Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/2012 E. 2021/118 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2012
KARAR NO : 2021/118
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2020
NUMARASI : 2018/811 E. – 2020/53 K.
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların ZMM sigortacısı, sürücüsü ve işleteni bulunduğu … plaka sayılı aracın, vekil edeninin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde meydana gelen 11/08/2011 günlü trafik kazasında davacının yaralanarak 5 ay süre ile çalışamadığını, kazanç kaybına uğradığını, tedavisinin refakatçi kontrolünde halen devam ettiğini, kontrol ve tedavi için hastaneye gidiş gelişlerinde de masraf yaptığını ileri sürerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) maddi zararlarına karşılık olmak üzere 2.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 20.000,00-TL manevi tazminatın da sigorta dışında kalan diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; 16/07/2013 günlü dilekçede de 2.000,00-TL olan maddi tazminata ilişkin isteğin 250,00-TL’sinin belgesiz tedavi harcamaları ile refakatçi giderine ilişkin olduğunu, 1.000,00-TL’sinin gelecekteki iş kaybına yönelik olduğunu, 750,00-TL’sinin de 5 ay süre ile iş ve güçten kalınan sürelere ilişkin kazanç kaybına karşılık bulunduğunu bildirmiş, 29/11/2016 günlü ıslah dilekçesi ile de ATK raporuna göre vekil edeninin iyileşme süresinin 3 ay olarak belirlendiğini, vekil edeninin kaza tarihinde 1.500,00-TL gelire sahip bulunduğunu, bu nedenle bu döneme ilişkin olarak 750,00-TL olan istek miktarını 4.500,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalılar cevaplarında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 11/08/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının maluliyet oluşmayacak biçimde yaralandığı, iyileşme süresinin 3 ay olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %75 oranında, davacının ise %25 oranında kusurlu bulunduğu, gelirinin de 1.500,00-TL olduğu benimsenmek suretiyle hükme esas alınan 26/16/2019 günlü aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda;”Davanın KISMEN KABULÜ ile;-Kazanç kaybı karşılığında 2.449,65 TL, ulaşım giderleri karşılığında da 75,00 TL olmak üzere toplam 2.524,65 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen maddi tazminata davalılar … ve … Limited Şirketi yönünden olay tarihi olan 11/08/2011 tarihinden, davalı … içinde dava tarihi olan 28/12/2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, – 3.000,00 TL manevi tazminatın da gene olay tarihi olan 11/08/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Limited Şirketi’nden tahsiline, -Davanın fazlaya ilişkin kısmının REDDİNE, ” karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili ve davalılar … ile … vekilleri tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf nedenleri; refakatçi gideri de talep edildiği halde, bu yönde herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, SGK’ca davacıya ödenen 925,35-TL iş göremezlik ödemesinin tamamının tenzil edilmiş olmasında isabet bulunmadığı, belirlenen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu, ayrıca manevi tazminata ilişkin olarak müştereken ve müteselsilen tahsil talep edildiği halde bu yönde hüküm kurulmadığı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin yanlış belirlendiği hususlarına ilişkindir.Davalılar … ile …San.Tic.Ltd.Şti vekilinin istinaf nedenleri ise; kusurun tamamen davacıda olmasına rağmen davalı tarafın % 75 kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğu, dosyada davacının maddi tazminat talebine ilişkin delil bulunmamasına rağmen maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, hükmedilen manevi tazminatın da fahiş belirlendiğine yöneliktir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.1-29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.390,00-TL’ye çıkartılmıştır.Görülmekte olan davada, davacı taraf fazlaya ilişen hakları saklı tutarak 2.000,00-TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, 29/11/2016 günlü ıslah dilekçesi ile de 750,00-TL olan geçici iş göremezlik dönem zararına ilişkin istek miktarını 4.500,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Bu durumda maddi tazminat isteğine konu talep bakımından dava değeri 5.750,00-TL olup mahkemece bu talebin 2.524,65-TL’si kabul edilmiş, fazlası ise reddedilmiştir.Hal böyle olunca hüküm altına alınan maddi tazminat bakımından davacının istinaf isteğine konu bulunan ve redde ilişkin bulunan karar ile davalıların istinaf isteğine konu olan ve kabule ilişkin bulunan karar miktar itibariyle kesin olup, her iki taraf bakımından da yasa yolu kapalı bulunmaktadır.HMK.m.346/1 hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davacı ve davalılar vekillerince ayrı ayrı yapılan ve maddi tazminata ilişkin hüküm bölümüne yönelik bulunan istinaf istemlerinin kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.2-Tarafların manevi tazminata ilişkin hüküm bölümüne yönelik istinaf itirazlarına gelince; Davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda taraf kusurlarının ne olduğuna ilişkin olarak görülmekte olan dosya kapsamından konusunda uzman Makine Müh. … tarafından düzenlendiği anlaşılan 13/05/2015 günlü rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermeleri ve bu raporlardaki belirleme ve değerlendirmelerin olayla ilgili olarak … Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesinde görülerek ve Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılan 09/07/2015 gün ve 2017/51 E., 2015/482 Karar sayılı ceza yargılamasına ilişkin dosya kapsamında ATK Trafik İhtisas Dairesinden temin edilen 08/10/2013 günlü kusur raporundaki tespitlerle de örtüşmesi karşısında, sözü