Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1952 E. 2021/260 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1952
KARAR NO: 2021/260
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2018
NUMARASI : 2017/84 E. – 2018/478 K.
DAVA TÜRÜ: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … kullandığı … plaka sayılı otobüsün çarpışması neticesinde meydana gelen 19/09/2013 günlü çift taraflı trafik kazasında … plaka sayılı araç sürücüsü … ile birlikte bu araçta bulunan … ve … hayatını kaybettiğini, … plaka sayılı araç sürücüsü … vekil edenlerinin miras bırakanı olduğunu, davalı … A.Ş’nin … plaka sayılı aracın, diğer davalı … şirketinin ise … plaka sayılı otobüsün ZMM sigortacısı olduklarını, kaza sonucunda sigorta şirketlerine yapılan başvuru sonucunda, … Sigorta tarafından 16.858,04-TL ödeme yapıldığını, … sigorta tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) cenaze ve defin gideri ile … desteğinden yoksun kalma zararına karşılık olmak üzere, her bir davacı için 1.000,00-TL olmak üzere, toplam 8.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar cevaplarında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacılardan … ve … destek tazminatı talep etme hakları bulunduğu, müteveffa … kız ve erkek çocukları olduğu belirlenen diğer davacıların ise, yaşları itibariyle destekten çıktıkları için haklarında tazminat hesaplaması yapılmadığı belirtilerek; “1-Davanın kabulü ile davacı … için 88.972,30 TL tazminatın 3.306,29 TL ‘sinden … sigorta A.Ş ‘nin 10/12/2014 tarihinden, 75.666,02 TL ‘sinin … Sigorta A.Ş ‘den dava tarihi olan 26/01/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı gülenber kaya ‘ya verilmesine, 2-Davacı … için 5.509,22 TL ‘nin 1.073,09 TL ‘sinin … A.Ş ‘nin 10/12/2014 tarihinden, 4.436,13 TL ‘sinin … A.Ş ‘den dava tarihi olan 26/01/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı … ‘ya verilmesine, ” karar verilmiştir. Karara karşı, davacılar vekili ve davalılardan … A.Ş vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuş ise de; davacıların görülmekte olan davada ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunmaları nedeniyle, davacı … dışında kalan diğer davacıların istinaf başvurularının incelenebilmesi için ayrı ayrı harç yatırmaları gerektiği anlaşıldığından söz konusu harç eksikliklerinin giderilmesi amacıyla dairemizin 18/06/2020 gün ve 2018/1463 E., 2020/590 sayılı kararı ile dosya ilk derece mahkemesine geri çevrilmiş ve mahkemesince eksik harç ve giderlerin yatırılması için 29/06/2020 günlü muhtıra düzenlenerek davacılar vekiline 04/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak bu tebligata rağmen yatırılması gereken harç ve giderlerin yasal süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle mahkemesince 15/09/2020 günlü ek kararla davacılardan … istinaf etmemiş sayılmasına karar verilmiş ve bu ek karar davacılar vekiline 22/09/2020 tarihlinde tebliğ edilmiş ve fakat adı geçen davacılar tarafından sözü edilen ek karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmadığı görülmüştür. Bu nedenle istinaf incelemesi sadece davacı … vekili ile davalı … A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu doğrultusunda yapılmıştır. Davacı … vekilinin istinaf nedenleri; … destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebi bilirkişi raporu doğrultusunda kabul edilmiş ise de, cenaze ve defin giderlerine ilişkin talebi bakımından değerlendirme yapılmadığı hususuna ilişkindir. Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf nedenleri ise; dava konusu kaza nedeniyle davacı tarafa 2014 tarihinde ibraname karşılığında ödeme yapıldığı, davanın ise 2017 tarihinde açıldığı değerlendirildiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 111.maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçirilmiş bulunduğu açık olduğu halde davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, vekil edeni sigorta şirketi aleyhine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğuna yöneliktir.Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış maddi tazminat isteğine ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-Dava dilekçesinde … vekili 19/09/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda vekil edeninin eşi … hayatını kaybettiğine dayanarak, destekten yoksun kalma zararı ile cenaze ve defin giderine karşılık olarak 1.000,00-TL maddi tazminat isteğinde bulunmuş ve fakat dava dilekçesinde bu 1.000,00-TL’lik maddi tazminata ilişkin isteğin ne kadarının destekten yoksun kalma tazminatına, ne kadarının da cenaze ve defin giderine ilişkin olduğuna dair bir açıklamada bulunmamıştır. UYAP7tan gönderilen 13/04/2018 günlü bedel arttırım dilekçesi ile … için dava dilekçesinden talep edilen 1.000,00-TL’lik destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talep miktarını bilirkişi raporu doğrultusunda 88.972,30-TL’ye çıkarttıklarını belirmiş ve davacı taraf söz konusu bedel arttırım dilekçesi ile, dava dilekçesinde talep ettikleri 1.000,00-TL lik maddi tazminata ilişkin talebin hangi tazminat kalemine ilişkin olduğunu konusuna bu şekilde açıklık getirmiştir. Hal böyle olunca mahkemece; .. yönünden bedel arttırım dilekçesindeki beyan ve açıklama gözetilerek, talep edilen tüm tazminatın destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu kabul edilerek ve talebin tamamının kabulüne karar verildiğine göre davacı vekilinin cenaze ve defin giderine ilişkin taleplerinin karşılanmadığına ilişkin istinaf itirazının isabetsiz olması nedeniyle reddi gerekmiştir.2-Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf isteğine gelince; 2918 sayılı KTK’nın, hem işletenleri hem de onların hukuki sorumluluğunu üzerine alan zorunlu mali sorumluluk sigortalarını bağlayan ve emredici nitelikte olan 111.maddesinin 1.fıkrasında, bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu belirtilmiş, 2.fıkrasında ise “tazminat miktarına ilişkin olupta yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldığın tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir” denilmiştir. Somut olaya dönüldüğünde; görülmekte olan davada, taraflar arasında 2014 yılında davacı tarafa istinaf yasa yoluna başvuran sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ne var ki … ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kalan davacılara yapılan bu ödeme karşılığında alınmış bir ibraname davalı sigorta şirketini tarafından ibraz edilememiştir. Bu durumda davalı sigorta şirketi yaptığı ödemenin bir ibraname karşılığında olduğunu kanıtlamadığından; taraflar arasında 2918 sayılı KTK’nun111. maddesinin uygulanmasını gerektirir bir sözleşmenin varlığından söz edilemeyeceğine göres mahkemece yapılan ödemenin makbuz niteliğinde kabul edilmesi ve güncellenmesi suretiyle belirlenen tazminat indirim yapılarak karar verilmiş olmasında herhangi bir yanılgı tespit edilemediğinden davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusunun yersizdir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacılardan … vekili ile davalılardan … A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90-TL’nin düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacı … alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine; 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketinden alınması gereken 929,40-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 319,17-TL’nin düşümü ile kalan 610,23-TL harcın davalı … A.Ş’den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin yapan üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361. gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 11/02/2021