Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/2043 E. 2021/605 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2043
KARAR NO: 2021/605
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2020
NUMARASI: 2019/227 E., 2020/224 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (kasko sigorta poliçesi kapsamında)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 07/05/2019 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, 2012 model … model … plakalı otomobilin davalı sigorta şirketi tarafından “genişletilmiş kasko” poliçesi ile sigortalandığını, 10.01.2017 tarihinde … adlı kişinin sahte bir şekilde … adına düzenlenen kimlik ile aracı iki gün için kiraladığını, iki gün geçmesine rağmen aracın teslim edilmediğini ve GPRS’in sökülmesi nedeniyle aracın takibinin yapılamadığını, aracın çalındığının anlaşılması üzerine davacının hemen suç duyurusunda bulunduğunu ve davalı sigorta şirketine kasko poliçesi kapsamında ödeme yapması için müracaat ettiğini, davalının ödeme talebine olumsuz cevap verdiğini, müvekkilinin … numaralı poliçe ile sigortalı aracının dolandırılmak suretiyle zarara uğradığı gözetildiğinde zararın tazmin edilmesi gerektiğini, rizikonun gerçekleştiği tarihte araç rayiç değerinin 35.700 TL olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 37.500,00 TL’nin 20/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talep yönünden zamanaşımının dolduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı yan taleplerinin değerlendirilmesi için … numaralı hasar dosyası açıldığını ve sonucunda “operasyonel kiralamalarda ve rent a car filolarında kiralayanın aracı çalması teminat dışıdır…” klozu gereği ödeme yapılmadığını, somut olayda anahtarla çalma klozunun uygulanamayacağını, anahtarın gasp yahut kilitli yerden çalınarak hasarın meydana gelmediğini, sahtekarlık suretiyle anahtarın ele geçirilmesinin sigorta teminatına dahil olmadığını beyanla, davanın reddine, tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden ve yasal faizle sorumlu tutulmalarına karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; Dava dışı …’nun sahte evrak tanzim ederek dolandırıcılıkta bulunması nedeniyle zarara sebebiyet vermesinin kötüniyetli hareket olarak kabulünün gerektiği ve bu haliyle meydana gelen zararın poliçe teminatı kapsamında kalacağı, ayrıca aracın zayi olduğu tarih gözetilerek o tarih itibariyle aracın rayiç bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından tazmin edilmesi gerektiği, aracın raiç değerinin 34.000,00 TL olduğu kanaati ve gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 34.000,00 TL nin 20/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna bayvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; müvekkilinin poliçe genel şartları gereğince sorumluluğu bulunmamasına rağmen mahkeme tarafından poliçe genel şartlarında geçen “üçüncü kişinin kötü niyeti” ibaresine dayanılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu, zira sigortalı aracı çalan şahıs ile sigortalı davacı arasında sahte kimlik söz konusu olsa da sözleşme ilişkisi bulunduğunu, müvekkili sigorta şirketinin davacı yana sigorta poliçesini teslim etmekle aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen poliçe şartlarına itiraz etmediği ve poliçeyi ilgili özel şartlarıyla kabul ettiği hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme sonunda; Dava, çalındığı iddia edilen aracın raiç değerinin kasko sigorta poliçesi kapsamında tazmin edilmesi isteğine ilişkindir. Davaya konu … plakalı otomobilin davalı sigorta tarafından “genişletilmiş kasko” poliçesi ile 28.04.2016-28.04.2017 dönemi için sigortalı olduğu, aracın … adına düzenlenen sahte kimlik ile gerçekte dava dışı … isimli şahıs tarafından kiralandığı, davacıya ait kiralanan aracın davacı şirkete teslim edilmemesi ile davacının zarara uğratıldığı ve dava dışı … hakkında dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve özel belgede sahtecilik suçlarından ötürü Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesince 2017/55 esas 2019/19 karar sayılı ilamı ile hüküm verildiği, buna göre esasen … adında kişi kendi adına değil sahte kimlik belgeleri ile … adına hareketle dolandırıcılık suretiyle davaya konu aracın anahtarlarını davacı şirketten teslim aldığı, davalıya sigortalı aracın zayi olduğu tarih itibariyle rayiç bedelinin bilirkişilerce 34.000,00 TL olarak tespit edildiği, hususlarında yanlar arasında bir niza bulunmadığı gibi esasen bu hususlar dosya kapsamından ve ceza yargılamasından da anlaşılmaktadır. Taraflar arasında ki uyuşmazlık ise, somut durumun yanlar arasında ki kasko sigorta poliçesi kapsamında teminat altında olup olmadığı ve dolayısıyla davalının aracın değerini tazminle sorumlu tutulup tutulamayacağı hususudur. Düzenlenmiş olan poliçede, araç kullanım amacı özel şartı başlıklı kullanım tarzı klozunda “operasyonel kiralamalarda ve rent-a-car filolarında kiralayanın aracı çalması teminat dışındadır” denilmek suretiyle aracın kiralayan kişi tarafından çalınması hali teminat dışı bırakılmıştır.Davalı sigortacıda bu düzenlemeye dayanarak uğranılan zararı karşılamaktan kaçınmaktadır. Davacı vekili ise sigortalı aracının dolandırılmak suretiyle zarara uğradığı gözetilerek zararın tazmin edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Dosyada mevcut olan ve davalı sigorta şirketince gönderilen poliçede davacı imzası bulunmamaktadır. Ne var ki davacı şirket; fiilen araç kiralama işiyle iştigal etmekte olup, poliçenin kendisine gönderilmediğini, bu nedenle de poliçeyi görmediğini veya kendisine gönderilen poliçenin az yukarıda yazılı söz konusu özel şartı içermediğini ileri sürmediği gibi bu hususta iddia ve ispatı da bulunmamaktadır. Davacı tacir olup TTK’nın 18.maddesi gereğince basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorundadır. Poliçenin düzenlenme tarihinin 26/04/2016 olduğu ve zararlandırıcı eylemin de 09/01/2017 tarihinde meydana geldiği gözetildiğinde, davacı tarafça zararlandırıcı eylem gerçekleşmeden poliçe şartlarına itiraz edilmediği belirgin olup ilk derece mahkemesinin davanın reddine karar vermesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi ile ilgili gerekçesi isabetli bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK.nun 353/1-b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-)İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/03/2020 tarih ve 2019/227 E., 2020/224 K. sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK.nun 353/1-b/2 maddesi gereğince KABULÜNE, -İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A. Ş. tarafından yatırılan 580,64-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile 148,60-TL istinaf yoluna başvurma harcının talep halinde davalı … Sigorta A. Ş.’ye İADESİNE, -İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2020 tarih ve 2019/227 E., 2020/224 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, -Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE -Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, -Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 5.625,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına , 3-)HMK.nun 333. maddesi uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.nun 362/1-a madde hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.08/04/2021