Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1669 E. 2023/1886 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
İSTİNAF MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1669
KARAR NO: 2023/1886
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2020
NUMARASI: 2017/928 Esas – 2020/269 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle açılan maddi tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 07/06/2008 tarihinde, davalıya ZMM poliçesi ile sigortalı … plakalı motosikletin tam kusurlu olarak … plakalı kamyonun sağ arka kısımlara çarpması sonucunda meydana gelen kazada motorsiklette yolcu olarak bulunan müvekkillerin müşterek oğlu …’in hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını ileri sürerek fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için ayrı ayrı olmak üzere şimdilik 100,00 TL olmak üzere toplamda 200,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı’nın davalı sigorta şirketine başvuru tarihini müteakip 8. İş günü bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 28.01.2020 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat talebini davacı … için 48.655,87-TL, davacı … için 30.233,64-TL olmak üzere toplam 78. 889,51-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müteveffa …’in vefatının dava konusu kaza ile ile illiyet bağının araştırılması gerektiğini, müteveffanın oğlu … için yapılan başvuru üzerine velayeti altındaki annesi …’ın verdiği vekaletnameye istinaden Av. …’a 11.489,34-TL destek tazminatının 26.03.2010 tarihinde ödendiğini, bu ödemenin dikkate alınmasını istediklerini, kazaya karışan araç hususi otomobil olduğundan avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”… Vefat eden destek kişinin kaza nedeni ile bitkisel hayatta kaldıktan sonra iyileşemeyerek 09.11.2008 tarihinde vefat ettiği, davacıların kaza sorası bitkisel hayat sonucu evladı vefat etmekle destekten yokun kalmalarının hayatın olağan akışına uygun olduğu, dosya kapsamında alınan 06/09/2019 rapor ve 25.09.2019 tarihli ek rapora göre, davalı şirkete sigortalı … plaka numaralı motosikletin sürücüsü …’in hatalı sevk ve idaresinin tam ve %100 oranında etkili olduğu, … plaka numaralı kamyonun dava dışı sürücüsü …’in etki herhangi bir hatalı davranışının bulunmadığının tespit edildiği ve davacı anne …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının 48.655,87-TL, davacı baba …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının 30.233,64 TL olduğunun hesaplandığı, davalı tarafa 19.09.2017 tarihinde davacıların davalı tarafa başvuruları bulunmakla temerrütün de 02.10.2017 gerçekleştiği ve davacılar gerçek kişiler olmakla yasal faize hükmolunması gerektiği, taleple bağlı kalınarak hüküm tesis edildiği ” gerekçesiyle, Davacıların davasının kabulü ile; Davacı …’in lehine davalı sigorta şirketinin sigorta poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla 30.233,64 TL’nin temerrüt tarihi olan 02/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline davacı …’e verilmesine, Davacı … lehine davalı sigorta şirketinin sigorta poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla 48.655,87 TL’nin temerrüt tarihi olan 02/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline davacı …’e verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı vekili; hükme esas alınan rapor ve ek raporun hatalı olduğunu, itirazlarının dikkate alınmadığını, aktüer hesabında pay dağılımının hatalı yapıldığını, müteveffanın oğlu …’ın annesi dava dışı …’ın müteveffanın imam nikahlı eşi olduğunu, bu nedenle … için de destek payı ayrılması gerektiğini, diğer yandan müteveffa yaşasa idi kazadan 2 yıl sonra ikinci çocuğunun da olacağı kabul edilerek 2. çocuk içinde pay ayrılması gerektiğini, müteveffanın oğlu … ve imam nikahlı eşi … içinde pay ayrılarak garame hesabının buna göre yapılması gerekirken , bakiye teminat limitinin tamamının davacı anne ve babaya dağıtılmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Eş, çocuklar ile anne ve babanın desteklenen olduğu durumlarda destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir miktarını kedisine bir miktarını eşine, bir miktarını çocuklarına bir miktarını da anne ve babasına ayıracağı kabul edilmektedir. Desteğin gelirinden kendisine ayıracağı pay kadar eşine de ayıracağı, bu durumun Türk Medeni Kanun’unda ki eşitlik ilkelerine de uygun düşeceği, kendisine ayırdığı paydan daha fazla payı eşine ayırması hayatın olağan akışına uygun düşmeyecektir. Yargıtay’ın kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumunda ise desteğin gelirden eşi ile birlikte ikişer pay alırken çocuklara birer pay verileceği yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay eşe 2 pay çocukların her birine 1 pay ana ve babaya birer pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselmektedir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay eşe 2 pay esasına göre %50 desteğe %50 eşe pay verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır. (Bknz. Yargıtay 17.HD’nin 2015/10677 E., 2018/996 K. Sayılı ilamı) Eldeki davada, dosyada mevcut nüfus kayıtları, Salihli Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/ 1538 Esas, 2020/ 48 Karar sayılı kararı, hasar dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, destek … vefat ettiğinde evlilik dışı oğlu 2007 doğumlu …’in bulunduğu, …’ın destek tarafından tanındığı, ancak …’ın annesi dava dışı …’ın velayeti altında bulunduğu, …’ın kendi adına asaleten, …’e velayeten Av. …’a verdiği vekaletame ile avukatı tarafından davadan önce, desteğin nikahsız eşi …’dan olma oğlu olduğu belirtilerek davalı sigorta şirketine başvurulduğu, davalı sigorta şirketince bu başvuruya istinaden ölenin oğlu yaşı küçük … için Av. …’a 11.498,37-TL’nin 26.03.2010 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında alınan rapor ve ek raporda, bekar ve 1 çocuklu olarak vefat eden desteğin anne ve babası için yapılan destek tazminatı hesaplamasında; destek, davacı anne ve babası ile evlilik dışı doğup tanınan oğlu … için destek payı ayrıldığı, … için davadan önce yapılan ödemenin sigorta poliçesi limiti 100.000-TL’den düşülüp, bakiyesi ( davacı anne ve baba için hesaplanan toplam destek tazminatı poliçe limitini aştığından) garame hesabı yapılarak davacı anne ve baba için yazılı şekilde karar verildiği görülmüştür.Ancak; müşterek çocukları bulunduğuna göre, yerel mahkemece desteğin sağlığında dava dışı … ile imam nikahlı eş olarak yaşayıp yaşamadığı, sağlığında …’a destek olup olmadığı araştırılmadan, desteğin tüm geliri destek, davacı anne-baba ve çocuk arasında paylaştırılmıştır. Bu halde, yerel mahkemece, öncelikle davacılar murisi …’in sağlığında oğlunun annesi …’a destek olup olmadığının araştırılması, bu hususta taraf delillerinin toplanması, destek olduğunun anlaşılması halinde yapılacak aktüer hesabında onun için de desteğin gelirinden yukarıda açıklandığı şekilde imam nikahlı eş olarak pay ayrılması (… sonradan başkası ile evlenmiş ise evlendiği tarihe kadar) ve davacıların payının da buna göre belirlenmesi ve kazanılmış haklara halel gelmemek kaydıyla sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı sigorta şirketi vekilinin bu hususta süresinde yaptığı itiraz dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile kararın HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE, 4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/11/2023