Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/212 E. 2023/546 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/212
KARAR NO: 2023/546
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2019
NUMARASI: 2015/117 Esas – 2019/166 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan ve davalı …’ın maliki, diğer davalının da sürücüsü olduğu … plaka sayılı ticari taksinin, … plaka sayılı motosiklete çarpması neticesinde meydana gelen 10/07/2015 günlü trafik kazasında, motosiklet sürücüsü …’nın hayatını kaybettiğini, …’nın hayatını kaybetmesi ile eşi, çocuğu, anne ve babası olan vekil edenlerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını ve ayrıca cenaze gideri harcaması yaptıklarını ileri sürerek, 9.665,00-TL cenaze gideri ile fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla, davacı eş … (…), davacı çocuk … davacı anne … (…) ve davacı baba …’nın her biri için ayrı ayrı 5.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının ve davacı eş ve çocuk için ayrı ayrı 30.000,00-TL, davacı anne ve babanın her biri için ayrı ayrı 20.000,00-TL ve davacı kardeşlerin her biri için de ayrı ayrı 10.000,00-TL olmak üzere toplam 110.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; 21/11/2018 günlü ıslah dilekçesi ile de; davacı eş için olan destek tazminatı istek miktarını 70.291,35-TL’ye, davacı çocuk için olan destek tazminatı istek miktarını 8.956,27-TL’ye, davacı anne ve babanın her biri için olan destek tazminatı istek miktarlarının da ayrı ayrı 15.913,15-TL’ye çıkarttıklarını açıklamış ve daha sonra dosyaya sunduğu 10/01/2019 günlü dilekçe ile maddi tazminata ilişkin talepler bakımından karşı tarafla sulh olunduğunu belirterek, maddi tazminata ilişkin davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. Davalılar vekilleri aracılığıyla ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, talep konusu trafik kazasının oluşumunda, müteveffa …’nın %70 oranında, davalı araç sürücüsü …’ın ise %30 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafça yargılama sırasında maddi tazminata ilişkin taleplerden feragat edildiği, bu nedenle maddi tazminata ilişkin taleplerin reddedilmesi gerekeceği, buna karşılık kusur durumu, kazanın meydana geliş şekli, zararın ağırlığı, tarafların sosyo-ekonomik durumları ve hakkaniyet ilişkisi nazara alındığında; davacının manevi tazminata ilişkin taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesinin uygun olacağı benimsenmek suretiyle;
MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN; -Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN; Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİNE, -Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davacı … (eşi) için 6.000,00 TL, davacı … için 6.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL, davacı … (annesi) için 3.000,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL olmak üzere toplam 21.000,00 TL manevi tazminat namı ile kaza tarihi olan 10/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Dava; trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm olayına dayanarak açılmış, maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece maddi tazminata ilişkin talebin reddine, manevi tazminata ilişkin taleplerin ise kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş; kararın manevi tazminata ilişkin hüküm bölümüne yönelik olarak, davacılar vekili tarafından, istinaf yasa yoluna başvurularak hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının son derece yetersiz olduğu ileri sürülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu kazanın meydana gelmesinde müteveffanın %70 oranında, davalı araç sürücüsünün ise daha alt düzeyde (%30) kusurlu bulunduğu tespit edilmişse de; talep konusu kazanın tarihi, olayın meydana geliş şekli, ölümün karşılaşılabilecek en ağır sonuç oluşu, davacıların ölenle yakınlıkları, ölüm olayının hayat boyu üzerilerinde bırakacağı etki, müteveffanın kaza tarihindeki yaşı (32), paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, ölümle sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle davacılar yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala göre yetersiz bulunduğu, daha yüksek bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Ancak, manevi tazminatın miktarına ilişkin bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.3531-b/2 hükmü uyarınca davacılar yararına kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar nedeniyle taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar ile harcın da kamu düzeninden olduğu gözetilerek; davacı eş ve çocuk için ayrı ayrı 12.000,00 -TL, davacı anne ve baba için ayrı ayrı 8.000,00-TL ve davacı kardeşlerin her biri için de ayrı ayrı 4.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarih ve 2015/117 Esas 2019/166 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından ayrı ayrı yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harçları ile istinaf yasa yoluna birlikte başvurdukları gözetildiğinde tek istinaf başvuru harcı yeterli olduğu halde fazladan yatırıldığı anlaşılan 485,20-TL(121.30*4) talep halinde davacı tarafa iadesine, b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ise takdiren davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarih ve 2015/117 Esas – 2019/166 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-)MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN; -Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, b-)MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN; Davanın KISMEN KABULÜ ile; -Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davacı … (eşi) için 12.000,00- TL, davacı … için 12.000,00- TL, davacı baba … için 8.000,00- TL, davacı … (annesi) için 8.000,00- TL, davacı kardeş … için 4.000,00- TL, davacı kardeş … için de 4.000,00- TL olmak üzere toplam 48.000,00- TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 10/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine; fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerin ise REDDİNE, c-)Başlangıçta peşin olarak alınan 477,50 TL harç ile ıslah sonrası alınan toplam 314,00 TL harcın, alınması gerekli olan 3.278,88- TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.487,38- TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına, d-)Davacıların, yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 355,50 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 1.105,50 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 482,00-TL yargılama masrafından, davalılar … ve …’ın yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri toplam 43,00 TL’den, kabul-ret oranına göre davacılara isabet eden 24,69- TL’nin mahsubu ile kalan 457,31- TL’ye 641,01-TL harç eklenerek sonuç olarak 1.098,32-TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacılar ile davalılar … ve … tarafından yapılan diğer yargılama masrafından ise yapan taraf üzerinde bırakılmasına, e-)Davacıların maddi tazminat davasına ilişkin olarak davalı sigorta şirketi yönünden tebligat gideri olarak yapmış olduğu 122,00 TL yargılama masrafının kendi üzerlerinde bırakılmasına, f-)Manevi tazminat davası yönünden davacılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca, 9.200,00- TL avukatlık ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine, g-)Manevi Tazminat davası yönünden davalılar … ve … yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00- TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine, h-)Maddi tazminat davası yönünden talebi olmaması nedeniyle davalı … Sigorta A.Ş. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ı-)Yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/03/2023