Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1892 E. 2021/112 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1892
KARAR NO : 2021/112
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2018
NUMARASI : 2008/228 E. – 2018/1041 K.
DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … ve … kullandıkları kredileri ödememeleri nedeniyle Üsküdar ….Noterliğinden gönderilen ihtarname ile hesabın katedildiğini ve borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine durdurulan bu takiplerle ilgili mahkememizin 2004/281 Esas sayılı dosyası, birleşen 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/386 Esas ve yine mahkememizin 204/278 Esas sayılı dosyalarından karara bağlandığını ve itirazların iptal edildiğini, kredi alacağının TMSF’ye devredilen … A.Ş.’nin alacağı olduğunu, banka tarafından TMSF’ye temlik edilen bu alacağın daha sonra müvekkili şirket tarafından TMSF’den temlik alındığını, temlik alacaklısı olarak bu davanın açıldığını, borçlu olan davalılar … ile … adlarına kayıtlı taşınmazları gerçek değerlerinin altında alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla üçüncü kişilere sattıklarını ve devrettiklerinin belirlendiğini, davanın İİK 284.maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinde ikame edildiğini ve tüm tasarrufların borcun doğumundan sonra gerçekleştirildiğini belirterek aşağıda gösterilen tasarrufların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere iptali ile cebri satış yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep etmiş, tasarrufun iptali isteğine konu taşınmazlardan davalı borçlu … adına kayıtlı olan; Kocaeli ili … İlçesi, … Köyü … Parsel sayılı taşınmazını 22/08/2003 tarihinde ölünceye kadar bakma akdiyle davalı …, davalı … da 26/09/2003 tarihli satış işlemiyle 150.000,00 TL bedelle davalı … tarafından da …, adı geçen tarafından da davalı … devredildiğini,Ayrıca … İli, … Köyü … parsel sayılı A Blok 15 nolu meskenin de 03/09/2003 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile davalı … devredildiği, … tarafından da 29/09/2003 tarihinde 33.000,00 TL bedelle davalı … devredildiğini, Aynı yer … parsel sayılı taşınmazda … Blok 12 nolu meskenin 03/09/2003 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı … tarafından da 29/09/2003 tarihli satış işlemi ile 33.000,00 TL bedelle davalı …,Yine aynı yer … parselde L Blok 1 nolu tripleks villanın ölünceye kadar bakma akdi ile … tarafından da 29/09/2003 tarihinde 108.000,00 TL bedelle davalı … devredildiğini ileri sürmüş, Diğer davalı borçlu … tarafından devredilen ve tasarrufun iptali isteğine konu bulunan taşınmazların neler olduğu tek tek açıklanmıştır.Davalılar ise yargılama sırasında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalılar … ve … takip borçluları olduğunu, diğer davalıların ise taşınmazları devralan üçüncü veya dördüncü kişiler bulunduğunu, davalı borçlu … tarafından yapılan tasarruflar değerlendirildiğinde; “Kocaeli İli, … İlçesi, … Köyü … Parsel sayılı taşınmaz bakımından davalı … tarafından, 22/08/2003 tarihinde ölünceye kadar bakma akti ile davalı … tarafından 26/09/2003 tarihinde 150.000,00 TL bedelle davalı … tarafından 14/04/2005 tarihinde 175.000,00 TL bedelle davalı …, bu davalı tarafından da 27/04/2007 tarihinde 230.000,00 TL bedelle davalı … satışının yapıldığı anlaşıldığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarına göre, davalı … tarafından davalı … ölünceye kadar bakma akti ile devir tarihi olan 22/08/2003 tarihinde rayiç değerinin 439.556,00 TL, … tarafından… satışın yapıldığı 26/09/2003 tarihinde de aynı rayiç bedelde olduğu, … tarafından davalı … satışın yapıldığı 14/04/2005 tarihinde 528.580,00 TL miktarında bulunduğu, … tarafından davalı … satıldığı 27/04/2007 tarihinde de 612.040,00 TL rayiç değerde olduğunun belirlendiği, davalı borçlu … aynı tarihte birçok taşınmazını ölünceye kadar bakma aktiyle davalı … temlik ettiği ve bu temliklerin tamamının muvazaalı olduğunun muhtelif mahkemelerden verilen kararlarla sübuta erdiği, alacaklılardan mal kaçırma amacıyla yapılan bir tasarruf olduğunun tartışmasız hale geldiği, dosyaya celp edilen nüfus kayıtlarına göre, devralan davalı … borçlu davalı … kardeşi olan … oğlu olduğu, başka bir deyişle ölünceye kadar bakma akdiyle taşınmazı edinen … yeğeni olduğu, İİK 280/1. maddesi uyarınca, mal varlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarenin bulunduğu hallerde iptale tabi olduğu, İİK 280/2.maddesi gereğince de, 3. dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımların borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bildiği veya bilmesi gereken kişilerden olduğunun anlaşıldığı, nitekim ölünceye kadar bakma akdiyle taşınmazı edinen … borçlu … ikinci derece kan hısımı olup, borçlunun alacaklılara zarar verme kastını bildiğinin kabulü gerektiği, bu durumda tasarruf tarihindeki devir değeri ile rayiç değer arasında fahiş fark olup olmadığı hususunun araştırılmasına dahi gerek bulunmadığı, 22/08/2003 tarihinde yapılan bu tasarrufun iptale tabi olduğu kabul edilmiştir. Ancak aynı taşınmaz 3. kişi olan … tarafından 4. kişiye, sonrasında 5. ve 6. kişilere devredildiği, bu durumda davacı tarafından 4. kişi … 5. kişi … ve 6 kişi olan … kötü niyetli olduğu, başka bir deyişle borçlu … alacaklılardan mal kaçırma kastıyla bu taşınmazı devrettiğinin adı geçenlerce bilindiği veya bilinmesi gerektiğinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, bu davalıların, borçlu davalı … ile akrabalık bağı veya başkaca herhangi bir ilişkisinin bulunduğu yönünde dosyada herhangi bir bir delil bulunmadığı, hatta dinlenen davacı tanık beyanlarına göre, bu taşınmazın emlakçı vasıtasıyla satışının yapıldığı, davalı … emlakçı vasıtasıyla taşınmazı edindiği, zeytinli tarla niteliğinde bulunan taşınmaz üzerindeki evin harap vaziyette olduğu, yolunun toprak olup, … imar ve ihya ettiği, … 2003 yılında taşınmazı satın alan … ödemelerini banka yoluyla yaptığı ve buna ilişkin dekontları ibraz ettiği, 2 yıl sonra taşınmazın malikinin … olduğu ve … tarafından da … satışının gerçekleştirildiği,… sonra taşınmazı edinen bu kişilerce zarar kastının bilindiği yönünde hiçbir delil ibraz edilemediği, davacı tanıklarının dahi tasarrufların gerçek satışlar olduğu yönünde beyanda bulundukları, borçlu ile tasarrufta bulunan kişi başka bir deyişle 3. kişi konumunda bulunan yönünden tasarruf tarihindeki rayiç değer ile satıştaki değeri arasında bir mislini aşan farkın bulunması halinde taşınmazı edinen 3. kişinin kötü niyetli olduğunun kabulü gerektiği, ancak 4. 5. ve 6. kişiler bakımından sadece rayiç değer ile satış değer arasındaki fahiş farkın tasarrufun iptali için yeterli olmadığı, bu hususun Yargıtay kararları ile sabit hale geldiği, bu nedenlerle davalılar … iyi niyetli olmadıkları davacı tarafından kanıtlamadığından bu davalılar hakkındaki davanın reddi gerektiği; buna karşılık borçlu davalı olan … yeğeni olan davalı … 22/08/2003 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile taşınmazı edinmesi şeklindeki tasarrufun ise İİK 280/1-2. maddesi çerçevesinde iptale tabi olduğu, ancak hali hazırda taşınmaz adı geçene ait olmadığından artık bu davalının sorumluluğunun taşınmazı elinden çıkartığı tarihteki rayiç değer miktarında tazminata ilişkin bulunduğu, davalı … 26/09/2003 tarihinde taşınmazı davalı … sattığı ve bu tarihteki rayiç değerin 439.556,00 TL olarak tespit edildiği, dolayısıyla davalı … davalı borçlu … takip borçlusu olduğu İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E ve aynı icra müdürlüğünün …E sayılı dosyalarındaki alacak ve feriyle sınırlı olmak üzere 439.556,00 TL’yi nakten tazmin etmesi gerektiği” benimsenmek suretiyle;Kocaeli ili … ilçesi … köyü … parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davada davalılar … karşı açılan DAVANIN REDDİNE, İstanbul … İcra Dairesinin … E.,… E. Sayılı dosyalarındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere 439.556,00 TL’nin davalı … NAKDEN TAZMİNİNE, ” karar verilmiş, diğer uyuşmazlık konusu olan ve fakat istinaf konusu yapılmayan diğer taşınmazlar içinde muhtelif şekilde hüküm tesis edilmiştir.Mahkemece verilen 18/10/2018 günlü karar karşı davacı vekili tarafından sadece … İlçesi … Köyü dahilindeki … parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak verilen hüküm bölümüne ilişkin olarak; davalı … vekili tarafından da … İli … Köyü dahilindeki … parselde bulunan A Blok 15 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmaza ilişkin hüküm bölümü bakımından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Mahkemece istinaf yasa yoluna başvuran davalı … başvurusu sırasında ödemesi gereken nispi istinaf karar ve ilam harcının yatırılması gereken eksik nispi harcın 8.764,44-TL olduğu, bu amaçla HMK’nın 344.maddesi uyarınca davalı … vekiline gerekli meşruhatlı davetiyenin gönderildiği, ancak yasal süresi içerisinde eksik harcın yatırılmadığı görüşünden hareketle verilen 07/01/2020 günlü ek kararla … İSTİNAF İSTEMİNDEN VAZGEÇMİŞ SAYILMASINA karar verilmiştir. Bu ek karar … vekiline usulüne uygun şekilde 12/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak bu ek karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmamıştır. Bu durumda, sadece davacı tarafın istinaf başvurusunun incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; Kocaeli İli, … İlçesi … Köyü dahilindeki … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak, sadece … yönelik olarak değil, diğer davalılara yönelik olarak açılan davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı biçim ve şekilde sadece … yönelik davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kabule göre de bu taşınmaza ilişkin olarak vekil edeni aleyhine hüküm altına alınan vekalet ücretinin hatalı belirlendiği hususlarına yöneliktir.Dava, İİK’nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, istinaf konusu olan … parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak açılan davanın, sadece davalılardan … bakımından kabulüne karar verilmesine karşı diğer davalılar … yönelik davaların reddedilmiş olmasına göre iptali isteğine konu … parsel sayılı taşınmazın … devredildiği tarihteki gerçek değerin 528.580,00-TL olduğu, … devredildiği tarihteki gerçek bedelinin 612.049,00-TL olduğu gözetildiğinde, takip konusu toplam alacak miktarı olan ve taşınmazın gerçek değerlerinden daha az bulunan 515.815,813-TL üzerinden, yargılama sırasında vekille temsil edildikleri anlaşılan … lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olmasında da herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca istinaf yasa yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 59,30 istinaf ve karar ve ilam harcı ile 148,60-TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361. gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/01/2021