Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1798 E. 2023/291 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1798
KARAR NO: 2023/291
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2020
NUMARASI: 2016/4 Esas – 2020/136 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesi ile; 20.08.2015 tarihinde davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu … yönetimindeki elektrikli bisikletin çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve beden gücü kaybına uğradığını, kazanın oluşunda davalıya sigortalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, davacının daimi maluliyeti nedeniyle kazanç kaybı bulunduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama aşamasında sunduğu 10/06/2019 tarihli dilekçesiyle, davadaki sürekli iş göremezlik taleplerini 89.886,52-TL’ye artırdıklarını ve geçici iş göremezlik için 10.584,07-TL olmak üzere toplam 100.470,59-TL tazminatın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; ATK 3. İhtisas Kurulu’nun raporuna göre davacının %10,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, kusur raporuna göre davalıya sigortalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu, davacının ve yolcu olarak bulunduğu elektrikli bisiklet sürücüsünün kusuru bulunmadığı, hükme esas alınan ve asgari ücretlerin net tutarları üzerinden TRH-2010 tablosuna göre hesaplama yapan 02/05/2019 tarihli rapora göre davacının sürekli iş göremezlik zararının 89.886,52 TL, geçici iş göremezlik zararının 10.584,07-TL olduğu, dava dilekçesinde sadece sürekli iş göremezlik zararı istenildiği, 10/06/2019 tarihli dilekçe ile geçici iş göremezlik zararı talebinde bulunulduğu ve 11/06/2019 tarihinde nispi harç ikmali yapıldığından usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak ıslah dilekçesinin geçici iş göremezlik talebi bakımından birleştirme istemli ek dava dilekçesi gibi değerlendirildiği, verilen süreye nazaran bu yöndeki talebe ilişkin olarak ayrıca başvuru harcı da yatırıldığı için geçici iş göremezlik taleplerinin de hüküm altına alınması gerektiği, sürekli iş göremezlik talebi bakımından dava tarihinden, geçici iş göremezlik zararına ilişkin ek dava dilekçesi mahiyetindeki ıslah dilekçesiyle talepte bulunulduğundan ve bu yöndeki talebine ilişkin temerrüdün daha önce gerçekleştiği ispat olunamadığından davacının harç ikmal tarihi olan 11/06/2019 tarihinden itibaren yasal faiz talep etmekte haklı olduğu kanaati ile; “Davanın KABULÜ ile, 89.886,52- TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve 10.584,07 TL geçici iş göremezlik tazminatının ıslah tarihi olan 11/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; kusur raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı, davacının maluliyetine ilişkin olarak sunulan raporlar arasında aşırı farklılık bulunması nedeniyle ATK Genel Kurulu’undan rapor alınması gerektiği, davacının zararına ilişkin olarak alınan aktüer bilirkişi raporlarında çelişki bulunduğu, çelişkinin giderilmesi gerektiği, mahkemece talepten fazlasına hükmedilemeyeceği, ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde yer almayan geçici iş göremezlik zararının talep edilemeyeceği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası neticesinde doğan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda dosyaya ve oluşa uygun, kaza tespit tutanağı ile uyumlu kusur raporu dikkate alınarak karar verilmesine, davacının maluliyetine ilişkin ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ve davalı tarafça itiraza uğramayan raporun tazminat hesabında dikkate alınmasına, aktüer raporlar arasındaki farklılığın uygulanan yaşam tablosu ve bilinen döneme ilişkin zaman farklılığından kaynaklanması nedeniyle raporlar arasında çelişki bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf taleplerinin HMK m. 353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. m. 353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 6.863,15-TL harçtan peşin yatırılan 1.716,40-TL harcın düşümü ile 5.146,75-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.23/02/2023