Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1751 E. 2023/183 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1751
KARAR NO: 2023/183
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2019
NUMARASI: 2014/271 Esas – 2019/1227 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … San. Ve Tic. limited şirketine ait … plaka sayılı araç sürücüsü …’in 28/03/2014 tarihinde … plaka sayılı araca aşırı hızlı biçimde, emniyet şeridinde arkadan ve alkollü olarak çarptığını ve müvekkili Saliha’nın eşi, … ile …’un babası, davacı …’ın oğlu …’nın vefatına sebep olduğunu, kazanın oluşumunda davalıların işleteni ve sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç sürücüsü …’in asli ve tam kusurlu olduğunu, müteveffa …’in vefatı ile müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı … için 3.000,00 TL, davacılar … ve … için 1.000,00’er TL maddi ve her bir davacı için 50.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere maddi tazminat talepleri yönünden 18/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama aşamasında sunduğu 23/12/2018 tarihli dilekçe ile; maddi tazminat talepleri bakımından davalı sigorta şirketi ile sulh protokolü imzaladıkları için maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; maddi tazminat talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden olayın meydana geliş şekli ile hak ve nesafete, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumuna, paranın alım gücüne göre davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaati ile; “1-Maddi tazminat davası yönünden; a)Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının, davacının maddi tazminat talebinden feragat etmesi nedeniyle reddine, b)Davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nce yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 2-Manevi tazminat yönünden; a)Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sistemleri şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, b)Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Yapı Sistemleri şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, c)Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Yapı Sistemleri şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, d)Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Yapı Sistemleri şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine” karar verilmiş, karara karşı davalı … Sistemleri San. Ve Tic. Ltd. Şirketi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şirketi vekilinin istinaf nedenleri; kusura ilişkin alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, kaza tespit tutanağına göre davacıların murisi …’in de kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağına aykırı olarak düzenlenen rapora itibar edilmesinin hatalı olduğu, vefat eden …’in herhangi bir işaretleme yapmadan aracı park etmesi nedeniyle kusurlu olduğu gibi 0,48 promil alkollü olduğunun da tespit edildiği oysaki ticari araç sürücülerinin alkolsüz araç kullanması gerektiği, diğer davalı sigorta şirketi tarafından müvekkili şirketin işleteni olduğu araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğu kabul edilerek aleyhlerine rücu davası açtıklarını, kaza anından 5 saat sonra yapılan kan testinde araç sürücüsü …’in kanında 0,40 promil alkol tespit edildiği, vefat ile kandaki alkol oranının arttığı, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile mi meydana geldiğinin ve kusurun net olarak tespit edilmesi için ATK’dan rapor alınması gerektiği, manevi tazminat hesabına ilişkin dosyada hiç bir delil bulunmadığı, manevi tazminat miktarı belirlenirken müvekkili şirketin ekonomik olarak mahvına neden olunmaması gerektiği, mahkemece neye göre manevi tazminat miktarının belirlendiğinin belirli olmadığı hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazası neticesinde doğan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.Dosya arasına celbedilen ilamların incelenmesi neticesinde; dava konusu kazanın davacıların desteği … yönünden iş kazası olması nedeniyle SGK tarafından davacılara ödenen peşin sermaye değerinin rücuen tahsili için …’nın işvereni ile … plaka sayılı araç sürücüsü …’in eşi aleyhine açılan rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesi’nin 19/02/2019 tarihli 2016/9 Esas ve 2019/85 Karar sayılı ilamında, mahkemece aldırılan 04/12/2017 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığının, anılan rapora göre de dosyamız davalılarının maliki ve sigortalısı olduğu araç sürücüsü …’in kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğunun, davacıların murisi …’ya atfı kabil herhangi bir kusuru bulunmadığının belirtildiği, mahkeme ilamına karşı SGK ve aleyhine davanın kabulü kararı verilen davalı tarafça yapılan istinaf isteminin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2022 tarihli 2019/1971 Esas ve 2022/320 Karar sayılı ilamı ile esastan reddine karar verildiği, karara karşı istinaf eden davacı ve davalı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulduğu ve kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 13/10/2022 tarihli 2022/11518-12392 Esas ve Karar sayılı ilamı ile kesinleştiği anlaşılmıştır. Her ne kadar kaza tespit tutanağında davacıların murisi …’nın gerekli önlemleri almadan park etmesi nedeniyle tali olarak kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesi’nin 19/02/2019 tarihli 2016/9 Esas ve 2019/85 Karar sayılı ilamına dayanak yapılan kusura ilişkin 04/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda davacıların murisi …’nın herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiği, eldeki davada alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunda da kazanın meydana gelmesinde davalıların maliki ve sigortalısı olduğu araç sürücüsünün tamamen kusurlu, davacıların murisi …’nın kusursuz olduğunun belirtildiği görülmüştür. TBK’nın 56/2. maddesinde, ağır bedensel zarara uğrayan veya ölen kişinin yakınlarının uğradıkları zararlar düzenlenmiştir. Bu gibi kimselerin, yakınlarına duygusal bağları açısından, bir yakının bedensel bütünlüğünün ihlalinde veya ölüm halinde, doğrudan doğruya kendi kişilik hakkı açısından saldırıya uğradığı ve bu nedenle manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmiştir. Bir kimsenin cismani zarara maruz kalması veya ölümü durumunda onun (ana, baba, eşler, kardeş, nişanlı gibi) yakınlarından birinin aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhi ve asabi sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde haleldar olmuşsa, onlar da manevi tazminat talep edebilirler. Çünkü bu durumda onların zararları ile haksız eylem arasında illiyet bağı vardır ve zararlarının niteliği itibariyle onların da ihlal edilen normun (56. maddenin) koruma alanı içinde bulunduklarının ve hukuka aykırılık bağının gerçekleştiğinin ve manevi tazminat talep edebileceklerinin kabulü gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu (davacıların desteği …’nın kusursuz oluşu), tarafların sosyo ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının fahiş olmadığı anlaşılmakla, davalı … San. ve Tic. Ltd. Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Açıklanan nedenlerle, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı … Cephe Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/Alınması gereken 5.806,35-TL harçtan peşin yatırılan 1.451,50-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4.354,85-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalı … San. ve Tic. Ltd. Şirketi’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … San. ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/02/2023