Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1777 E. 2023/1852 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1777
KARAR NO: 2023/1852
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2020
NUMARASI: 2017/321 Esas – 2020/28 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Cismani Zarar Sebebiyle Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesi ile; 18.11.2012 günü …’in sevk ve idaresindeki davalıya trafik sigortalı traktörün devrilmesi neticesinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yolcu konumunda olan müvekkilinin yere düşerek yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile (belirsiz alacak) 100,00-TL geçici iş göremezlik ve 100,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında sunduğu 23.08.2019 ve 06.12.2019 tarihli dilekçeleri ile; maddi tazminat taleplerini geçici iş göremezlik için 2.754,52-TL’ye, kalıcı iş göremezlik için 61.962,08-TL’ye artırdıklarını bildirmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının traktörün kaldıraç kısmında dikilerek yolculuk etmesi nedeni ile zararına kendisinin sebep olduğunu, hatır taşımacılığı nedeniyle belirlenecek tazminat miktarından indirim yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin teminat kapsamında olmadığını, müvekkili şirkete eksik evrak verilmesi nedeni ile dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkilinin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunmuştur. İlk derece mahkemesince; ATK raporuna göre davacının iyileşme süresinin 6 ay ve maluliyetinin % 10,3 oranında olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre davalıya sigortalı traktör sürücüsünün %60, davacının %40 oranında kusurlu olduğu, davacının, dava dışı traktör sürücüsünün halasının oğlu olması nedeni ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/21091 Esas ve 2017/3831 Karar sayılı ilamı gözetilerek hatır taşıması bulunmadığı kanaati ile; “Davanın KABULÜ ile; -64.716,60 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; müvekkili şirketten talepte bulunurken maluliyet raporunun sunulmaması nedeni ile başvuru koşulunun yerine getirilmediği gibi faiz başlangıç tarihinin de yanlış belirlendiği, kaza sebebiyle zararın artmasına davacının neden olduğu, hatır taşımasına ilişkin değerlendirme yapılmadığı, bilirkişi raporunun yetersiz olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davadan evvel davalı sigorta şirketine yapılan yazılı başvuru ile dava şartının yerine getirilmiş olmasına, işleyecek faizin dava tarihinden başlatılmış olmasında hukuka aykırılık bulunmamasına, davacının, kazaya karışan traktörde ayakta yolculuk etmesinin kazanın meydana gelmesine etkili nitelikte kusur olmadığı ancak müterafik kusur olarak kabul edilebileceği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda söz konusu eylemin kusur olarak izafe edilmesi nedeniyle tazminattan %40 oranında indirim yapılmış olması karşısında ayrıca bir indirim daha yapılmamasında usul ve yasaya aykırılık olmamasına, traktör sürücüsünün dosya kapsamına alınan nüfus kayıt örneklerine göre, davacının halasının oğlu olması nedeniyle aralarındaki akrabalık bağı göz önünde bulundurularak taşınmanın hatır taşıması olmadığının kabulünde ve denetime açık, ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK m.353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 4.420,79-TL harçtan peşin yatırılan 1.105,19-TL harcın düşümü ile bakiye 3.315,60-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.09/11/2023