edilen bilirkişi raporlarının hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, bu durumda kazanın oluş şekli, kusur oranları, maluliyetin bulunmaması, davacının yaralanmasının niteliği ile iyileşme süresi, tarafların dosyaya yansıyan sosyo ekonomik durumları dikkate alındığında, mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminatın 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı içtihadı birleştirme kararında gösterilen ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medenin Kanununun 4.maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala uygun bulunmasına ayrıca belirlenen manevi tazminat miktarı ile AAÜT’nin 10. madde hükümleri gözetilerek doğru şekilde taraflar yararına vekalet ücreti belirlendiğinin anlaşılmasına, diğer yargılama giderleri bakımından da mahkemece yapılan paylaştırma ve değerlendirmede davacı taraf aleyhine bir durum tespit edilemediğine göre; davalılar vekilinin kusura ve belirlenen manevi tazminat miktarının fazla olduğuna yönelik istinaf başvurusu ile davacı vekilinin belirlenen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin hatalı belirlendiğine yönelik istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 3-Davacı vekilinin manevi tazminata yönelik olarak yaptığı ve 2 nolu bent kapsamı dışında kalan diğer istinaf itirazları değerlendirildiğinde;Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça, hüküm altına alınacak manevi tazminatın sigorta dışında kalan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istediği halde, mahkemece manevi tazminata ilişkin olarak hüküm altına alınan karar yerinde davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğu yoluna gidilmemiş olması hatalı olmuştur.Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan ve reddedilen istinaf itirazları nedeniyle oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek, sadece yanılgılı olan hususun düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-… Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2020 gün ve 2018/811 E. – 2020/53 K. sayılı kararının maddi tazminata ilişkin hüküm bölümüne yönelik olarak davacı vekili ile davalı … vekili ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenle, HMK’nun 341/2,346/1 ve 352. madde hükümleri uyarınca, kararın miktar itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,2-… Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2020 gün ve 2018/811 E. – 2020/53 K. sayılı kararının manevi tazminata ilişkin hüküm bölümüne yönelik olarak davalı … vekili ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle, HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,3-… Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2020 gün ve 2018/811 E. – 2020/53 K. sayılı kararının manevi tazminata ilişkin hüküm bölümüne yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise yukarıda (3) sayılı bentte açıklanan nedenle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 377,39-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 95,00-TL’nin düşümü ile kalan 282,39-TLharcın davalı … ile davalı …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 6-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,7-İstinaf aşamasında davalı ve davacılar tarafından yapılan ve yukarıda belirtilen harç giderleri dışında kalan diğer giderlerin ise takdiren yapan taraf üzerinde bırakılmasına,8-… Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2020 gün ve 2018/811 E. – 2020/53 K.sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,8/1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; -Kazanç kaybı karşılığında 2.449,65 TL, ulaşım giderleri karşılığında da 75,00 TL olmak üzere toplam 2.524,65 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen maddi tazminata davalılar … ve … Limited Şirketi yönünden olay tarihi olan 11/08/2011 tarihinden, davalı … içinde dava tarihi olan 28/12/2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 8/2- 3.000,00 TL manevi tazminatın da gene olay tarihi olan 11/08/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 8/3- Davanın fazlaya ilişkin kısmının REDDİNE, 8/4-Karar harcı 377,39 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 63,35 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 64,05 TL olmak üzere toplam 127,40 TL’den mahsubu ile 249,99 TL bakiye harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irad kaydına, 8/5-Davacı tarafça yatırılan toplam 127,40 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacı tarafa ödenmesine, 8/6-Davacı tarafından yapılan 24,45 TL ilk dava masrafı 627,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.550,00 TL bilirkişi ücreti, 611,50 TL Adli Tıp Gideri olmak üzere toplam 2.813,65 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%23 kabul) 634,47 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 2.179,18 TL’nin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 8/7-Davalılardan … tarafından yapılan 9,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 6,97 TL’sinin davacıdan tahsili ile anılan davalı tarafa ödenmesine, kalan 2,03 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına, 8/8-Diğer davalı taraflarca tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 8/9-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.524,65 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,8/10-Davalılar maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.975,35 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine, 8/11-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 8/12-Davalılar … ve … Limited Şirketi manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile anılan davalılara ödenmesine, 8/13-Yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/01/2021