Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1530 E. 2021/2129 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1530
KARAR NO: 2021/2129
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2020
NUMARASI: 2016/1131-ESAS 2020/96-KARAR
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 18/06/2014 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 22/01/2011 tarihinde … idaresindeki … plakalı araç seyir halindeyken şerit ihlali yaparak … plakalı araç ile çarpıştığını, söz konusu kazada …’ün asli kusurlu bulunduğunu, davacının ise … plakalı araç içinde yolcu konumunda olup ağır yaralandığını, … plakalı aracın dava dışı … adına kayıtlı olup davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacının zararının tazmini için davalı sigorta şirketine başvurması ile bir kısım ödeme yapılmış ise de, davacının zararının ödenen miktardan çok fazla olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının bakiye zararının belirsiz alacak davası hükümlerine göre belirlenerek 100 TL sürekli işgücü kaybı olmak üzere şimdilik 100 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihini takip eden 8.işgünü sonundan başlamak üzere yasal faiziyle birlikte teminat limitiyle sınırlı olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. İstanbul 32.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/202 esasına kayıtlı davanın bu mahkemece verilen 19/06/2014 tarihli görevsizlik kararı üzerine İstanbul 5.Tüketici Mahkemesine tevzi olunduğu, bu mahkemenin 2015/915 esasını alan davada 02/11/2015 tarihinde görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın yargı yerinin belirlenmesi için Yargıtay 20.Hukuk Dairesine gönderildiği, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2016/9142 esas, 2016/8345 karar sayılı 03/10/2016 tarihli ilamı ile İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesi üzerine İstanbul 32.Asliye Ticaret Mahkemesi kapatıldığından dosyanın İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1131 esasını aldığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiş, davalı vekili 25/09/2018 tarihli beyan dilekçesinde: davacıya 02/01/2013 tarihinde ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin üzerinden 2 yıldan fazla zaman geçtiğini, hak düşürücü sürenin gözönünde bulundurulması gerektiğini, yapılan ödeme ile davalı şirketin sorumluluğunun sona erdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, ATK kusur ve maluliyet raporları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının yolcu olarak bulunduğu, dava dışı sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı istikamet şeridine girdiği sırada aracının ön kısmıyla sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sol ön kısmına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, ATK kusur raporu ile davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlali yapması nedeniyle kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğinden olayda %80 oranında, sürücü …’nun ise şeridine giren araca karşı zamanında etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığından olayda %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. ATK maluliyet raporu ile davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar neticesinde davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 4.282,53 TL olduğu tespit edilmekle birlikte davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin bulunmadığı, kaldı ki davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme mahsup edildiğinde davacının bakiye alacağının kalmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile; davanın REDDİNE karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; müvekkilinin maluliyet durumunun Balıkesir Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu’nca mütalaa edildiği, bu raporda müvekkilinin sürekli iş görmezlik oranının %19 olarak tespit edilmiş iken Adli Tıp Kurumu tarafından müvekkilinin maluliyetinin bulunmadığının ileri sürüldüğü, söz konusu çelişkinin giderilmesi yönünde inceleme yapılmadığı gibi eksik inceleme neticesinde hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkiline ilk başvurusu neticesinde bedel ödendiği, ancak yapılan ödemede müvekkilinin sadece iş gücü kaybının hesaplandığı ve hesaplanan miktarın taraflarına ödendiği, söz konusu hesaplamaya geçici iş görmezlik dahil edilmediği, bu nedenle mahkemece ödenmiş olan bedelin geçici iş görmezlik tazminatından mahsubunun hakkaniyetsiz olduğu, geçici iş görmezlik tazminatına hükmedilmemesinin de hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 22/01/2011 tarihinde … idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde … plakalı araç içinde yolcu olan davacının yaralandığı, davacının zararının tazmini için davalı sigorta şirketine başvurması üzerine bir kısım ödeme yapıldığı, ödenen miktarın az olduğu iddiasıyla bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili için bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin kararının istinaf nedenleri ile birlikte incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyada ki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, ATK 2.İhtisas Dairesinin maluliyete ilişkin raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, dava dilekçesindeki talebin sürekli iş göremezliğe ilişkin olmasına ve davacının sürekli maluliyetinin bulunmamasına, bu nedenle mahkemece davanın reddine karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca, 1-)Usul ve yasaya uygun, başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davacıdan alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 54,40-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 4,90-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/12/2021