Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1792 E. 2023/1999 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL BAM
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1792
KARAR NO: 2023/1999
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2020
NUMARASI: 2016/1270 Esas – 2020/352 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; plakası tespit edilemeyen bir aracın yola bıraktığı kaygan madde nedeniyle …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetinin yitirilmesi ve aracın yoldan çıkması sonucunda meydana gelen 09/09/2016 günlü trafik kazasında araç içinde yolculuk etmekte bulunan … ile araç sürücüsü …’ın hayatını kaybettiğini, müteveffa …’ın müvekkillerinden … ve …’ın kızı; müteveffa …’ın ise vekil edenlerinden … ve …’ın oğlu olduğunu ve kaza tespit tutanağında kazanın meydana gelmesinde yola dökülen kaygan maddenin asıl etken olduğunun belirtildiğini, ayrıca … plaka sayılı araç sürüsüne de hızlı araç sevk etmesi nedeniyle kusur izafi edildiğini, bu durumda vekil edenlerinin uğradıkları destekten yoksun kalma zararının davalı … ve … plaka sayılı aracın ZMM sigortacısı olan davalı … Sigorta tarafından karşılanması gerektiğini, davalılara yapılan başvurudan ise sonuç alınmadığını, ancak kusur incelemesi sonucunda kusur durumunun değişmesi haline ilişkin olarak da tüm hakları ayrıca saklı tutuklarını beyanla; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla (-belirsiz alacak) vekil edenlerinin …’ın ve …’n ölümü nedeniyle uğradıkları destek zararına karşı olmak üzere (her bir davacı için ayrı ayrı 1.100,00-TL) toplam 4.400,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …ndan 01/12/2016 temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte ve …’ın ölümü nedeniyle annesi … için 2.200,00-TL maddi tazminatın da 03/01/2016 temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalı … Sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 07/10/2019 günlü bedel arttırım dilekçesiyle de, yargılama sırasında … Sigorta A.Ş nezdinde ZMM sigortalı bulunan araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığı belirlendiğini beyanla, davalı …na yönelik dava bakımından davacı … için olan istek miktarını 135.342,70-TL’ye, davacı … için olan istek miktarını 115.410,37-TL’ye, davacı … için istek miktarını 170.938,01-TL’ye ve davacı … için istek miktarının da 139.061,99-TL’ye çıkarttıklarını açıklayarak, toplam 560.753,07-TL maddi tazminatın davalı …’ndan temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte alınarak müvekkillerine verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri aracılığıyla ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; “… 09/09/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda sürücü … ile yolcu eşi …’ın vefat ettiği, geriye mirasçı olarak anne ve babaları olan davacıları bıraktıkları, Adli Tıp Kurumu raporlarına göre olayın meydana gelmesinde sürücü müteveffa …’ın kusursuz olduğu, yola dökülen kaygan maddenin kazanın oluşumunda %100 oranında etkili olduğundan, bu kaygan maddeyi dökenin %100 kusurlu olduğu, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde yola kaygan madde dökerek giden aracın tespit edilememesi nedeniyle meydana gelen zarardan, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde …nın sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından hesap edilen tazminat miktarlarının kaza tarihindeki kişi başı 310.000 TL ve kaza başına 1.550.000 TL teminat limitleri dahilinde olduğu, bu nedenle davalı …nın hesap edilen tazminat miktarlarının tamamından sorumlu olduğu, sürücü müteveffa …’ın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru olmaması nedeniyle aracın sigorta poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun bulunmadığı, buna göre çocuklarının vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıkları ve davacılar …’ın 87.201,40 TL, …’ın 71.501,40 TL, …’ın 174.596,17 TL, …’ın 135.403,83 TL tazminat talebinde bulunabileceği anlaşıldığından, ıslah dilekçesindeki davacı talepleri göz önüne alınarak davalı … hakkında davanın kısmen kabulüne, davalı … Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle; -Davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan davanın REDDİNE, -Davalı … hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davacı … için 87.201,40 TL, Davacı … için 71.500,40 TL, Davacı … için 170.938,01 TL, Davacı … için 135.403,83 TL maddi tazminatın 01.12.2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı …ndan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili ve katılma yolu ile de davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri; dosyada mevcut kusur bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden, 15/04/2019 günlü ATK raporunun hükme esas alınması suretiyle karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, ayrıca yola dökülen kaygan madde nedeniyle meydana gelen bir kazada …nın sorumluluğu yoluna giderilebilmesi için kaygan maddenin trafik sigortası yaptırması zorunlu bir araçtan döküldüğünün kanıtlanması gerektiğini ve bu yönde herhangi bir somut belirleme olmaksızın verilen kararın kabul edilemez nitelik taşıdığı ve başvuru şartı gerçekleşmediğinden temerrüt tarihinin dava açılış tarihi kabul edilip, faiz başlangıcının buna göre belirlenmesi gerekirken faizin 01/12/2016 tarihinden başlatılmasının doğru olmadığı, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine ilişkindir. