Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1608 E. 2023/1866 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1608
KARAR NO: 2023/1866
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2018/1091 Esas – 2020/120 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Araç Hasarı Nedeniyle Değer Kaybı Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalıya trafik ve ihtiyari mali mesuliyet teminatını da kapsayan kasko sigortalı … plaka sayılı aracın müvekkiline ait … plaka sayılı araca çarpması ile meydana gelen kazada müvekkilinin aracının hasarlandığını ve değer kaybına uğradığını, müvekkilinin aracında meydana gelen 55.493,37-TL’lik hasarın trafik sigortası teminat limiti 36.000,00-TL’nin üzerinde olması nedeni ile İMM sigorta teminatı bulunan şirketin, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybından sorumlu olduğunu, dava tarihinden evvel yaptıkları başvuruya rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.838,50-TL değer kaybı zararının kaza tarihinden itibaren, davadan evvel yapılan başvuru için harcanan 11,50-TL posta masrafının 05.12.2018 tarihinden, değer kaybının tespiti için yapılan masrafın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 150,00-TL’sinin 17.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında sunduğu 26.10.2019 tarihli dilekçe ile; değer kaybı taleplerini 8.016,16-TL’ye artırdıklarını beyanla, 11,50-TL posta gideri, 6,40-TL vekalet harcı, 10,10-TL baro pulu ücreti, 550,00-TL eksper ücreti olmak üzere toplam 8.594,16-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi neticesinde davacının aracında 10.773,00-TL değer kaybı olduğunun tespit edilmesi üzerine ihtiyati mali mesuliyet teminatından söz konusu bedelin 14.02.2019 tarihinde ödendiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğuna yönelik iddiayı kabul etmediklerini, müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın yaptırılan incelemeye ilişkin ekspertiz ücretinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, aksinin kabulü halinde de ekspertiz ücretinin ancak yargılama gideri olarak dikkate alınabileceğini, müvekkiline usulüne uygun bildirimde bulunulmadığından kaza tarihinden itibaren faiz isteminin yersiz olduğunu savunmuştur. İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporunun açıklayıcı, denetime ve hüküm vermeye elverişli olduğu gerekçesi ile; “1-Davanın KABULÜ İLE, 8.594,00 TL nin 20/12/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; müvekkili şirket tarafından yaptırılan inceleme ile belirlenen zararın davacı tarafa ödendiği, basit kaporta ve parça onarımlarının değer kaybı hesabında dikkate alınamayacağı, bilirkişi tarafından hatalı hesaplama yapıldığı, müvekkili şirkete ihbarda bulunulmadan yaptırılan ekspertiz incelemesine ilişkin ücretten müvekkilinin sorumlu olmadığı ve ekspertiz ücretine ancak yargılama gideri olarak hükmedilebileceği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamına alınan makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, davacının maliki olduğu araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı, davaya konu aracın rayiç değerinin 170.000,00-TL olduğu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar ekindeki tabloya göre yapılan hesaplama gereğince değer kaybının 18.789,16-TL ve davalı tarafça yapılan ödeme karşısında davacının bakiye zararının 8.106,16-TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Karar tarihinden sonra, Anayasa Mahkemesi’nin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle zarar ve zarar kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda; ilk derece mahkemesince, hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespitinin, Yargıtay ilgili Dairesince değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarına göre belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemine göre hesaplandığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece; yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre ve taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklara riayet edilmek suretiyle karar verilmesi gerekmekte olup, davalı vekilinin yerinde görülen istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK m.353/1-a/6 gereğince kaldırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2020 tarih ve 2018/1091 Esas 2020/120 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem, araştırma ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,4-İstinaf incelemesinin dosya üzerinden yapılması nedeniyle, avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek müteakip kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a madde hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/202