023/123
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2020
NUMARASI: 2015/325Esas – 2020/472Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/02/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;12/06/2014 tarihinde davalıya ZMM poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın müvekkilinin kullandığı tescilsiz pat pat aracına çarparak ağır derecede yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin daimi sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 12.000-TL geçici ve sürekli iş gücü kaybı, 3.000-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 15.000-TL maddi tazminatın (belirsiz alacağın) temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 19/10/2018 tarihli dilekçesi ile de talebini 2.833,84-TL geçici iş göremelik, 85.810,30-TL daimi iş gücü kaybı ve 81.264,22-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 169.908,36-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmediğini, bu nedenle dosyanın hesap için bir bilirkişiye tevdi gerektiğini, davalı şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda müvekkili şirketin sorumluluğun azami limit ile sınırlı olacağına belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”..kazanın oluşumunda davacı sürücünün şerit ihlali yapması nedeniyle %75 oranında, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise şerit ihlali yapan davacının kullandığı patpatı gördükten sonra hızını azaltıp aracı kendi şeridin en sağına çekmek yerine karşı şeride yönlendirmesi nedeniyle %25 oranında kusurunun bulunduğu, ATK maluliyet raporuna göre davacının kaza nedeniyle e %70.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, iyileşme süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davacının geçici/sürekli maluliyet nedeniyle ve maluliyetten kaynaklı olarak bakıcıya ihtiyaç duyması nedeniyle tazminat talep edebileceği; bilirkişi incelemesinde davacının iş göremezlik zarar tutarının 2.833,84TL, sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 85.810,30TL olmak üzere toplam 88.644,14-TL olarak hesaplandığını, bakıcı gideri tazminat tutarının ise 81.264,22-TL olarak hesaplandığı, davacının patpat diye tabir edilen araçlarda aracın niteliği nedeniyle araç sürücüsünün kask vb koruyucu ekipmanlar bulundurması gerekmesine rağmen davacı sürücünün kask takmadığı anlaşılmakla TBK 52. maddesi uyarınca davalı lehine %20 oranında indirim yapıldığı, davalının daha önce sigortaya başvuru yapılma sureti ile temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyada bir belge bulunmaması nedeniyle dava tarihinden itibaren ve davalıya sigortalı aracın ticari nitelikte olması nedeniyle avans faizi işetilmek sureti ile davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği” gerekçesiyle, Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile; Davacının geçici iş görememezliğinden kaynaklı 2.267,00-TL maddi tazminatın, sürekli maluliyetinden kaynaklı 68.648,24-TL maddi tazminatın ve bakıcıya ihtiyaç duyulmasından kaynaklı 65.448,24-TL maddi tazminatın dava tarihinden (20/03/2015) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağı ile dosyadaki bilirkişi raporu arasında çelişki bulunudğunu, İTÜ yada KGM Fen heyetinden rapor alınarak çelişkinin giderilmesi gerektiğini, bakıcı giderinden müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, davacının ömrü boyunca bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı, bakıcıya ihtiyacı var ise bunun süresinin tespiti için konusunda uzman tıp doktorundan rapor alınması gerekirken bu yapılmadan davacı için bakıcı giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, sıralı sorumluluk gereği öncelikle zorunlu taşıma sigortasının sorumluluğuna gidilmesi gerektiğinden sigortalı aracın zorunlu taşıma sigortası bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir. 1-Somut olayda, kaza tespit tutanağında, pat pat sürücü …’in ‘şerit tecavüzü’ nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiş, dosya kapsamında alınan 30.07.2018 tarihli ATK raporunda ise, sürücü …’in minibüs ile seyri sırasında karşı yönden gelip şeridine giren pat pat aracını görünce sağa manevra yapması gerekirken karşı yön bölümüne manevra yapması nedeniyle %25 oranında, sürücü …’in şerit tecavüzü yapıp ardından panikleyerek kendi yön bölümü olan sağ şeride geçmek istemesi nedeniyle %75 kusurlu olduğu açıklanmıştır.Davalı vekilince, ATK raporuna itiraz edilmiş olup, kaza tespit tutanağı ile ATK raporu arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yerel mahkemece yapılacak iş, İTÜ’de veya Karayolları Genel Müdürlüğü’nde görevli trafik (kusur) konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden, kaza tespit tutanağı, krokisi ve ATK raporu ve diğer belgeler irdelenmek suretiyle tarafların kusur durumlarının belirlenmesi ve kaza tespit tutanağı ile ATK arasındaki kusur konusunda çelişkinin giderilmesi için açıklayıcı, ayrıntılı, taraf ve yargı denetimine açık rapor aldırılması, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları göz önüne alınarak, işin esası ile ilgili deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır. (Bknz. Yargıtay 17. HD’nin 2016/14680 Esas, 2019/2383 Karar sayılı ilamı) 2-Kabule göre ise, dosyanın incelenmesinden; yerel mahkemece, dosya kapsamındaki 31.05.2017 maluliyet raporunda başvuru sahibinin bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı konusunda bir tespit yapılmadığı halde, dosya kapsamında alınan 18/10/2018 tarihli aktüer raporunda davacının kaza tarihi ile muhtemel bakiye yaşam süresi sonuna kadar bakıcıya ihtiyacı olduğu kabul edilmek suretiyle yapılan hesaba göre tespit edilen 81.264,22-TL bakıcı giderinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Halbuki, dava konusu trafik kazasında oluşan maluliyet nedeniyle davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı ve bakıcıya ihtiyacı olduğu tespit edilir ise ihtiyaç duyulan sürenin ne kadar olduğunun belirlenmesi için maluliyet raporunu düzenleyen ATK 3. İhtisas Kurulu’ndan, davacının maluliyeti ile ilgili bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyaç var ise süresi hususunda rapor alınması, akabinde yine uzman bilirkişiden rapor alınarak bakıcı gideri ve ekonomik geleceğin sarsılması açısından davacının talebinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ( Yargıtay 4. HD’nin 2021/11461 Esas, 2022/5232 Karar sayılı ilamı) Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kabulü ile, kararın HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca,1/Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 02/02/2023