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri ise; ihtiyari dava arkadaşı konumunda olan her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken hüküm altına alınan toplam tazminat miktarı üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının, usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış, destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesiyle çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle her ne kadar talep konusu kazadan sonra kolluk kuvvetlerince düzenlendiği anlaşılan 09/09/2016 günlü kaza tespit tutanağında; … plaka sayılı araç sürücüsü …’a sevk ve idaresindeki aracın hızlı olması ve aracın hızını azaltmaması nedeniyle kusur izafi edilmiş ve olayla ilgili olarak Pınarbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sırasında, polis memuru … tarafından düzenlenen 20/09/2016 teslim tarihli raporda da; araç sürücüsü …ın araç hızını azaltarak kazanın meydana geldiği viraja dar girmiş olması halinde savrulmayacağı ve kaygan maddenin bulunduğu bölüme girmeyeceği belirtildikten sonra, araç hızının ne kadar yüksek olduğunun da 98 metre fren izi bırakarak ve köprü korkuluk demirlerini kırarak 22 metre genişlikteki köprüye aracın ön kısımlarıyla çarparak girmesi ve daha sonrada karşı duvara çarpıp 2 metre derinliğe adeta parçalanmış bir vaziyette düşmüş olması halinden anlaşılacağı gerekçesiyle; … plak sayılı özel araç sürücüsü …’ın Kazanın oluşumunda asli, yolun yüzeyine kaygan madde dökerek giden ve plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün de tali kusurlu olduğu sonucuna varılmış olduğu görülmüş ise de, yine Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sırasında, ATK Trafik İhtisas Dairesinden temin edilen 01/02/2017 günlü raporda; kaza tespit tutanağı ve ekindeki krokiye göre araca ait lastik izinin 25 metre olduğu, kazanın meydana geldiği yolun yerleşim dışı ve hız sınırının da 110 km bulunduğu, dosya içerisinde CD ve olay yeri fotoğrafları incelendiğinde yolun sağ şeridini kapsar vaziyetteki kaygan malzemenin (mazot-yağ olarak değerlendirilen) mahal hız şartlarında sürücüsünün seyrini olumsuz olarak etkilediği, direksiyon hakimiyetinin yitirilmesini sağladığı, bu nedenle önceki bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin oluşa uygun olmadığı, sürücü …’ın kazanın oluşumuna etken kural ihlali bulunmadığı sonucuna varılarak, kazanın meydana gelmesinde yola kaygan madde dökenin asli kusurlu olduğunun bildirildiği ve görülmekte olan davanın yargılaması sırasında ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 15/04/2019 günlü raporda da; trafik kaza tutanağı, daha önce alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı yeniden değerlendirilerek; kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu ve oranı ile ilgili olarak 01/02/2017 günlü kusur bilirkişi raporuyla aynı sonuca varıldığı gözetildiğinde, mahkemece dosyaya oluşa uygun, denetlenebilir gerekçeler içeren ve ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen kusur raporuyla da örtüşen, 15/04/2019 günlü heyet raporunun hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik tespit edilememesine, ayrıca kazanın yolun sağ şeridi kapsar şekilde yola dökülen kaygan madde nedeniyle meydana geldiği gözetildiğinde, bu miktardaki kaygan bir maddenin sigorta yaptırması zorunlu olmayan bir araçtan dökülmüş olmasının deneyimler ve olağan olağan koşullara göre mümkün bulunmamasına ve davacıların eldeki davayı açmadan önce …na başvuruda bulundukları ve bu başvurunun muhatabına ulaştığının anlaşılmasına ve aksinin de … tarafından kanıtlanamamış olmasına göre, mahkemece plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazası nedeniyle davalı …nın sorumluluğu yoluna gidilmesinde ve faiz başlangıcının da temerrüt tarihinden başlatılmış olmasında istinaf edenin sıfatına ve istinaf nedenlerine göre herhangi bir yanılgı tespit edilemediğinden, davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. 