Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1993 E. 2023/1814 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1993
KARAR NO: 2023/1814
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2020
NUMARASI: 2017/218 Esas – 2020/443 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Cismani Zarar Sebebiyle Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/10/2015 tarihinde müvekkilinin kullandığı … plakalı araca davalı … A.Ş. adına kayıtlı olup davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve malûl kaldığını, kazanın ardından aracın sürücüsü olay yerinden kaçtığı için aracın kimin idaresinde olduğunun bilinmediğini, kazanın tamamen davalıya ait (firar eden) araç sürücüsünün kusurundan kaynaklandığını, maluliyet tazminatının hesaplanabilmesi için aktüerya bilirkişisinden rapor alınarak 119.491,04-TL tazminatın ödenmesi için … Sigorta A.Ş.’ye 28/01/2016 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak 91.295,29-TL ödeme yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 28.195,00 TL bakiye maddi (maluliyet) tazminatın sigorta şirketine başvuru tarihi olan 28/01/2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, 50.000,00-TL manevi tazminatın … A.Ş’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 27/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, sürekli iş göremezliğe ilişkin 105.278,22 TL’nin ve geçici iş göremezliğe ilişkin 9.393,07 TL’nin davalı sigorta şirketinden 06.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; 01/10/2015 tarihinde trafik kazasına karışan … plakalı aracın 09.08.2015 başlangıç – 09.08.2016 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile diğer davalı … Taşıt Kiralama Tic. A.Ş. adına maluliyet halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına 290.000,00 TL azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, davacının kaza sebebiyle müvekkil şirkete müracaat etmesi sonrasında hasar dosyası açılarak davacıya 17/02/2017 tarihinde 91.295,29-TL maluliyet tazminatı ödendiğini, müvekkili şirketin davacıların başvurusu üzerine destek tazminatı ödeyerek sorumluluğunu yerine getirdiğinden temerrüde düşmediğini, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkil şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminat kapsamına dahil olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Ticaret A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; 10/01/2015 kaza tarihinde müvekkili şirketin kazaya karışan … plakalı aracın maliki olmadığından davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin uzun dönem araç kiralama şirketi olduğunu, kiralama süresi dolan araçların kullanıcılardan teslim alındıktan sonra anlaşmalı ikinci el satış firmalarına teslim edildiğini ve bu firmalar tarafından satışlarının yapıldığını, dava konusu … plakalı aracın ikinci el olarak satılmak üzere …’nin park sahasına 21/09/2015 tarihinde indirildiğini ve 15/09/2015 tarihli satış vekaletnamesine istinaden … vasıtasıyla satılmak üzere fiilen teslim alındığını, aynı aracın müvekkil şirketin satış için yetkilendirdiği … tarafından 09/10/2015 tarihinde … isimli şahsa resmi olarak satıldığını ve 30/09/2015 tarihinde teslim edildiğini, her ne kadar polis memurları tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağına kaza tarihi olarak 01/10/2015 yazılmışsa da, gerçekte kazanın 01/11/2015 tarihinde meydana geldiğini, müvekkili şirketin aracı 09/10/2015 tarihinde resmî olarak satmış bulunduğundan, kazanın meydana geldiği 01/11/2015 tarihinde aracın maliki olmayan müvekkil şirketin kaza nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, kaza tutanağında … plakalı aracın maliki olarak … kayıtlı olduğunu, bunun da müvekkili şirketin kazanın meydana geldiği 01/11/2015 tarihinde … plakalı aracın maliki olmadığını açıkça gösterdiğini belirterek, haksız ve hukuki şartları oluşmamış manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “davalı sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının yaralandığı, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün yüzde yüz kusurlu olduğu, davalı sigortacı şirketin kusur ve teminat limiti oranında zarardan sorumlu olduğu, kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri yürürlükte olduğundan bu yönetmeliğe göre davacının maluliyet oranının tespit edildiği, yaptırılan aktüerya bilirkişi incelemesiyle davacının talep edebileceği sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat miktarlarının tespit edildiği” gerekçesi ile; Davanın kabulü ile, 105.278,22 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 10/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,9.393,07 TL geçici iş göremezlik tazminatının 10/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın ZMMS genel şartlarında belirtilen belirli süreli hayat formülüne göre yapılmadığı, bilirkişi raporunda hatalı hesaplama yapılmış olduğu, geçici iş görmezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunun gözetilmemesinin hatalı olduğu, işleten değişikliği hususu araştırılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu, dosya kapsamında kusur tespitine ilişkin alanında uzman bilirkişilerden herhangi bir rapor alınmadan yalnızca kaza anında tutulan ve doğruluğu teyit ettirilmemiş kaza tespit tutanağında belirtilen kusur oranlarına istinaden hesaplama yaptırılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; 01/10/2015 tarihinde davacının sevk ve yönetimindeki … plakalı motosiklete, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucunda ATK 2.İhtisas Kurulu’nun 12/0402019 tarihli raporunda tespit edildiği üzere vücut engellilik oranı %23 olacak ve iyileşme süresi olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabilecek şekilde davacının yaralandığı, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasıyla sigortacı aleyhine maddi tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında davacı vekilinin talebi üzerine; 19/09/2017 tarihli 1 nolu celse ara kararı gereğince; dava açan dilekçe ile aleyhine dava açılan davalı … Kiralama Ticaret A.Ş. yönünden davanın eldeki davadan tefrikine karar verildiği, bu davalı yönünden davanın mahkemenin 2017/816 esasına kaydedildiği ve müteakip feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte (istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınmak suretiyle) incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içindeki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, dava konusu kazanın oluşumunda kaza yerini terk eden kimliği tespit edilemeyen dava dışı sürücünün %100 oranında tam kusurlu olduğuna ilişkin tespitin, somut olayın özellikleri ile kazanın meydana geliş şekline uygun, taraf ve yargı denetimine açık ve yeterli olmasına, bu nedenle bu hususta başkaca bir araştırma ve incelme yapılmasının gerekmemesine, TRH 2010 yaşam tablosu ve progressif rant yöntemine göre davacı için belirlenen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin hesaplamanın kaza tarihinde yürürlükte bulunan yasal hükümler ile Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları da gözetilerek düzenlenmiş olması karşısında hükme esas alınmasında da bir yanılgı tespit edilememesine, bedensel zararın bir türü olan geçici iş göremezlik dönem zararından davalının sorumlu olması nedeniyle, geçici iş göremezlik dönem zararının tahsiline karar verilmesinde bir hata bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 7.833,19-TL harçtan peşin yatırılan 1.958,30-TL harcın düşümü ile bakiye 5.874,89-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.02/11/2023