Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1781 E. 2022/1033 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1781
KARAR NO: 2022/1033
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2016
NUMARASI: 2014/876 Esas 2016/955 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/09/2022
Taraflar arasında görülen tazminat talepli davada; yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda verilen kararın, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 10/12/2019 gün ve 2018/1151 E,-2019/11774 K sayılı ilamı ile bozulması üzerine; HMK.m.373/3 hükmü gereğince duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda dosya incelendi gereği düşünüldü;
KARAR Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; davalı şirketçe ZMSS poliçesi ile sigortlanan … plakalı aracın 18/05/2014 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle müvekkillerinin desteği …’ün hayatını kaybettiğini, destekten yoksun kalan 3. kişi sıfatıyla dava açılmış olduğunu, ölüm ile doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararı talep edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı eş … için 1.000,00 TL, çocuklar … ve … için ise 500,00 ‘er TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve defin gideri nedeniyle de 1.000,00 TL maddi tazminatın ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 16/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davacı … için 187.934,62-TL, davacı … için 43.527,09-TL, davacı … için 36.538,29-TL olmak üzere toplam 268.000,00-TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 15.06.2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacıların davasının kabulü ile, davacı … için 187.934,62 TL, davacı … için 43.527,09 TL, davacı … için 36.538,29 TL olmak üzere toplam 268.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.000,00 TL cenaze giderinin 268.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmek 1.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek sureti ile davalıdan tahsilİ ile davacılara ödenmesine karar verilmiş, İlk derece mahkemesince verilen 16/12/2016 günlü bu karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından, süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulması üzerine; dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda; “Davacılar vekili dava dilekçesinde, desteğin işi, mesleği hakkında bir bilgi vermediği gibi, desteğin geliri, kazancı hususunda bir delil sunmamış, hatta delilleri arasında desteğin kazancını belirlemeye esas alınabilecek bir delile(tanık listesi dahil) dayanmamıştır. Davacılar vekili 31/10/2014 tarihinde Mahkemeye sunduğu dilekçesinde, destek …’ün vefatından önce tarımla uğraştığını belirtmiş ve desteğin gelir durumunun tespiti açısından Kumluova Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifine müzekkere yazılmasını talep etmiştir. Kumluova Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 03/06/2015 tarihli müzekkere cevabı ile, somut bir veriye dayanmadan desteğin yıllık gelirinin 25.000,00-30.000,00 TL arasında olabileceğini bildirmiştir. Yine 09/05/2016 tarihli müzekkere ile de benzer şekilde bilgi vermiştir. Ancak, söz konusu müzekkere cevabı desteğin gelirinin tespiti açısından tek başına tazminat hesabına esas alınabilecek nitelikte bulunmamaktadır. Davacı tarafça desteğin gelir ve kazancına ilişkin dosyaya başka bir delil sunulmamasına, davalı vekilinin bu müzekkere cevabı gereğince düzenlenen 13/07/2016 tarihli bilirkişi ek raporuna süresi içinde(itiraz dilekçesinin verildiği tarihin adli tatile denke gelmesi nedeniyle 17/08/2016 tarihinde) itiraz etmesine, desteğin gelirinin asgari ücret olarak esas alınarak hesap yapılmasını kabul ettiklerini bildirmesine rağmen, Mahkemece 13/07/2016 tarihli bilirkişi ek raporunun esas alınarak hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davacı tarafça desteğin kazancı ispat edilemediğine göre, destekten yoksun kalma tazminatının net aylık yasal asgari ücret üzerinden hesap edilerek hüküm kurulması gerekmektedir.Dolayısıyla bilirkişi tarafından düzenlenen 19/11/2015 tarihli rapor esas alınarak hüküm kurulmalıdır.” gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına; davacı … için 123.257,36 TL, davacı … için 24.001,06 TL, davacı … için 20.236,90 TL olmak üzere toplam 167.495,32 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.000,00-TL cenaze giderinin, 167.495,32 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen 28/12/2017 gün ve 2017/468Esas-2017/1064 Karar sayılı ilama karşı davacılar vekili tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine; Yargıtay 17.Hukuk Dairesi ‘nce verilen 10/12/2019 gün 2018/1151 Esas, 2019/11774 sayılı kararla;”Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer desteğin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir.Davacılar desteğin asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise SGK’dan trafik kazasının olduğu tarihteki desteğin ücret ve gelirlerini gösterir tüm belgeler getirtmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise S.G.K kayıtları olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin ölüm tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir. Somut olayda; davacı vekili,kazada ölen desteğin tarımla uğraştığını, çiftçilik yaptığını beyan etmiş, mahkemece yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında desteğin ölmeden önce sera ortakçısı olduğunu, aylık gelirinin 1.500,00 TL olduğunu, sera kurma işi de yaptığını (sera Demir Kaynakçısı) iş durumuna göre günlük yevmiye usulü 70,00 TL ye çalıştığını, başkaca bir gelirinin ve mesleğinin olmadığı belirtilmiştir. S.S. Kumluova Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin cevabi yazılarında ise; destek …’ün kazadan önce 3.800-4.000 m2 yakın domates serasının 1/4 oranında ortaklığını yaptığını, payına yıllık 25-30 Bin TL aylık 2.000,00 -2.500,00 TL düşeceği bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 19.11.2015 tarihli bilirkişi kök raporunda S.S. Kumluova Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi yazısına göre desteğin geliri asgari ücret olarak esas alınmış, 13.07.2016 tarihli ek rapora göre ise tazminat hesabında desteğin geliri asgari ücretin 2.855 katı olarak esas alınmıştır. Mahkemece ek rapora göre davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kök rapor kabul edilerek karar verilmiş ise de desteğin geliri için yapılan araştırma yetersiz olup eksik inceleme ile karar verilemez. Bu durumda mahkemece; öncelikle davacılar desteğinin yaptığı iş olarak bahsettiği ve sosyal ekonomik durum araştırma raporunda belirtilen domates seracılığı işinin ve sera demir kaynak ustalığı işinin bir işverenin yanında hizmet sözleşmesi ile yürütülebileceği ya da bağımsız olarak çalışılıyorsa vergi mükellefi olarak çalışmanın gerekeceği gözetilmek suretiyle, davacılar desteğinin kaza tarihinden önceki SGK kayıtlarının sorulması, işi nasıl ve nerede yaptığının belirlenmesi, müteveffanın üzerine kayıtlı taşınmazlar(tarla,bağ,bahçe) olup olmadığının araştırılması, müteveffanın; aynı işin görülmesi için onun yerine başka birisinin aylık ne kadar ücretle çalıştırılabileceği hususlarında alanında uzman … bilirkişisinden rapor aldırıldıktan sonra, dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edilmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmek suretiyle bozma sevk edildiği, davacılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının ise reddedildiği görülmüştür.Bozma kararı sonrasında Dairemizce duruşma açılarak, taraf vekillerine Yargıotay bozma ilamı ile birlikte meşruatlı duruşma davetiyesi gönderilmiş, 08/12/2020 günlü duruşma oturumuna katılan davacılar vekilinin beyanı alındıktan sonra, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuş; bozma ilamı doğrultusunda mütevaffa …’ün SGK kayıtları dosyaya getirtilmiş, taşınmaz kaydı olup olmadığı araştırılmış ve davacılar vekiline bozma ilamında belirtilen hususlar bakımından açıklamada bulunması için imkan tanınmış, davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 09/12/2020 günlü beyan dilekçesi ile müteveffanın arazi sahibi olmadığı, … isimli kişinin yanında ortaklı çalışma yaptığı, ortaklı çalışma koşullarına göre, ortak(işçi)’ın her hangi bir masrafa karışmadığı, hasattan sonra elde edilen toplam gelirin 1/4 payını