Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1670 E. 2021/1854 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1670
KARAR NO: 2021/1854
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2015/251 2019/1309
DAVA TÜRÜ: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.10.2011 kaza tarihinde, davalıların sürücüsü, sahibi ve ZMS (Trafik) Sigortacısı oldukları … plakalı aracın karşıdan karşıya geçen davacı yayaya çarparak sürekli sakat kalacak şekilde yaralanmasına neden olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 500,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000 TL kalıcı iş göremezlik, 300,00 TL bakıcı gideri, 200,00 TL yol masrafı olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 20.000,00 TL manevi tazminatın … ile …’dan, kaza tarihi olan 18.10.2011 tarihi itibariyle yasal faizi ile müştereken ve müteselsilsen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; -Davacının maddi tazminat istemine ilişkin davasının dava ve talep artırım dilekçeleri birlikte değerlendirilerek kısmen kabulü ile; 44.574,13 TL nin davalılar … ile …’dan 18/10/2011 kaza; davalı … Sigorta A.Ş’den 22/05/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ulaşım gideri yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davacının manevi tazminat istemine ilişkin davasının kısmen kabulü ile; 4.000,00 TL nin davalılar … ile …’dan 18/10/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan kusur bilirkişisi raporunun hatalı olduğunu, davacının maluliyetinin fazla belirlendiğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 18.10.2011 kaza tarihinde, davalıların sürücüsü, sahibi ve ZMS (Trafik) Sigortacısı oldukları … plakalı aracın karşıdan karşıya geçen davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının maluliyetinin yukarıdaki belirtilen ilkeler uyarınca tespit edilmiş olmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)Alınması gereken 3.318,09-TL harçtan peşin yatırılan 1.577,80-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 1.740,29-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalı/davacı dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.25/11/2021