2-Davacılar vekilinin istinaf itirazlarına gelince; Görülmekte olan maddi tazminat talepli davada davacılar zorunlu dava arkadaşı değil, ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunduğundan yani birden çok davacı olduğu ve her birinin talebinin diğerinden bağımsız bir talep niteliği taşıdığı gözetildiğinde, her bir davacının birbirinden bağımsız talebiyle ilgili olarak kabul ve ret durumu gözetilerek davada vekille temsil edilen her bir davacı yararına kabul edilen miktar üzerinden ayrı ayrı vekalet ücretine ve reddedilen (-varsa) tazminatlar bakımından da davalı taraf yararına yine her bir davacı yönünden ayrı ayrı ret vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.Hal böyle olunca; her bir davacı tarafından ayrı ayrı maddi tazminat talebinde bulunulduğu ve yapılan yargılama sonucunda davacıların maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı kabulüne karar verildiği halde, ilk derece mahkemesince kabul edilen maddi tazminat miktarları üzerinden her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücretinin takdir edilmesi gerekirken davacılar yararına hükmolunan toplam maddi tazminat miktarı üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.Ancak az yukarıda 2 nolu bentte işaret edilen ve vekalet ücretine ilişkin hatalı uygulamanın düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar gözetilerek, ilk derece mahkemesince verilen karardaki diğer belirlemelere dokunulmaksızın hatalı olduğu sonucuna varılan ve davalı …na yönelik davaya münhasır olan vekalet ücretine ilişkin hüküm bölümünün (-hukuki karşılıklılık ilkesi de gözetilerek) düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/07/2020 tarih ve 2016/1270 Esas – 2020/352 Karar sayılı kararına karşı davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya iadesine, b-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 31.767,31-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 7.942,00-TL’nin düşümü ile kalan 23.825,13-TL bakiye harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c-)İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca, istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ise takdiren yapan taraf üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/07/2020 tarih ve 2016/1270 Esas – 2020/352 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-)Davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan davanın REDDİNE, b-)Davalı … hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davacı … için 87.201,40 TL, Davacı … için 71.500,40 TL, Davacı … için 170.938,01 TL, Davacı … için 135.403,83 TL maddi tazminatın 01.12.2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı …ndan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, c-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 31.767,13 TL harçtan peşin alınan 1.939,20 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 29.827,93 TL harcın davalı …ndan tahsiline, ç-)Davacılar tarafından yatırılan başvurma, peşin harç ve ıslah harcı toplamı 1.968,40 TL’nin davalı …ndan alınarak davacılara verilmesine, d-)Yargılama sırasında vekille temsil edildiği anlaşılan davacı … bakımından; kabul edilen tazminat miktarı ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen 17.900,00-TLvekalet ücretinin davalı …ndan alınarak davacı …’averilmesine, e-)Yargılama sırasında vekille temsil edildiği anlaşılan davacı … bakımından; kabul edilen tazminat miktarı ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen 17.900,00-TLvekalet ücretinin davalı …ndan alınarak davacı …’a verilmesine, f-)Yargılama sırasında vekille temsil edildiği anlaşılan davacı … bakımından; kabul edilen tazminat miktarı ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen 27.350,08-TLvekalet ücretinin davalı …ndan alınarak davacı …’a verilmesine, g-)Yargılama sırasında vekille temsil edildiği anlaşılan davacı … bakımından; kabul edilen tazminat miktarı ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen 21.664,60-TLvekalet ücretinin davalı …ndan alınarak davacı …’a verilmesine, h-)Davalı … yargılama sırasında vekille temsil edildiğinden, davacı … bakımından; reddedilen tazminat miktarı ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 17.900,00-TLvekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …na verilmesine, ı-)Davalı … yargılama sırasında vekille temsil edildiğinden, davacı … bakımından; reddedilen tazminat miktarı ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 17.900,00-TLvekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …na verilmesine, i-)Davalı … yargılama sırasında vekille temsil edilmiş ise de; davacı …’ın …na yönelik davasının tamamının kabul edilmesi nedeniyle, … yararına vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına, j-)Davalı … yargılama sırasında vekille temsil edildiğinden, davacı … bakımından; reddedilen tazminat miktarı ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 3.654,16-TLvekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …na verilmesine, k-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 2.200 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak, davalı … Sigorta A,Ş.’ne verilmesine, m-)Davacılar tarafından davalı … Sigorta A.Ş. için yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, bu yargılama giderleri dışında yapılan; 1.008,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 836,29 TL’sinin davalı …ndan alınarak davacılara verilmesine, n-)Taraflarca yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.08/12/2023