Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1943 E. 2022/364 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1943
KARAR NO: 2022/364
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2020
NUMARASI: 2015/1028 Esas 2020/405 Karar
DAVA TÜRÜ: Haksız Fiilden Kaynaklanan
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Yukarıda bilgileri yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 07.03.2015 tarihinde çalıştığı iş yerine ait çöpü dökmeye giderken davalı …’in sahibi olduğu … plakalı aracın çarpması neticesinde sakatlandığını ve çalışma gücünü yitirdiğini, çalıştığı iş yerinde işine son verildiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesindeki limit ve sorumluluk kapsamına giren giderlerle sınırlı olmak üzere) davalılardan müşterek ve müteselsilen kaza tarihinden (sigorta şirketi yönünden dava tarihinden) işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, 40.000 TL manevi tazminatın (davalı sigorta şirketi hariç) davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazası ve davacının yaralanması olayı ile müvekkilinin bir ilgisinin bulunmadığını, davacının bu davada araç sürücüsü olan …’den bahsetmemesinin, araç sürücüsünü davada davalı olarak göstermemesinin düşündürücü ve manidar olduğunu, dava açmakta kötü niyetli olduğunu, müvekkili ile aralarında yaralanmasından dolayı bütün hastane ve tedavi masraflarının müvekkili tarafından karşılanması konusundan uzlaşmaları ve uzlaşma kapsamında da bütün masraflarının müvekkili tarafından karşılanması ve çalışılamayan günlere karşılık olarak da 2. 000 TL’nin ödenmesine karşın müvekkili üzerinden haksız haksız kazanç elde etmek kasıt ve niyetini taşıdığını gösterdiğini, davacının talep etmiş olduğu 40.000 TL manevi tazminatın da oldukça yüksek ve fazla olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın kazanın meydana geldiğini ispatlaması gerektiğini, sigortalı aracın ticari olmaması karşısında ticari faiz talebinin usul ve yasaya uygun olmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; A) Maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, Davacı için 4.293,20 TL geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 26.10.2015 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 07.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalıcı iş göremezlik tazminatı yönünden davanın reddine, B) Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, Davacı için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Kaza sonucu müvekkilinin yalnızca iş göremez hale gelmediği, ayrıca bir başkasının da bakım ve yardımına uzunca bir müddet muhtaç kaldığı, her ne kadar düzenlenen raporda müvekkilinin yaşanan kaza neticesinde malul olmadığına kanaat getirilmiş ise de müvekkilinin diz kapağında ciddi yara izi ciddi boyutta ezilmeye bağlı incelme oluştuğu, Adli Tıp Kurumu raporunda kalıcı iz mahiyetinde olup olmadığı ve estetik ya da cerrahi tedavi yoluyla giderilmesinin mümkün olup olmadığı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, Adli Tıp Kurumu’nun yerinde inceleme yapmadan ve Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanının görüşü alınmadan hazırlamış olduğu raporun hukuka aykırı olduğu, mahkemece hükmedilen manevi tazminatın az olduğu, hususlarına ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Araç maliki olan müvekkilinin olayda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, maddi tazminata ilişkin geçici iş göremezlik ödeneğinin bu dava ile bir ilgisinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik ödeneğinin Sosyal Güvenlik Kurumunu ilgilendiren bir husus olduğu, bu nedenle mahkemenin kararının yasaya aykırılık teşkil ettiği, manevi tazminat yönünden ise müvekkilinin kazayı haber alır almaz davacı ile en iyi şekilde ilgilendiği, özel hastanede tedavisini yaptırdığı, maddi olarak zararını karşıladığı, uzlaşmaya vardıkları, bütün bu olanlardan sonra davacının manevi zarar tazmini anlamında dava açmasının ve mahkemenin de kısmın de olsa davanın kabulü yönünde karar vermesinin yasaya aykırılık teşkil ettiği, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. 07.03.2015 kaza tarihinde davacının, çalıştığı iş yerine ait çöpü dökmeye giderken davalı …’in sahibi olduğu, diğer davalıya ZMMS sigortalı olan … plakalı aracın çarpması sonucu ATK 2.ve 3.İhtisas Kurullarının raporlarında tespit edildiği üzere sürekli maluliyet oluşturmayacak ve iyileşme süresi 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, davacının kusurlu oldukları iddiasıyla araç maliki ve sigortacısı aleyhine geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemiyle bu davayı açtığı, anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, meydana gelen kazada davalının asli kusurlu olması, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Sonuç olarak, toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınmak suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, icra olunan yargılamada usulünce yapılan inceleme neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının %30, dava dışı araç sürücünün %70 oranında kusurunun bulunduğunun tespit edilmiş olmasına, maluliyet raporunun kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine ve yargısal içtihatla göre tanzim edilmiş olmasına ve bu rapor esas alınmak suretiyle maddi tazminata ilişkin belirleme ve tespitler içeren gerekçeli, denetime elverişli raporun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacı ile davalı … arasındaki anlaşmanın manevi tazminatı kapsamamasına göre, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri ile davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın az olması nedeniyle bu yöne ilişkin davacı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile manevi tazminat yönünden HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, ancak bu husus yargılamayı gerektirmediğinden yeniden hüküm kurulmasına ilişkin aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/Gerekçe uyarınca; 1)Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih ve 2015/1028 Esas 2020/405 Karar sayılı kararına karşı davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, a/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine, b/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılması gereken 634,82 TL nispi istinaf ve ilam harcından peşin yatırılan 158,70 TL harcın düşümü ile 476,12 TL istinaf eden davalı …’den tasili ile Hazineye gelir kaydına, c/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, d/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerilerinde bırakılmasına, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih ve 2015/1028 Esas 2020/405 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,(HMK.m.353/1-b/2) 2)Maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, a/Davacı için 4.293,20 TL geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 26.10.2015 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 07.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalıcı iş göremezlik tazminatı yönünden davanın reddine, b/Maddi tazminat yönünden alınması gereken 293,27-TL manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.366,20-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 853,88-TL harcın düşümü ile 805,59-TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, c/Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan, maddi tazminata ilişkin olarak mahsup edilen 293,27-TL ile başvurma harcı 27,70-TL toplamı olan 320,97-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, d/Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, e/Davalılar kendilerini ayrı ayrı vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 3)Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, a/Davacı için 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, b/Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan, manevi tazminata ilişkin olarak mahsup edilen 560,61-TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, c/Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, d/Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, 4)Davacı tarafından maddi ve manevi tazminata ilişkin yapılan yargılama gideri olarak (1.128,50 TL ATK rapor ücretleri+1.200,00 TL bilirkişilerin ücreti toplamı+622,13 TL posta, müzekkere, tebligat gideri olmak üzere) toplam 2.950,63-TL’den kabul oranına göre hesaplanan 1.433,60-TL’den 590,13-TL’sinin her iki davalıdan, 843,47-TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 5)Davalı … tarafından maddi ve manevi tazminata ilişkin yapılan yargılama gideri olarak toplam 78,65-TL’den red oranına göre hesaplanan 40,44-TL’nin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, bakiye kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına, 6)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.nun 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/03/2022