Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1674 E. 2022/158 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1674
KARAR NO: 2022/158
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2020
NUMARASI: 2015/1053 ESAS 2020/299 KARAR
Birleşen İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/486 E sayılı dosyası
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili 21/10/2015 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı …’nın 01/09/2014 tarihinde davalı …’ın maliki, davalı …’in sürücüsü, davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın trafik kazasına sebebiyet vermesi nedeniyle yaralandığını, davacının kaza neticesinde sağ kalçasının kırıldığını, ayak bileğinin zedelendiğini ve düşme neticesinde vücudunda çeşitli çizikler meydana geldiğini, uzun bir süre evde yatalak halde yattığını ve bu süreçten sonra değnekler yardımıyla yürüyebildiğini, kazadan sonra geçen süreye rağmen eğilmekte ve kalkmakta zorlandığını, 1 yıl boyunca çalışamadığını, bir yılın 3-4 ayında yatalak kaldığını, temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale geldiğini, davacının kalebodur ve fayans ustası olup aylık net 2.000 TL’den az olmamak üzere gelir elde ettiğini, bu trafik kazası nedeniyle Gaziosmanpaşa C.Başsavcılığının 2014/44152 hazırlık nosu ile halen tahkikatın devam ettiğini, diğer davacı eş …’nın eşinin kaza sonrası ağır yaralanarak kalçasının kırılması neticesinde tüm sosyal yaşantısında köklü değişiklikler yapmak zorunda kaldığını, hastaneler arasında koşuşturma sürecinden başlayarak hastanede ameliyat öncesi ve sonrasında kocasının yanında hastanede kaldığını ve tüm ihtiyaçlarını gidermeye çalıştığını, bu kazanın davacıların yaşam kalitelerinin düşmesine neden olduğunu belirterek, davacı … için 100.000 TL, … için 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, tüm davalılardan davacının çalışamaması nedeniyle mahrum kaldığı maaş, geçici işgörememesi nedeniyle uğradığı zarar, işgücü kaybı, iş görme ve kazanma yeteneklerindeki azalma nedeniyle mal varlıklarında azalma meydana gelmesiyle de karşılaşılan zarar, malullük bedeli, yapmış olduğu ve yapacağı masraflar bedeli olan ve destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının şimdilik 20.000 TL maddi tazminatın, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla tazminat miktarı tam ve kesin olarak belirlendikten sonra artırılmak üzere kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın dayanağı olan Gaziosmanpaşa 12.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/60 esas sayılı dosyası ile ceza davası devam etmekte olup ceza davasının soncunun beklenmesini talep ettiklerini, müvekkilinin kazada kusuru bulunmadığını, davalının sokak arasında olması ve yavaş yavaş geri geri gelmekte iken kazanın meydana geldiğini, kazanın kaldırımda değil araç yolunda olup kusurun karşı tarafta olduğunu, davacının emekli olup çalışmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olup davacıların sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davalı şirket nezdindeki poliçenin başlangıç tarihinin de 01/09/2014 olduğunu, yani kazanın olduğu gün poliçenin tanzim ettirildiğini, kaza saati 15:00 olup poliçenin 20:23’de tanzim edildiğini, kaza anında şirketleri nezdinde aracın zorunlu trafik poliçesi olmadığını, bu nedenle kaza nedeniyle kendilerinin değil …’nın sorumluluğu bulunduğunu, söz konusu trafik kazasından kaynaklı sorumlulukları olmadığından şirketleri açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …’e dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır. Davacılar vekili birleşen İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/486 esas numarasında kayıtlı dava dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1053 esas sayılı dosyası ile konuları aynı olan işbu davanın birleştirilmesine, 20.000 TL maddi tazminatın fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …ndan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde …’nın hangi sebeple davacı konumunda bulunduğuna dair açıklama bulunmadığını, bu davacı bakımından hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, 2918 Sayılı Kanunun 97.maddesindeki değişikliğe göre dava öncesinde davalı kuruma başvuru yapılmamış olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde … Sigorta A.Ş. nezdinde geçerli trafik poliçesi bulunduğunu, kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen aracın sürücüsü ve işletenine davanın ihbarını talep ettiklerini, davaya konu olayın haksız fiilden kaynaklanmakta olup ticari herhangi bir unsur taşımadığını, davalı kurum aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve yasal faiz oranlarına hükmedilmesini gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN 1-)Maddi tazminat yönünden; 1-a)Davanın davalılar … ve … yönünden KISMEN KABULÜ ile davacı … için 6.030,08-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 13.828,84-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 19.858,92-TL’lik tazminat alacağının, kaza tarihi olan 01.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 1-b)Davanın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE, 2-) Manevi tazminat yönünden, davacılardan … için 15.000,00-TL, … için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
B-BİRLEŞEN İSTANBUL 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2017/486 E 2017/1046 K SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN (Mahkememizin 2015/1053 E sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrüre yer bırakmamak kaydıyla); 1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 6.030,08-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 13.828,84-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 19.858,92-TL’lik tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiş, verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davalı … vekili ile birleşen dosya davalısı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; Olayın oluş şekli de göz önüne alındığında müvekkiline %80 oranında kusur izafe edilmiş olmasının hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiği, yayanın kaza tarihinde 72 yaşında olması, emekli olması ve fiilen ve fiziken çalışmaz, çalışamaz olması gibi tüm unsurlar birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen maddi tazminatın fahiş olduğu, yerel mahkemenin davacı … sağ ve hayatta iken mezkur olayla hiçbir ilgi ve alakası yokken davacı …’ya manevi tazminata hükmedilmesinin kanunen mümkün olmadığı, davacı …’ya dahi manevi tazminata hükmedilmesinin kanuna ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına açıkça aykırı ve fahiş olduğu, hususlarına ilişkindir. Birleşen dosya davalısı … vekilinin istinaf sebepleri; 01.06.2015 tarihinden sonra açılacak tüm davalarda, dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna başvuru şartı getirildiği, ancak cevap dilekçelerinde de başvuru dava şartının bulunmadığı itirazlarının mahkemeye sunulmuş olmasına rağmen, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, davacı kaza tarihinde 72 yaşında olduğundan Geçici İşgöremezlik zararı bulunmamasına rağmen bu tazminat talebinin kabulünün, hesaplanan tazminata birleşen dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken başvuru