aldığı, Kumluova Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin 09/05/2016 günlü yazısı eklenerek Fethiye Ziraat Başkanlığından kişinin gelir durumunun tespitini istemiş, talep gereği Fethiye Ziraat Odası Başkanlığına yazılan yazı cevabında …’ün oda kaydı olmadığı, durumun Seydişehir Ziraat Odasına sorulması gerektiği bildirildiğinden, aynı hususta Seydişehir Ziraat Odasına yazı yazılmış, Seydişehir Ziraat Odası tarafından da …’ün odalarına kayıtlı olmadığı şeklinde bilgi verilmiş, ayrıca ilk derece mahkemesince hükme esas alındığı anlaşılan Kumluova Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin 09/05/2016 günlü yazısında belirtilen müteveffa …’ün ortaklık çalışmalarını gösteren kayıt ve belgelerin gönderilmesi için adı geçen kooperatife yazılan müzekkere gereğinin yerine getirilmediği ve fakat 01/03/2022 havale günü cevabi yazıda önceki cevabi yazıdaki bilgilerin tekrarlandığı görülmüştür. Bozma ilamı doğrultusunda görüşüne başvurulan Ziraat Mühendisi … tarafından düzenlenen 14/04/2021 günlü raporda, dosyaya kazandırılan tüm bilgi ve belgeler değirlendirilerek, müteveffa …’ün üzerine kayıtlı tarım arazisi olmadığı, herhangi bir Ziraat Odasına veya Çiftçi Kayıt sistemine kayıtlı bulunmadığı, SGK kayıtlarında, kendi pirimini yatıran sürekli tarım işçisi statüsünde yer aldiği, TÜİK verilerinde, 2014 yılı sürekli tarım işçisi için ortalama aylık ücretin 1304 lira olarak belirlendiği, bu durumda …’ün aylık gelirinin 2014 yılı için ortalama brüt 1304 TL olabileceği; Fethiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü 2014 yılı Örtüaltı sebzeciliği maliyet cetveline göre yıllık toplam gelirinin 13.296-TL, aylık ortalama gelirinin de 1.108 TL olabileceği açıklanmıştır. Davacılar vekili zirai bilirkişi raporuna karşı verdiği 28/04/2021 günlü beyan dilekçesinde, gelire ilişkin değerlendirmenin Kumluova Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin 09/05/2016 günlü yazı cevabına göre yapılması gerekirken TÜİK verilerinden hareket edilmesinin doğru olmadığı, ancak mahkeme aksi kanaatte ise, bu verilerin dahi asgari ücretin 1,4 katı olması nedeniyle, bu gelir durumuna göre yeniden aktuer bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.Tarafların iddia ve savunmaları ile hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapıldıktan sonra aktuar bilirkişiden ek rapor temini yoluna gidilmiş ve 05/05/2022 günlü bilirkişi raporunda davacıların desteği …’ün kaza tarihindeki gelirinin dosyadaki bilgi ve belgeler ile zirai bilirkişi raporundaki belirlemelere göre ortalama net 1.442,05-TL olduğunun kabul edilmesi halinde bu gelirin asgari ücretin 1,8296 katı; davacı tarafın beyanı gözetildiğinde ise asgari ücretin 1/4 katı olabileceği bildirilerek poliçe limiti nedeniyle garameten paylaşım hali de gözetilerek terditli biçimde hesaplama yapıldığı ve buna göre; -Emsal ücret ortalamasının asgari ücretin 1,8296 katı olduğu kabul edilirse davacı …’ün talep edebileceği destek zararının 200.311,65-TL davacı …’ün talep edebileceği tazminat miktarının 36.798,38-TL davacı …’ün talep edebileceği tazminat miktarının da 30.889,96-TL olacağı (toplam 268.000,00-TL) ; -Emsal ücret ortalamasının asgari ücretin 1/4 olduğu varsayımından hareket edilir ise de …’ün destek tazminatı miktarının 203.239,46-TL, …’ün destek tazminatı miktarının 35.112,34-TL ve …’ün destek tazminatı miktarının ise 29.648,21-TL (toplam 268.000,00-TL) olacağı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 08/06/2022 günlü bedel artırım dilekçesi ile dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı … için olan istek miktarını daha önce talep ettikleri 187.934,62-TL den 203.889,86-TL çıkarttıklarını buna karşılık diğer davacı … için 35.112,34-TL ve davacı … için de 29.648,21-TL olmak üzere toplam 268.000,00-TL tazminata hükmedilmesi talep edilmiştir.Hal böyle olunca, davacıların desteği …’ün kaza tarihindeki gerçek gelirinin net 1.442,05-TL olacağı ve bunun da asgari ücretin 1,8296 katına isabet ettiğine ilişkin varsayımdan hareketle yapılan hesaplama dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre daha uygun ise de; davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 08/06/2022 