Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1651 E. 2023/1991 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1651
KARAR NO: 2023/1991
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2020
NUMARASI: 2017/1011 Esas – 2020/84 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nin sürücüsü /maliki, diğer davalının da ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı araç ile …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde meydana gelen 11/02/2017 günlü trafik kazasında vekil edenlerinin oğlu … hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü …’nin tam kusurlu bulunduğunu, kaza sonrasında kazaya sebebiyet veren aracın ZMM sigortacısı olan davalı … şirketine yapılan başvuru üzerine 10/03/2017 tarihinde davacı … için 31.040,97-TL davacı … için de 31.654,20-TL tazminat ödemesi yapılmış ise de; bu ödemelerin gerçek zararı karşılamadığını beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve gerçek zarar miktarı tespit edildikten sonra artırılmak kaydıyla (-belirsiz alacak) her bir davacı için ayrı ayrı 100,00-TL olmak üzere toplam 200,00-TL maddi tazminatın her iki davalıdan ve yine her iki davacı için ayrı ayrı 50.000,00-TL olmak üzere 100.000,00-TL manevi tazminatında davalı araç sürücüsü …’den kaza tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş; 30/09/2019 günlü ıslah dilekçesi ile de davacı … için talep edilen maddi tazminata ilişkin istek miktarını 30.780,40-TL’ye , davacı … için talep olunan maddi tazminat miktarını da 30.893,17-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … Şirketi vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı sunulan cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesi savunulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; davacıların oğlu …’ın ölümüyle sonuçlanan 11/02/2017 günlü trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 19/09/2019 günlü aktüer raporda davacıların talep edebilecekleri bakiye destek zararlarının ne olduğunun belirlendiği, bu durumda söz konusu raporla tespit edilen maddi zararların giderilmesinden her iki davalının da sorumlu bulunduğu, manevi tazminat talebi bakımından da tarafların sosyo ekonomik durumları, kazanın oluş şekli, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin uygun olacağı şeklindeki özet gerekçeyle; -40.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 11.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak, davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -40.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 11.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak, davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -30.780,40-TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı … yönünden trafik kaza tarihi olan 11.02.2017, davalı …yönünden ise ( trafik kaza tarihi olan 2017 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ) temerrüt tarihi olan 22.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -30.893,17-TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı … yönünden trafik kaza tarihi olan 11.02.2017, davalı …yönünden ise ( trafik kaza tarihi olan 2017 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ) temerrüt tarihi olan 22.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili ve katılma yolu ile de davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş ancak; ilk derece mahkemesince verilen 08/07/2020 gün, 2017/1011 Esas – 2020/84 sayılı EK KARARLA; davalı … vekilinin istinaf harçlarını ve gider avansını verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırmadığından bahisle HMK’nın 344.maddesi gereğince bu davalı vekilinin katılma yolu ile yapmış olduğu istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ve fakat bu ek karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmadığı görülmüştür. Bu durumda istinaf incelemesinin sadece davacılar vekili Av. … tarafından yapılan istinaf başvurusu bakımından yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının çok yetersiz bulunduğu ve kabule göre de her bir davacı yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlar bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, toplam maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca kazaya sebebiyet veren aracın kullanım şeklinin ticari nitelik taşıması nedeniyle de talep gibi avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmiş olmasının hatalı bulunduğu, hususlarına yöneliktir. Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen, ölüm olayına dayanılarak açılmış, maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih (-02/11/2017) kusur durumu (-davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olması) ölenin yaşı (-28) ve davacılarla yakınlığı, ölümün karşılaşılabilecek en ağır sonuç oluşu yanında tarafların dosyaya yansıyan sosyo-ekonomik durumları, paranın alım gücü ve manevi tazminat bir zenginleşme aracı değil ise de, tatmin duygusuna ulaşılabilecek kadar olması gereği birlikte dikkate alındığında, davacılar yararına ayrı ayrı hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4.maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala göre yetersiz olduğu, talep gibi manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 2-Davacılar vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelince; Görülmekte olan davada, davacılar zorunlu dava arkadaşı değil ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunmaktadırlar. Bu