Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1940 E. 2022/289 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1940
KARAR NO: 2022/289
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2020
NUMARASI: 2015/346 Esas 2020/434 Karar
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; 08/08/2010 günü davalı …’ın sevk ve idaresinde ki … plakalı araç ile …’nın sevk ve idaresinde ki … plaka sayılı aracın sebep olduğu trafik kazası sonucunda yaya olan ve müzisyenlik yaparak hayatını kazanan müvekkilinin yaralandığını, Küçükçekmece 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nin ceza yargılamasında davalı sürücülerin kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek, davalı için üç davalı yönünden de fazlaya ilişin hakların saklı kalmak kaydıyla 29.000 TL manevi, 1.000 TL maddi olmak üzere 30.000 TL tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, müvekkili şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkette Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere kişi başı azami 175.000 TL ile sınırlı olduğunu, ZMMS Poliçelerinde manevi tazminat taleplerinin teminat altına alınmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zaman aşımına uğramış olup davanın reddinin gerektiğini, davacının tedavi masraflarının Sosyal Güvenlik Kurumundan ve zorunlu trafik sigortacısı ile güvence hesabından tahsilinin gerektiğini, müvekkilinin kazanın gerçekleşmesinde herhangi bir kusurunun bulunmayıp tamamen davalı …’nın kusurundan meydana gelen bir kaza olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; -davacı için 32.889,29 TL sürekli iş göremezlik zararı ile 262,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam toplam 33.151,29 TL maddi tazminatın, davalılar … Sigorta A.Ş ile … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 08.12.2014 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 08.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine -davacı için 15.000,00 TL, manevi tazminatın kaza tarihi olan 08.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -davalı sigorta şirketleri yönünden (manevi tazminata ilişkin) davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş vekili, davalı … Sigorta A.Ş vekili ve davalı … vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; Müvekkilinin İBB Orkestralar Müdürlüğü sanatçı kadrosunda görev yaptığı, devlet memuru olarak çalışan kişiler geçici iş göremezlik döneminde de maaş almaya devam ettiğinden ve herhangi bir gelir kaybına uğramadığından geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zarar talebinde bulunamayacağı hususunda ki tespitin doğru olmadığı, müvekkilinin boş zamanlarında, izinli günlerinde veya hafta sonralarında ekstra işler yapamayarak muhtemel ve güncel bir gelirden mahrum kalmasının ayrıca mağduriyetine sebep olduğu, bu yönü ile hesaplanmayan hak kaybının ve mağduriyetinin değerlendirilmemesi nedeniyle eksik inceleme sonucu karar verilmesinin hatalı olduğu, tespit edilen SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin de eksik olarak hesaplandığı, hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğu, kararda her bir davalı için ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, davalılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, hususlarına ilişkindir. Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; Sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğu, sigortalıları olan araç sürücüsü …’ın %35 kusurlu olmasına rağmen ilk derece mahkemesince müştereken ve müteselsilen hüküm kurulmasının ve hesaplanan zararın tümünden sorumlu tutulmalarının kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğu, SGK’nın sorumluluğunda olan tedavi, yol ve diğer giderlerden müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, davacının elde ettiği gelir üzerinden hesaplama yapıldığı, ancak davacının kaza tarihinden sonra ne kadar gelir elde ettiği konusunda bir araştırma yapılmamasının da hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir.Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; Dava konusu talepler bakımından … plakalı aracın trafik poliçesi bulunmaması nedeniyle …nın sorumluluğunun bulunmasına rağmen, kasko-İMM poliçesi nedeniyle diğer davalı ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarının haksız ve hukuka aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir.Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; Olay tarihinin 08/08/2010 olaması sebebiyle davacını taleplerinin zaman aşımına uğradığı, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, müvekkilinin kazada kusuru bulunmamasına rağmen %35 oranında kusurlu bulunarak buna göre maddi tazminattan sorumlu tutulmasının haksız olduğu, manevi tazminat talebinin müvekkiline yükletilen kısmının fahiş olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede;Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 08.08.2010 günü davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobille B.Çekmece yönünden gelip … Caddesi üzerinden K.Çekmece yönünde seyirle olay yeri kavşağa geldiğinde, sağındaki tali yol tarafından gelip kavşağa giriş yapan diğer davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobille kavşak içinde çarpışıp sola doğru savrularak yol dışında bulunan yaya olan davacı …’a çarpması sonucu adı geçenin ATK 3. İhtisas Kurulunun raporuna göre; %11,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak ve iyileşme süresi kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayacak şekilde yaralandığı, davacının; kazada kusurlu olduğu iddiası ile her iki araç maliki, kasko-İMM sigortacısı ve ZMM sigortacısı aleyhine maddi ve manevi tazminat istemi ile bu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. (1)Her ne kadar davalı … vekili tarafından ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, dosya içeriği kayıt ve belgelere göre; karşılanmayan istinaf harçlarının tamamlaması konusunda istinaf isteminde bulunana