tarihinden ticari faize hükmedilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava ve birleşen dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı …’nın 01/09/2014 tarihinde davalı …’ın maliki, davalı …’in sürücüsü, davacının iddiasına göre davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın çarpması sonucu yaralandığı, olayda davalı sürücünün %80 kusurlu olduğu, davacıların maddi ve menvi tazminat istemiyle bu davayı açtığı, anlaşılmıştır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” şeklindedir. TBK’nun 56/2. maddesinde, ağır bedensel zarara uğrayan kişinin yakınlarının uğradıkları zararlar düzenlenmiştir. Bu gibi kimselerin, yakınlarına duygusal bağları açısından, bir yakının bedensel bütünlüğünün ihlalinde, doğrudan doğruya kendi kişilik hakkı açısından saldırıya uğradığı ve bu nedenle manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmiştir. Bir kimsenin cismani zarara maruz kalması durumunda onun (ana, baba, eşler, kardeş, nişanlı gibi) yakınlarından birinin aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhi ve asabi sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde haleldar olmuşsa, onlar da manevi tazminat talep edebilirler. Çünkü bu durumda onların zararları ile haksız eylem arasında illiyet bağı vardır ve zararlarının niteliği itibariyle onların da ihlal edilen normun (56. maddenin) koruma alanı içinde bulunduklarının ve hukuka aykırılık bağının gerçekleştiğinin ve manevi tazminat talep edebileceklerinin kabulü gerekir. Somut olayda dosya kapsamında bulunan raporlara göre; davacı…nın geçirdiği kaza sonucunda vücut genel çalışma gücünden %13,2 oranında kaybettiği ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, bu surette başka birinin bakımına muhtaç olduğu anlaşılmaktadır. Davacı eş …’nın olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nun 56/2. maddesi uyarınca eşinin ağır yaralanması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davaya konu olayın eş üzerinde de manevi zarar doğuracağı açıktır. Kaldı ki en azından geçici iş görmezlik döneminde manevi tazminat isteyenin eşine baktığı hal böyle olunca da manevi olarak ta zarara uğradığı açıktır. Bu nedenle davacı eş … yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak ceza dosyası uzman bilirkişi raporu ile bunu teyit eden ilk derece mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, her ne kadar davacının 72 yaşında olduğu ve yararına geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilemeyeceği iddia edilmiş ise de; zarar görenin günlük işlerini v.b yaparken maluliyeti oranında zorlanacak ve daha fazla efor sarf edecek olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, … aleyhine birleşen dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasına, manevi tazminatın takdirinde TBK.nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı … vekili ile birleşen dosya davalısı … vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine, ancak aracın ticari olmaması nedeniyle yasal faize hükmedilmesi gerekirken ticari faize hükmedilmesi hatalı olduğundan, birleşen dosya davalısı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin kısmen kabulüne, kararın HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1-)İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2020 tarih ve 2015/1053 Esas 2020/299 Karar sayılı kararına karşı davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, birleşen dosya davalısı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı …’den alınması gereken 2.722,76-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 680,70-TL harcın düşümü ile 2.042,06-TL harcın bu davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, b-)İstinaf yasa yoluna başvuran birleşen dosya davalısı … tarafından karşılanan istinaf harcının isteği halinde bu davalıya iadesine, c-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, d-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerilerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2020 tarih ve 2015/1053 Esas 2020/299 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN a-)Maddi tazminat yönünden; -Davanın davalılar … ve … yönünden KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 6.030,08-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 13.828,84-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 19.858,92-TL’lik tazminat alacağının, kaza tarihi olan 01.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, -Davanın davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE, b-)Manevi tazminat yönünden, davacılardan … için 15.000,00-TL, … için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
BİRLEŞEN İSTANBUL 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2017/486 E 2017/1046 K SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN (Mahkememizin 2015/1053 E sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrüre yer bırakmamak kaydıyla); -Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 6.030,08-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 13.828,84-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 19.858,92-TL’lik tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Asıl dava yönünden: Maddi tazminat; -Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.356,56 TL nispi karar harcından peşin alınan 68,32 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.288,24 TL nispi harcın davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, -Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, -Red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 141,08 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı …’e verilmesine, -Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, -Davacılar tarafından yapılan 100,12 TL harç, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 879,00 TL ATK. ücreti, 456,30 TL posta, müzekkere ve tebigat masraf olmak üzere toplam 2.085,42 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve redde göre hesaplanan 2.070,70 TL’sinin davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Manevi tazminat; -Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.366,20 TL nispi karar harcından peşin alınan 512,32 TL’nin mahsubu ile bakiye 853,88 TL nispi harcın davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, -Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, -Red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı …’e verilmesine, -Davacılar tarafından yapılan 512,32 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Birleşen dava yönünden: -Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.356,56 TL nispi karar harcından peşin alınan 68,31 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.288,25 TL nispi harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, -Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, -Red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 141,08 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine, -Davacılar tarafından yapılan 104,31 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve redde göre hesaplanan 103,57 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-)Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 362/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/02/2022