nedenle her bir davacının maddi ve manevi tazminat talepli davası ayrı bir dava olup, her bir davacı yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine ve reddedilen (-varsa) tazminatlar bakımından da davalı taraf yararına yine her bir davacı yönünden ayrı ayrı ret vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca; her iki davacı tarafından ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu ve yapılan yargılama sonucunda davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı kabulüne karar verildiği halde, ilk derece mahkemesince kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücretinin takdir edilmesi gerekirken davacılar yararına hükmolunan toplam maddi tazminat miktarı üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesi ve aynı hatanın manevi tazminatlar bakımdan da yapılması doğru olmamıştır. Bundan ayrı eldeki davada maddi tazminata ilişkin talep her iki davalıya yöneltilmiş ise de manevi tazminat talepli dava sadece davalı araç sürücüsüne yöneltilerek açılmış ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda, hüküm altına alınan karar ve ilam harcı bakımından herhangi bir ayrım ve oranlama yapılmaksızın ve daha da önemlisi hangi davalıdan tahsil edileceği açıkça belirtilmeksizin, yani infazda tereddüt oluşturacak biçimde bakiye 9.124,80-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına karar verilmiş olması da doğru olmamıştır. Harcın kamu düzenine ilişkin bulunma nedeniyle bu husus resen gözetilmesi ve düzeltilmesi gerekmiştir. Keza somut olayda talep konusu kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç; kaza tarihinde davalı gerçek kişi adına kayıtlı ise de ruhsat bilgilerine göre İSUZU marka 1989 model açık kasa kamyonet olduğu anlaşılmakta olup, araç sınıfı olarak da N1 (-yük taşımada kullanılan azami ağırlığı 3 buçuk tonu aşmayan motorlu araç) şeklinde işaretleme yapıldığı görülmüştür. Bu durumda kazaya sebebiyet veren aracın ticari amaçla kullanılan bir araç olduğu konusunda duraksamamak gerektiğinden, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlar bakımından talep gibi avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi isabetsizdir. Ancak az yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde işaret edilen hatalı uygulamaların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar ile harcın da kamu düzeninden olduğu gözetilerek, her bir davacı yararına ayrı ayrı 50.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmek ve hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlar bakımından avans faizi uygulanmak ve bu şekilde hatalı olduğu sonucuna varılan tüm hususların davacı taraf yararına düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde karar tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2020 tarih ve 2017/1011 Esas – 2020/84 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacılara iadesine, b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin takdiren davacılar üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2020 tarih ve 2017/1011 Esas – 2020/84 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
DAVANIN KABULÜNE ile; a-) 50.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 11.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’den alınarak, davacı …’a verilmesine, b-) 50.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 11.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’den alınarak, davacı …’a verilmesine, c-)30.780,40-TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı … yönünden trafik kaza tarihi olan 11.02.2017, davalı …yönünden ise (trafik kaza tarihi olan 2017 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) temerrüt tarihi olan 22.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, ç-)30.893,17-TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı … yönünden trafik kaza tarihi olan 11.02.2017, davalı …yönünden ise (trafik kaza tarihi olan 2017 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) temerrüt tarihi olan 22.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, d-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 11.043,92-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 342,24-TL + 209,96-TL ıslah harcı toplamı olan 552,20-TL’nin düşümü ile kalan 10.491,72-TL bakiye harcın (davalı … şirketinin sorumluluğu 4.001,54-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,e-)Kabul edilen maddi tazminat yönünden davacı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T hükümleri uyarınca belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine f-)Kabul edilen maddi tazminat yönünden davacı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T hükümleri uyarınca belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,g-)Kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı …’a tarafa verilmesine,h-)Kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı …’a tarafa verilmesine,ı-)Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 31,40-TL başvurma harcı + 342,24-TL peşin harç + 209,96-TL ıslah harcı toplamı olan 583,60-TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, i-)Davacılar tarafından yapılan 750,00-TL bilirkişi ücreti + 232,70-TL teblgat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 982,70-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, j-)Yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.08/12/2023