Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/19 E. 2023/547 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/19
KARAR NO: 2023/547
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2017/274 Esas – 2019/475 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, yaya konumunda bulunan davacı …’e çarpması neticesinde meydana gelen 27/09/2016 günlü trafik kazasında, …’in yaralanarak sakat kaldığını, uzun süre tedavi görmek zorunda kalan davacının tedavi süresince çalışamadığını beyanla bu döneme dair bakıcı gideri taleplerinin de bulunduğunu ve sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde bir miktar ödeme yapılmış ise de; bu ödemenin gerçek zarar miktarını karşılamaktan uzak olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 1.000,00-TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının olay tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 31/01/2019 günlü ıslah dilekçesi ile de; dava dilekçesinde açıkça ve ayrıca belirtilmeyen tazminat kalemlerini açıklamak istediklerini, maddi tazminata ilişkin taleplerinin, sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve geçici iş göremez olunan dönemdeki bakıcı gideri zazarına ilişkin bulunduğunu beyanla; 3.351,31-TL’si geçici iş göremezlik, 61.409,09-TL’si sürekli iş göremezlik ve 4.687,73-TL’ si de geçici bakıcı gideri zararına karşılık olmak üzere maddi tazminata ilişkin istek miktarını toplam 72.448,13-TL’ye çıkarttıklarını bildirmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talep konusu kaza nedeniyle vekil edeni şirkete yapılan başvuru üzerine davacıya 07/02/2017 tarihinde ibraname karşılığında 23.755,00-TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeyle poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, bakiye bir sorumluluğun kalmadığını, ancak bakiye bir sorumluluğun olduğu sonucuna varılır ise de; sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olması nedeniyle, kazanın oluşumundaki taraf kusurlarının ne olduğunu ve davacının maluliyet durum ve oranının usulüne uygun şekilde kanıtlanması gerektiğini, ayrıca geçici iş göremezlik zararının ve bakım giderine ilişkin taleplerinin poliçenin teminatı kapsamı dışında kaldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda, … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsünün %70 oranında, davacı yayanın ise %30 oranında kusurlu bulunduğu, davacının kaza neticesinde %26 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, yaralanmasına bağlı iyileşme süresinin 4 ay olduğu, buna göre davacının geçici ve sürekli iş göremezlik toplam zararının yapılan kısmi ödeme tutarı ve bu ödemenin güncellenmiş değerinin mahsubu sonucunda, 36.905,22-TL olduğunun belirlendiği, bakiye zarar tutarı gözetildiğinde ibranamenin geçerli olmadığı, ancak makbuz hükmünde değerlendirilebileceği, ayrıca davacının bakıcı gideri talebinin tedavi masrafları çerçevesinde poliçenin teminatı içerisinde bulunduğu, bu zarara ilişkin talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği benimsenerek; -Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerinin KISMEN KABULÜ ile; 36.905,22-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının kısmi ödeme tarihi olan 07/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin REDDİNE, -Davacının bakıcı gideri talebinin KABULÜ ile, 4.687,73-TL bakıcı gideri tazminatının kısmi ödeme tarihi olan 07/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; maluliyete ilişkin belirlemenin, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMM Sigortası Genel Şartlarında yapılan değişiklik gözetilerek, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerekirken, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen ATK raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğu, kaldı ki hükme esas alınan ATK raporunda davacının bakıcı gideri ihtiyacı içerisinde olduğu belirtilmediğinden lehine bakıcı gideri tazminatına hükmedilmiş olmasının da doğru bulunmadığı, keza kusur yönünden ATK’dan bir rapor alınmadan sonuca ulaşılmış olmasının da isabetsiz bulunduğu, ayrıca davacı … emekli olup, geçici iş göremez olduğu dönemde emekli maaşı almaya devam etmesi nedeniyle herhangi bir kazanç kaybına uğramayacağından, geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş olmasının ve yasal faiz yerine avans faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğu hususlarına yöneliktir. Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen cismani zarara dayanarak açılmış maddi tazminat isteğine ilişkindir. 1-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi önem arzetmektedir. Söz konusu bu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Bknz. Yargıtay 4. HD’nin 2021/18611 Esas, 2022/787 Karar sayılı ilamı) Eldeki davada, kaza tarihi 27/09/2016 olup, maluliyete ilişkin belirlemenin kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda yapılması gerekirken “Çalışma Gücü ve Meslekte kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılan ATK raporunun karara dayanak yapılması kural olarak doğru değil ise de; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/03/2021 gün ve 2020/838 E., 2021/2453 K. sayılı içtihadında da işaret edildiği üzere, Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile Özürlülük Ölçütü Sınırlandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelikte, maluliyet oranlarına ilişkin olarak aynı cetvellerin kullanılarak belirleme yapılması nedeniyle, davacının kazadan sonra geçirmiş olduğu tüm tedavi evrakları ile yaralanmasının niteliği gözetilerek aralarında ortapedi-travmatoloji uzmanı, plastik-rekonstrüktif cerrahi uzmanı ve radyoloji uzmanı bulunan ve ATK 2. İhtisas Kurulunca düzenlendiği anlaşılan 31/08/2018 günlü heyet raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden, davalı vekilinin maluliyetinin belirlenmesine ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. 2-Davalı vekilinin, kusura ve diğer hususlara ilişkin istinaf itirazlarına gelince; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle …’in katılımıyla düzenlendiği anlaşılan 07/01/2019 günlü rapordaki; kazanın oluşumunda davacının %30 oranında, sigortalı araç sürücüsünün ise %70 oranında kusuru olduğu yönündeki belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve bu tespitin kaza tespit tutanağındaki belirlemeler dikkate alındığında esasen istinaf eden tarafın daha lehine bulunması ve her türlü kazada mutlaka ATK’dan kusur raporu alınmasının da gerekli olmaması karşısında, söz konusu bu raporun hükmü esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğine; kaza tarihinde emekli olduğu ve emekli maaşı almakta olduğu anlaşılan 55 yaşındaki davacının, geçici iş göremez olduğu dönemde çalışamayacak durumda olduğu söylenemeyeceğinden, AGİ hariç net asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama neticesinde belirlenen geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş olmasında ( Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 2016/13625E., 2019/1700K sayılı ilamı), istinaf edenin sıfatına göre bir isabetsizlik mevcut olmadığına ve geçici iş göremez olunan dönemde %100 malul sayılması gereken böyle bir kişi için bakıcı gideri hesaplanmış olmasında da bir yanılgı bulunmadığına, ayrıca kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın ticari faaliyette kullanılan kamyonet olduğu ve kazanın da bu faaliyet sırasında meydana geldiği dikkate alındığında, mahkemece faiz cinsinin avans faizi olarak belirlenmiş bulunmasında da herhangi bir hatalı uygulama olmadığına göre; davalı vekilinin açıklanan tüm bu hususlara yönelik istinaf itirazlarının da reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1-Yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı … şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 2.841,21-TL harçtan, peşin yatırılan 710,31-TL harcın düşümü ile kalan 2.130,90-TL bakiye istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/03/2023