günlü talep artırım dilekçesi ile …’ün kaza tarihindeki gerçek gelirinin asgari ücretin 1,4 katı olduğuna ilişkin varsayımdan hareketle yapılan hesaplama doğrultusunda karar verilmesi isteğinde bulunulduğuna göre, davacı tarafın kendi kabulünde bulunduğu gelir dikkate alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ne var ki ilk derece mahkemesince verilen 16/12/2016 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf yasa yoluna başvurmadığı gözetildiğinde sözü edilen bu kararda davacı … lehine hükmedilen 187.934,62-TL maddi tazminat miktarının davalı taraf bakımından usuli kazanılmış hak oluşturacağı, bu durumda davacı … yararına bu miktar üzerinde tazminata hükmedilemeyeceği ve fakat davacı tarafın 08/06/2022 günlü dilekçesi gereğince diğer davacılar için talep edilen miktarlarla bağlı tutulmaları; ayrıca istinaf ve temyiz yasa yoluna başvururu konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen temyiz itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan diğer usuli kazanılmış hakların da gözetilmesi gerektiği, sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca, 1-Davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, a-Davacı … için 187.934,62 TL, b-Davacı … için 35.112,34 TL, c-Davacı … için 29.648,21 TL olmak üzere toplam 252.695,17 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.000 TL cenaze giderinin 252.695,17 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 1.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş ‘den alınarak davacı tarafa verilmesine, d-Fazla istemlerin reddine, 2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca, kabul edilen toplam maddi tazminat miktarı üzerinden alınması gerekli, 17.329,92- TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 230,13 TL olmak üzere toplam 255,33 TL harcın mahsubu ile; 17.074,59-TL karar ve ilam harcının davalı … Sigorta A. Ş.’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında yapılan, 54,20 TL harç, 230,13 TL ıslah harcı, 117,00 TL tebligat, yazışma ve posta gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti ile bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında yapıldığı anlaşılan 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 214,00-TL tebligat, 129,80-TL posta ve 51,30-TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.296,42-TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranı dikkate alınarak 3.108,52-TL’sinin davalı … Sigorta A. Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin ise davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince kabul edilen tazminat miktarı üzerinden belirlenen 38.517,32-TL vekâlet ücretinin davalı … Sigorta A. Ş.’den alınarak davacılara verilmesine, 5-Davalı … Sigorta A. Ş. kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince reddedilen miktar üzerinden belirlenen 9.200,00- TL vekâlet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … A. Ş.’ye verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden; 7-Sonuç karar gözetildiğinde, istinaf yasa yoluna başvuran davalı … şirketi tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 123,00-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine iadesine, 8-İstinaf aşamasında davalı … şirketi tarafından yapılan giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına, 9-Davacı tarafın vekille temsil edilmesi ve Yargıtay bozma ilamından sonra birden çok duruşma yapılması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince belirlenen 11.000,00-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacılara verilmesine, 10-Davalı … şirketi yargılama sırasında vekille temsil edildiği anlaşılmakta ise de vekilin Yargıtay bozma ilamından sonra yapılan duruşmalara katılmadığı gözetildiğinde, davalı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, İlişkin davacı vekilinin hazır olduğu duruşmada davacı … yönünden tesis edilen hüküm bölümü bakımından HMK. m. 361. gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık; diğer davacılar yönünden tesis edilen hüküm bölümleri bakımından ise HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, üzere 07/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.