Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1602 E. 2023/597 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1602
KARAR NO: 2023/597
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2020
NUMARASI: 2015/1101 Esas – 2020/294 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı aracın, … plaka sayılı motosiklete çarpması neticesinde meydana gelen 05/09/2015 günlü trafik kazasında, vekil edenlerin eşi ve babası olan motosiklet sürücüsü …’nın ağır bir biçime yaralanarak, tedavi gördüğü hastanede 15/09/2015 tarihinde hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsü …’ın tam ve asli kusurlu bulunduğunu, kaza tarihinde inşaat bekçisi olarak çalışan ve aylık net 1.012,33-TL maaş alan …’nın ölümüyle, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00-TL olmak üzere toplam 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan ve her bir davacı için ayrı ayrı 50.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL manevi tazminatın da davalı … şirketi dışında kalan diğer davalılardan, kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; 12/03/2020 günü ıslah dilekçesi ile de; davacı eş … için olan destek tazminatına ilişkin istek miktarını 29/02/2020 günlü ek bilirkişisi raporu doğrultusunda 41.351,15-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda vekil edeni araç sürücüsünün herhangi bir kusuru olmadığını, tüm kusurun müteveffaya ait bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, ayrıca müteveffa motosiklet sürücüsünün kaza anında kask takmaması nedeniyle de müterafik kusurlu olduğunu, belirlenecek tazminat miktarlarında gözetilmesini istediklerini bildirmiştir. Davalı … vekili ise yargılama sırasındaki beyan ve dilekçelerinde özetle; … plaka sayılı araç vekil edeni adına kayıtlı ise de; söz konusu bu aracın müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında … tarafından alındığını ve kazanın da …’ın araç sevki sırasında meydana geldiğini, bu nedenle kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmayan araç malikinin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceğini, ayrıca kazanın meydana gelmesinde taraf kusur durum ve oranlarının usulüne uygun şekilde mahkemece tespiti gerektiğini ve kask takmadan motosiklet kullanan müteveffanın müterafik kusurlu olduğunun da gözetilmesini istediklerini, kaldı ki davacı …’nın destek tazminatı talep hakkı olmadığını ve talep edilen manevi tazminat miktarlarının da çok fazla bulunduğunu beyanla, davaya karşı koymuştur. Davalı … şirketi süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, ancak hükme esas alınan ATK kusur raporuna karşı vekili vasıtasıyla sunduğu 17/01/2020 günlü itiraz dilekçesinde; ATK’ca belirlenen kusur durumuna itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; …’nın ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda, davalı araç sürücüsü …’ın %15 oranında, müteveffanın ise %85 oranında kusurlu olduğunun ATK raporu ile belirlendiği, davacı …’nin uğradığı destekten yoksun kalma zararının 41.351,15-TL olduğunu, yeterli ve geçerli nitelikteki aktüer bilirkişi raporuyla tespit edildiği, davacı …’nin maddi tazminata ilişkin talebinin kabulü gerektiği, buna karşılık davacı …’nın kaza tarihinde 24 yaşında olması nedeniyle destek tazminatı talebinin yerinde bulunmadığı, davacıların manevi tazminata ilişkin taleplerinin de; kusur oranları, tarafların dosyaya yansıyan sosyo-ekonomik durumları, paranın alım gücü, hak ve nezafet kuralları gözetildiğinde, kısmen kabulüne karar verilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle; -Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile; 41.351,15TL. Destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 05/09/2015, davalı … şirketinden dava tarihi olan 16/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, -Davacı …’nın destekten yoksun kalma tazminatı talebinin REDDİNE, -Davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile … yönünden 5000, … yönünden 3000TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 05/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş; davacılar vekili tarafından mahkemeye sunulan 30/07/2020 ve 20/08/2020 tarihli dilekçeler ile de hem davalıların istinaf başvurularına cevap verilerek davalıların istinaf başvurularının reddine karar verilmesi istemiş, hem de hüküm altına alınan manevi tazminatların çok az olduğu bu nedenle de manevi tazminata ilişkin olarak tesis olunan kararın davacılar yararına düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkra hükmü kıyas yoluyla uygulanır. (HMK. m.344). Görülmekte olan davada davacılar zorunlu dava arkadaşı konumunda değil ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunduklarından her bir davacı; istinaf taleplerinin incelenebilmesi için gerekli istinaf harç ve giderlerini ayrı ayrı yatırmalıdır. Ancak, davacılar vekili tarafından katılma yoluyla istinaf isteğinde bulunulduğu halde, ilk derece mahkemesince, davacılardan hiç harç alınmadan dosyanın bu şekliyle yasa yolu incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği görülmüştür. Bu nedenle, istinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılmadığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının ve istinaf başvurma harcının alınabilmesi için HMK’nun 344.madde hükümleri uyarınca gerekli işlemlerin yapılması, sonucunun beklenilip değerlendirilmesi ve ondan sonra istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere mahkemesine geri çevrilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 352.maddesi hükmü uyarınca, kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/04/2023