Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1586 E. 2023/202 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1586
KARAR NO: 2023/202
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2020
NUMARASI: 2014/216Esas – 2020/225Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;15/10/2011 tarihinde, davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı … plakalı aracın tam ve asli kusurlu olarak müvekkillerinin oğlu yaya …’a çarpması nedeniyle …’ın yaralandığını ve malul kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik geçici/ kalıcı iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri olarak 1.000,00-TL maddi tazminatın (belirsiz alacağın) temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın maluliyet oranının ve kusur oranının belirlenmesi için rapor alınması gerektiğini, bakıcı gideri ile ilgili müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”.. trafik kazasında davacı yaya % 100 oranında tam kusurlu olup kendi kusurundan yararlanarak tazminat talebinde bulunamayacağından açılan davanın reddine karar vermek gerektiği ”, gerekçesiyle, Davanın reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacılar vekili; kusur tespitini kabul etmediklerini, sürücünün yol kenarındaki aracı gördüğünde yola aniden yaya çıkabileceğini düşünerek hızını azaltması gerektiğini, kusur hususunda eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkilinin maluliyetinin bulunmadığı yönündeki ATK raporunu da kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamında görülmekte olan davanın, davacı küçük … adına velayeten annesi ve babası tarafından verilen 23/12/2013 günlü vekaletnameye dayanılarak Av. … tarafından 24/06/2014 tarihinde açıldığı, davacı küçük …’ın 01/01/1998 doğumlu olduğu ve yargılama sırasında 01/01/2016 tarihinde reşit hale gelerek dava ehliyeti kazandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda adı geçen davacının reşit hale geldikten sonra kendisi ya da vekili aracılığıyla yargılamayı sürdürmesi gerekir. Ne var ki, davacı …’ın kendisi adına verdiği bir vekaletname dosya arasında bulunmadığı gibi bizzat kendisi tarafından davanın takip edildiğine dair her hangi bir kayıt ve belgede bulunmamaktadır. Hakkındaki dava velisi tarafından açılan ve takip edilen çocuk, dava sırasında ergin olursa velisinin yasal temsilci sıfatı sona erer. Bundan sonra davanın, ergin çocuk tarafından veya vekalet verdiği bir avukat tarafından takip edilmesi gerekir. Aksi halde velinin yaptığı veya veliye karşı yapılan tüm işlemler geçersiz olur. Ehliyet konusu dava şartlarından olup, hakim tarafından kendiliğinden gözetilmelidir. Davacı …, yargılama sırasında ergin olduğuna göre anne ve babanın ergin olan çocuklarını görülmekte olan davada temsil etme olanağı kalmadığından, onlar tarafından verilen vekaletnameye dayalı olarak vekilin davaya takip yetkisi de bulunmamaktadır. Mahkemece bu durumda, yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılan …’ın verdiği vekaletname ile yetkili kılınan avukatının yada bizzat kendisinin davetiye çıkartılıp duruşmada bulunması sağlanarak davaya bakılması ve oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan ve resen gözetilmesi gereken dava şartı üzerinde durulmadan işin esasına geçilerek davanın sonuçlandırılmış olması isabetsiz bulunmaktadır. (HMK.m.353/1-a/4) Bu itibarla, kararın yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK.m.353/1-a/4 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçe uyarınca, 1-Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı Yasanın 353/(1)-a.4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-HMK 353/(1).a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın davacı tarafa iadesine,4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’ nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/02/2023