Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1853 E. 2023/1817 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1853
KARAR NO: 2023/1817
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07/2020
NUMARASI: 2018/559 Esas – 2020/329 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Ölüm Nedeniyle Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 17/12/2014 tarihinde …’ın, yönetimindeki davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracı ile müvekkillerinin annesi olan …’ı hastaneye yetiştirmeye çalışırken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde trafik kazasına sebep olduğunu, kaza neticesinde müvekkillerinin anneleri …’ın vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının, olayın vuku bulduğu 17/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacılar vekili sunduğu 26/02/2023 tarihli ıslah dilekçesiyle; … için 7.302,10-TL, … için 37.280,71-TL, … için 33.400,58-TL olmak üzere toplam 77.983,39-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının kaza tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini, talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkiline başvuruda bulunulmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, davacıların taleplerinin ZMMS kapsamında teminat altında olmadığını, desteğin kafasını çarpması neticesinde vefat ettiğini, bu nedenle emniyet kemeri takmayan vefat edenin kusurlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği ve bu durumu bilerek araç içerisinde bulunan müteveffa …’ın olayın gerçekleşmesinde müterafik kusurunun bulunduğu” gerekçesi ile; Davanın kabulü ile, davacı … için 7.302,10-TL, … için 37.280,71-TL, … için 33.400,58-TL’sı destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 18/06/2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Mahkemenin gerekçeli kararında her bir davacı lehine tespit ve hükmedilen maddi tazminat rakamları üzerinden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, desteğin araçta emniyet kemerinin takılı olup olmadığı, emniyet kemerinin takılı olması durumunda desteğin vefat edip etmeyeceği araştırılmaksızın; müteveffanın emniyet kemeri takmadığı hususunda yeterli delil olmadığı gerekçesi ile müterafik kusur indirimi yapılmamasının hukuka aykırı olduğu, davacıların desteğinin araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek araca bindiğinden müterafik kusurlu olduğunun kabulü hukuka uygun ise de, mahkemece yapılan müterafik kusur indirimi (%20) oranının düşük olduğu, davanın tarafı olmayan bir kişinin tazminat alma hakkının bulunmadığının kabulü ile buna göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, dava konusu trafik kazasının davacıların babaları olan araç sürücüsünün alkollü araç kullanması sonucu gerçekleştiği, davacıların tazminat haklarının bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların ve hesaplamalara esas alınan verilerin yasalara ve Yargıtay uygulamalarına aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı istemine ilişkindir. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınmak suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Dosyadaki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, oluşa ve dosya kapsamı ile yerleşik yargısal içtihatlara uygun olarak tanzim edilen, gerekçeli, denetlenebilir nitelikteki aktüer raporunun hükme esas kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, destek …’ın; alkollü olduğunu bildiği şahsın aracına binmek suretiyle müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek tazminatlardan % 20 oranında müterafik kusur indirim yapılmış olmasına, müterafik kusur indiriminin ve oranının yargısal içtihatlara uygun olmasına, vefat edenin kaza anında emniyet kemeri takmadığı hususunun usulünce ispat edilememiş olmasına, kaldı ki bu hususta usulüne uygun ispat olsa dahi yerleşik yargısal içtihatlara göre birden fazla müterafik kusur sebebinin bir arada olması halinde dahi müterafik kusur indirimi olarak %20 oranında tek bir müterafik kusur indirimi yapılmasının gerekmesine, (-bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2018 gün 2018/5810 Esas – 2018/12654 Karar sayılı ilamı-) ihtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin destekten yoksun kalma maddi tazminatı isteminde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden ayrı ayrı kabul edilen maddi tazminat için vekalet ücretine hükmedilmesinde bir hata olmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 5.327,04-TL harçtan peşin yatırılan 1.331,80-TL harcın düşümü ile bakiye 3.995,24-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.02/11/2023