Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1741 E. 2020/3565 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1741
KARAR NO : 2020/3565
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2019
NUMARASI : 2018/1044 E. – 2019/1135 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde ZMM sigortalı olan ve diğer davalının da maliki bulunduğu … plaka sayılı aracın neden olduğu 29/01/2016 günlü trafik kazasında vekil edenlerinden …’in eşi, davacılar …, …, …’in babası, diğer davacılar … ve …’in de oğlu bulunan ve yaya konumunda olan …’in hayatını kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı eş … için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının her iki davalıdan, ayrıca davacı eş için 75.000,00-TL, davacı çocukların her biri için ayrı ayrı 30.000,00-TL ve anne ve baba her biri için ayrı ayrı 30.000,00-TL toplam 225.000,00-TL manevi tazminatın da davalı …’ndan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda (olay nedeniyle Dursunbey Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 2016/61 Esas sayılı ceza yargılamasına ilişkin dosya kapsamından temin edilen ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen kusur raporundan da anlaşılacağı üzere; kazanın oluşumunda dava dışı araç sürücüsünün asli, müteveffanın ise tali kusurlu olduğunun belirlendiği görülmekte olan dosya kapsamında yine ATK Trafik İhtisas Dairesinden temin edilen kusura ilişkin raporda da müteveffanın %15 oranında, araç sürücüsünün ise %85 oranında kusurlu olduğunun belirtilmiştir) talep konusu kazanın meydana gelmesinde dava dışı araç sürücüsünün %85 oranında, müteveffanın da %15 oranında kusurlu olduğu benimsenmek suretiyle;”1-Maddi Tazminat : Davacı … tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının HMK 150 md gereğince açılmamış sayılmasına, 2- Manevi Tazminat : a-Davacılardan müteveffanın babası ve annesi olan (…. TC kimlik nolu) … ve (…. TC kimlik nolu) … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının HMK 150 md gereğince açılmamış sayılmasına, b.) Davacılardan müteveffanın eşi (…. TC kimlik nolu) … ile çocukları … ve … arafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, Davacı eş … için 30.000,00 TL ve çocukları … ve … için 15.000,00 ‘er TL olmak üzere takdir olunan 75.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’nden tahsil edilerek adı geçen davacılara ödenmesine,Hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına kaza tarihi olan 29/01/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,Fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili ve davacılar vekili tarafından süresi içerisinde ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı vekilinin istinaf nedenleri; davacı eş ve çocuklar için hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının çok fazla olduğu ve açılmamış sayılma kararına konu talepler bakımından vekil edeni yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının da usul ve yasaya aykırı bulunduğuna ilişkindir. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri ise; vekil edenleri yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu, davacı eş … yönünden talep edilen maddi tazminata yönelik davanın oluşan zararın tamamının, davalı … şirketince karşılanması nedeniyle takipsiz bırakıldığı gözetilmeksizin açılmamış sayılmayla sonuçlanan bu dava ile ilgili olarak karşı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı bulunduğu ve ayrıca davacı baba ve davacı anne lehine manevi tazminat talepli olarak açılan dava sırasında anne ve babanın ölmesi nedeniyle, davacı anne ve baba yönünden davanın takip edilemediği hususlarının dikkate alınmadığına yöneliktir. Dava şartı niteliğindeki taraf teşkili sorunu istinaf edenlerin sıfatı ve istinaf nedenleriyle bağlı olmaksızın, öncelikle ve kendiliğinden irdelenmelidir. Dava devam ederken, taraflardan birinin ölümü halinde HMK’nun 28/1 maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığını da etkileyen davalar, tarafın ölümüyle konusuz kalmaz. Ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir. 6100 sayılı HMK’nun 55.maddesi hükmüne göre de; “Taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar davalar ertelenir. Bununla beraber hakim gecikmesinde sakınca bulunan hallerde talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verilebilir.” Somut olaya dönüldüğünde; dosya kapsamından davacı …’in (T.C: …) ve davacı …’in (T.C:…) yargılama sırasında hayatlarını kaybettikleri, davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 08/03/2019 havale günlü dilekçe ile bu durumun mahkemeye bildirildiği ve adı geçen davacılar bakımından vekalet ilişkilerinin sona erdiğinin açıklandığı anlaşılmaktadır. Davaya konu manevi tazminat isteğine ilişkin irade açıklaması ölümden önce yapıldığına göre davaya konu istek, mal varlığına ilişkin olup, mirasçıların haklarını etkilemektedir. Bu nedenle, yargılama sırasında öldüğü anlaşılan davacıların, yasal mirasçılarının davaya dahil edilmesi sağlanmadan, diğer bir ifadeyle usulüne uygun şekilde taraf teşkili yapılmadan yazılı biçim ve şekilde karar verilmesi usulsüz bulunduğundan istinaf yasa yoluna başvuran tarafların istinaf başvurularını bu nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-a/4 hükmü uyarınca kaldırılmasına, yazılı konudaki eksiklik yerine getirildikten sonra yeniden bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma-gönderme gerekçesi gözetildiğinde davalı ve davacıların diğer istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile; istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/4 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,Kaldırma – gönderme gerekçesi değerlendirildiğinde istinaf yasa yoluna başvuran tüm tarafların diğer istinaf istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar ve davalı … tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harçlarının talepleri halinde yatıran taraflara İADESİNE.4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümle birlikte değerlendirilmesine,HMK. m.353/1-a/4 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 22/10/2020