Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1647 E. 2023/1855 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1647
KARAR NO: 2023/1855
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/07/2020
NUMARASI: 2018/7 Esas – 2020/309 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Araç Hasarı Nedeniyle Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesi ile; 03.11.2017 tarihinde müvekkiline ait … plakalı ön çekici ile … plakalı dorsenin dava dışı … sevk ve idaresinde iken, plakası tespit edilemeyen bir binek aracın kavşakta aniden önüne çıkması üzerine çekici sürücüsünün araca çarpmamak için direksiyonu kırması ile çekicinin hakimiyetini kaybettiğini ve kontrolsüz şekilde yolun sağ tarafında bulunan tretuvara çıktığını, akabinde de fren ve darbe neticesinde dorsenin esneme yaparak ön kısma çarptığını, … plaka sayılı çekicinin davalı nezdinde kasko poliçeli olduğunu, … plaka sayılı dorsede meydana gelen hasarın dava dışı kasko sigortacısı tarafından ödendiğini, çekicinin hasarı için davalı … şirketine yaptıkları başvurunun ise reddedildiğini, yetkili servis tarafından yapılan ekspertiz incelemesine göre çekicide 88.235,42-TL hasar meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile (belirsiz alacak) şimdilik 30.000,00-TL maddi tazminatın davalı … şirketinin ret yazı tarihi olan 05.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında sunduğu bedel artırım dilekçesi ile; tazminat taleplerini 88.235,42-TL’ye artırdıklarını bildirmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taşınan yükün zarar vermesi neticesinde oluşan hasarın teminat kapsamında olmadığını, istenilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz isteminin yersiz olduğunu savunmuştur. İlk derece mahkemesince; hasarın, teminat dışı hallerden olmadığı, çekicide KDV dahil 88.235,42-TL hasar oluştuğu, çekicinin … işlemine tabi tutulmasına gerek bulunmadığı, çekicinin evvelinde başka bir araçla yaptığı kaza neticesinde … işlemine tabi tutulduğu, taraflar arasındaki poliçenin K.40 maddesinde yer alan .. klozunun uygulanması için çekicinin sigorta süresi içerisinde iki kez … işlemine tabi tutulması gerektiği, ancak böyle bir durum bulunmadığından söz konusu maddede yer alan muafiyetin uygulanmayacağı, aracın onarımı sırasında KDV ödeme zorunluluğu nedeniyle davalının KDV’den de sorumlu olduğu gerekçesi ile;”1-Davanın arttırılan haliyle KABULÜNE, 88.235,42 TL.nin 05/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; dorsenin ancak çekici ile birlikte hareket edebildiği, dorsede bulunan yükün çekici tarafından taşındığının kabulü gerektiği, taşınan yükün çekiciye zarar vermiş olmasının dahili hasar niteliğinde olduğu ve teminat kapsamında olmadığı, poliçede bu hususta ek teminat da verilmediği, zarar miktarının poliçe hükümleri dikkate alınmaksızın fazla hesaplandığı, taraflar arasında imzalanan sigorta poliçesinin K.40 pert araç klozuna göre, davaya konu aracın dava konusu hasardan evvel … işlemi gördüğü, kısmi hasar nedeni ile hasar bedelinin %50’si oranında muafiyet uygulanması gerektiği, müvekkili tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi neticesinde tespit edilen hasar miktarı ile mahkemece alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen hasar miktarı arasında fahiş fark bulunduğu, iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, taraflar arasında imzalanan poliçenin K.36 numaralı maddesinde düzenlenen “oto sigortalarında, hasarda KDV ödemesi klozu”nda belirlenen hasar tutarı ile ilgili oluşacak KDV miktarının fatura aslının sunulması halinde ödeneceği düzenlenmesine rağmen mahkemece poliçe hükümlerine aykırı olarak müvekkili şirketin KDV’den de sorumlu tutulduğu hususlarına ilişkindir. Dava, kasko poliçesinden kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; hasara uğrayan çekiciyi kullanan sürücünün; seyir halinde iken plakasını alamadığı bir aracın kavşaktan önüne aniden çıkması sonucu araca çarpmamak için direksiyonu sağ tarafa doğru kırmak zorunda kaldığını ve direksiyon hakimiyetini kaybettiği için kontrolsüz bir şekilde aracın, yolun sağ tarafındaki tretuvarın üzerine çıktığını ve akabinde yaptığı fren sonucunda dorsede bulunan yükün dorsenin ön kısmını kopararak kupa kısmına çarpıp zarar verdiğini beyan ettiği, Davacı tarafça dorsenin onarıldığı bildirilen … San. Tic. Limited şirketi tarafından verilen cevabi yazıda, davaya konu dorsenin 67.000,00-TL bedelle tamir edildiği, fatura kesilmeksizin ödeme alındığının bildirildiği görülmüştür. Dosya kapsamına alınan asıl ve ek bilirkişi raporlarında; dava konusu araçta meydana gelen hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, davacı tarafça yetkili