muhtıra tebliğ edildiği, buna rağmen davalı tarafından harçların karşılanmadığı, ilk derece mahkemesince 15/10/2020 tarihli ek kararla davalı … vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 344.maddesi uyarınca reddine karar verildiği, bu yönde ki kararın usulüne uygun tebliğ edildiği ancak bu karara karşı istinaf isteminde bulunulmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla da adı geçen davalının istinaf isteminin incelenemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. (2)Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 47.maddesine göre (benzer düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. Maddesinde de mevcuttur) hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği, yaşı, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Bu nedenle bu hususa temas eden istinaf başvuruları yerinde bulunmamıştır. (3)Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte (istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınmak suretiyle) incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, dava konusu kazada kusuru bulunmayan davacının; trafik kazası nedeniyle oluşan zararlarının tamamını, müteselsil sorumlu olan haksız fiil sorumlusu davalıların birinden veya tamamından isteyebilecek olmasına, dosya kapsamına uygun gerekçeli denetlenebilir nitelikte, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen ATK Trafik İhtisas Dairesinin kusur tespiti raporunda ki kusur oranının, ayrıca maddi tazminata ilişkin belirleme ve hesaplama yapan raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, hükmedilen manevi tazminatın yukarıda 2 no lu maddede açıklanan ilke ve esaslara göre tayin ve takdir edilmiş olmasına, ilk derece mahkemesinin bu hususta ki takdirinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, her ne kadar davacı tarafça; davacının geçici iş göremezlik döneminde çalıştığı kurumu dışında başka işlerde yaptığı ve bu nedenle kaza sonrası kazanç kaybına uğradığı istinaf başvurusu ile dile getirmiş ise de; usulüne uygun olarak tebliğ olunan bilirkişi raporuna karşı açıkça ve ayrıca bu hususta itiraz edilmediği gibi bu hususun ayrıca ispat edilmemiş olmasına göre, davacı ve davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. (4)… Sigorta A.Ş’nin istinaf itirazlarına gelince, İMMS-Kasko Sigortacısı davalının somut olayda ki sorumluluğunun sıralı sorumluluk olduğu, bu suretle de sorumluluğunun ZMM Sigortasının limitini aşan kısım yönünden başlayacağı, somut olayda maddi tazminatların ZMMS poliçe limitini aşmadığı, bu suretle adı geçen davalının sorumluluğunun başlamadığı, dolayısıyla bu davalı ile ilgili açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1)Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2020 tarih ve 2015/346 Esas 2020/434 karar sayılı kararına yönelik davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,a)İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 54,40-TL harcın düşümü ile 26,30 -TL harcın istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, b)İstinaf eden davalı … Sigorta A.Ş’den alınması gereken 2.264,56-TL harcın peşin olarak yatırıldığı anlaşıldığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, c)İstinaf eden davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yatırılan harçların istek halinde iadesine, d)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, e)Yasa yoluna başvuranlar tarafından yapılan (istinaf) giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, 2) Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2020 tarih ve 2015/346 Esas 2020/434 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
MADDİ TAZMİNAT a)Davacı için 32.889,29 TL sürekli iş göremezlik zararı ile 262,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam toplam 33.151,29 TL maddi tazminatın, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 08.12.2014 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 08.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, b)Davalı … Sigorta A.Ş ile ilgili davanın husumetten reddine, c)Alınması gereken 2.264,56-TL harçtan davacı tarafından yatırılan peşin harç ile ıslah harcı toplamı olan(512,35tl+113tl=) 625,35-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.639,21-TL’nin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, ç)Dava ilk açılış harç gideri ile ıslah harcı toplamı olan 650,55-TL’nin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, d)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit edilen 4.972,69 -TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, e)Davalı … Sigorta A.Ş kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT a)Davacı için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı … Sigorta A.Ş yönünden davanın reddine, b)Alınması gereken 1.024,65-TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, c)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, ç)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, d)Davalı .. Sigorta kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince ve davacı tarafın vekalet ücreti miktarını geçemeyeceğinden tespit edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine, e)Maddi ve Manevi tazminata ilişkin davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 2.739,55-TL’den kabul-red oranına göre(%77,47) hesaplanan 2.122,45-TL’nin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (davalı … Sigorta’nın 1.132,10-TL’den sorumlu tutulmasına, )f)Maddi ve Manevi tazminata ilişkin davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 130,00-TL’den kabul-red oranına göre(%22,53) hesaplanan 29,29-TL’nin davacıdan alınarak davalı ….’a verilmesine, bakiye kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına, g)Maddi ve Manevi tazminata ilişkin davalı … Sigorta tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 50,00-TL’nin davacıdan alınarak … Sigorta’ya verilmesine,3)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.03/03/2022