Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1821 E. 2023/261 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1821
KARAR NO: 2023/261
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2020
NUMARASI: 2015/16Esas – 2020/249Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin karşıdan karşıya geçerken kaldırıma bir iki adım kala davalıların sürücüsü, maliki ve ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin bakımına muhtaç kızı bulunduğunu, kaza nedeniyle oluşan yaralanmadan dolayı müvekkilinin kızına bakmak üzere bakıcı tutmak zorunda kaldığını, müvekkilinin kaza tarihinden itibaren davanın açıldığı tarihe kadar yatağa bağımlı kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.108,90-TL tedavi gideri, %94 engellik oranı bulunması nedeniyle bakıma muhtaç olan kızı için tutmak zorunda olduğu bakıcı giderinden kaynaklı 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan ve 100.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama aşamasında sunduğu 26/09/2017 tarihli dilekçesi ile bakıcı giderine ilişkin taleplerini 800,00-TL artırdıklarını bildirmiş, 02/09/2019 tarihli dilekçe ile de; bilirkişi raporunda SUT hükümlerine göre SGK’nın sorumluluğunda olduğu bildirilen 49,00-TL tedavi gideri taleplerinden feragat ettiklerini, 10.059,90-TL’lik sağlık harcaması ve 1.800,00-TL bakım giderine ilişkin tazminat taleplerinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, tedavi giderleri talebi bakımından müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin yersiz olduğunu, davacının kızının bakımı için istediği bakıcı giderinin ve manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamı dışında olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu kazada tüm kusurun davacıya ait olduğunu, yapılan ceza yargılaması sırasında düzenlenen bilirkişi raporunda davacının asli kusurlu, müvekkili şirket çalışanı diğer davalı …’nın ise tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkiline yüklenen sorumluluğun TBK m. 66’da düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerine dayandığını ve müvekkili tarafından zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğinin ispat edilmesi halinde sorumluluğunun doğmayacağını, müvekkili şirketin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, tedavi giderlerinden sorumluluğun SGK’ya ait olduğu, davacının kızının bakımı için istenilen bakıcı giderinin kaza ile illiyet bağı bulunmadığını, istenilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi ile; kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda davacının asli kusurlu olduğunun bildirildiğini, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının kızının bakımı için doğduğu ileri sürülen bakıcı gideri talebinin kaza ile illiyet bağının bulunmadığını, istenilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, olay tarihinden itibaren faiz isteminin yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen kusur raporuna göre davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %45 oranında kusurlu olduğu, davacının 4 aylık geçici iş göremezlik zararından tüm davalıların, davacının kızının bakım ihtiyacı için yapılan giderden davalı sigorta şirketi dışındaki davalıların kusura denk gelen %45’lik kısmından sorumlu olduğu, doktor bilirkişisince düzenlenen ve Sut hükümlerine göre SGK kapsamında bulunmadığı belirlenen 10.059,90 TL tedavi giderinin kusura denk gelen kısmından da tüm davalıların sorumlu olduğu, manevi tazminat talebi yönünden ise, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının iş bu haksız fiil sonucunda yaşadığı üzüntü, elem ve ızdırabın dikkate alınması gerektiği kanaati ile; “Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, 1-15/04/2014 tarihinde meydana gelen haksız fiil nedeniyle, maddi tazminat talepleri yönünden; A- 1.800 TL bakım giderinden oluşan maddi tazminat bedelinin davalılar … A.Ş ve …’dan 15/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, B- 4.526,95 TL tedavi giderlerinin davalılar … A.Ş ve …’dan 15/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalılardan … Sigorta A.Ş yönünden ise 15/07/2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, C- 49 TL’lik tedavi giderleri yönünden ise davanın feragat nedeniyle REDDİNE, 2-Manevi tazminat yönünden ise; 20.000 TL manevi tazminat bedelinin 15/04/2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, 3-Fazlaya dair istemin REDDİNE” karar verilmiş, karara karşı davalılar … A.Ş vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı … vekilinin istinaf nedenleri; kazanın meydana gelmesinde davacı tarafın ağır kusurlu olması nedeniyle maddi tazminata ve manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğu, maddi tazminatın koşullarının bulunmadığı, davacının ağır kusurlu olması nedeniyle maddi tazminata hükmedilmemesi gerektiği, tedavi giderine ilişkin rapora yapılan itirazlarının dikkate alınmadığı, davacı tarafça sunulan ve “evde bakım hizmeti bedeli”, “sağlık hizmeti bedeli” yazan faturaların hangi hizmete ait olduğunun belirlenmesi gerektiği, davacının kızının bakım ihtiyacından kaynaklı bakım gideri ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığı, manevi tazminattan sadece müvekkili ile araç sürücüsünün sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, İMM ve kasko poliçe sigortacısının da sorumluluğu bulunduğu hususlarına ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri; mahkeme kararının hüküm kısmının 5. bendinde yargılama giderleri davanın kabul ve red oranına göre belirlendiği belirtilmiş ise de müvekkili yönünden oranlama yapılmamasının hatalı olduğu, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, tedavi giderlerden SGK sorumlu iken SUT genel esasları kapsamında değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, 16/05/2014 tarihli faturanın hangi döneme ait gider olduğunun belirlenmesi gerektiği, davacının kızının bakım ihtiyacı yönünden SGK tarafından evde bakım hizmet bedeli verilip verilmediği araştırılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile tedavi gideri talebine ilişkindir.Dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle, dosya kapsamına alınan ve ceza yargılamasında belirlenen ve kesinleşen maddi vakıa ile uyumlu şekilde hazırlanan, denetime elverişli ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen kusur raporunun hükme esas alınmasına, davalıların tedavi gideri ile bakım giderinden sorumlu tutulmalarına, davalı …’nın hükmedilen maddi ve manevi tazminatın tamamından sorumlu tutulması nedeniyle davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen kısmından sorumlu tutulmasına, kazanın oluş şekli ile tarafların kusur oranlarına, kaza tarihi, paranın alım gücü, tarafların sosyo ekonomik durumları göz önünde bulundurulduğunda takdir edilen manevi tazminat miktarının yeterli olmasına göre, istinaf talepleri yerinde bulunmayan davalı … A.Ş vekili ve davalı … vekilinin istinaf taleplerinin HMK m. 353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı … A.Ş vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf edenler davalılar … A.Ş ve …’dan alınması gereken 1.798,39-TL istinaf karar harcından peşin yatırıldığı anlaşılan ( 54,40-TL maktu, 54,40-TL maktu, 395,19-TL nisbi ve 395,19-TL nisbi) 844,78-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 953,61-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalılar … A.Ş ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş ve davalı … tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/02/2023