serviste yaptırılan ekspertiz incelemesi ile tespit edilen parçaların onarımına ilişkin bedellerin kadr-i maruf olduğu, hasarın, davacının iddia ettiği gibi dorsenin esneme suretiyle çekiciye çarparak oluşması ihtimalinin bulunmadığı, hasarın davacının ileri sürdüğü şekilde oluşması halinde dorsenin yan kısımlarından hasar alması gerekirken hasara ilişkin fotoğraflara göre dorsenin ön ve yan kısımlarında hasar bulunmadığı, çekici sürücüsünün beyanında belirttiği üzere hasarın dorse tarafından taşınan yükün, fren sonucunda dorse içinde hareketlenerek dorsenin ön panelini kırması ve çekicinin arka kısmına çarpması ile oluştuğu kanaatine varıldığı, Kasko Genel Şartlarınnın A.5 maddesinde çekici ile çekilen yükün zarar vermesi hususunun teminat kapsamı dışında olduğunun belirtilmediğini ve taraflar arasındaki poliçede de çekilen yükün teminat kapsamında olmadığının belirtilmediği, hasarın teminat kapsamında bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nın 1427/2.maddesi gereğince sigorta şirketinin 21.12.2017 tarihinde temerrüde düştüğü, poliçenin K.40 madde hükmünün ancak aracın sigorta süresi içerisinde ikinci kez pert olması halinde uygulanabileceği, kaza tarihindeki rayiç değeri ile hasar miktarı karşılaştırıldığında … işlemine tabi tutulmasına gerek bulunmadığı, davacı tarafça sunulan servis raporu ile davalı tarafça yaptırılan ekspertiz incelemesindeki farklılıkların işçilik ücreti ile hasarlanan parçaların onarım yerine değiştirilmesinden kaynaklandığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Taraflar arasında imzalanan Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesinin “Pert Araç Klozu” başlıklı K.40 maddesinde ” İş bu poliçeye konu aracın daha önce … hasar işlemi gördüğü beyan edilmiştir. Sigortalı aracın poliçe başlangıç tarihinden önce pert olduğu beyan edilmese dahi aracın geçmişte pert işlemi gördüğünün tespit edilmesi durumunda bu kloz şartları geçerli olacaktır. Araçta poliçe vadesi içerisinde anahtar kaybı ve cam kırılması hariç meydana gelecek beher kısmi hasarda 5.000 TL den az olmamak şartı ile hasar bedelinin %50 i oranında muafiyet uygulanır. Aracın … hasara uğraması durumunda, piyasa rayiç bedelinden sovtaj tutarı düşüldükten sonra kalan tutardan 10.000,00 TL den az olmamak şartıyla %40 tenzili muafiyet uygulanır. Aracın çalınması durumunda piyasa rayiç bedeli üzerinden %50 tenzili muafiyet uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, olayın meydana geliş şekline göre hasarın teminat kapsamında kabul edilmesinde ve davalı … şirketinin hasardan sorumluluğuna karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de; davacı tarafça çekicinin tamir ettirildiği ve dosya arasında bulunan … San. Tic. Limited şirketinin cevabi yazı içeriğine göre hasar bedeli olarak 67.000,00-TL ödendiği, davacının da ancak ödediği 67.000,00-TL hasar bedelini isteyebileceği ve taraflar arasında imzalanan genişletilmiş kasko poliçesinin K.40.maddesinin 3.cümlesine göre öncesinde … işlemi gören ve davaya konu kaza nedeniyle kısmi hasara uğrayan çekici için %50 oranında muafiyet uygulanması gerektiği gözönünde bulundurularak davalının (67.000,00-TL/2) 33.500,00-TL’den sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tam kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Bununla birlikte Dairece tespit edilen hukuka aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulü yönünde yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2020 tarih ve 2018/7 Esas 2020/309 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya iadesine, b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2020 tarih ve 2018/7 Esas – 2020/309 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, a-)Davanın KISMEN KABULÜ ile; 33.500,00-TL’nin 05/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, b-)Alınması gereken 2.228,38-TL harçtan, 512,33-TL peşin harç ile 994,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan 782,05-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına gelir kaydına, c-)Davacı tarafından yatılılan 512,33TL peşin harç ile 994,00-TL tamamlama harcının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, ç-)Davacı tarafından yapılan 41,10-TL ilk masraf, 208,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.649,60-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen bölümü üzerinden hesaplanan 626,29-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,d-)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi gereğince hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi gereğince hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, e-)Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 09/10/2023B