Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1504 E. 2022/156 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1504
KARAR NO: 2022/156
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2020
NUMARASI: 2019/258 ESAS 2020/56 KARAR
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18.09.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesi yaralanarak kısmen iş göremez hale geldiğini, kazanın oluşumunda … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı …’ın tam kusurlu olduğunu, kazaya ilişkin soruşturmanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … numaralı hazırlık dosyasında yürütüldüğünü, kaza tarihinde 3.000,00-TL maaş karşılığı … reklam firmasında çalışmakta olan müvekkilinin kaza sonrası merdiven çıkamaması ve yük kaldıramaması nedeni ile mevcut işini bırakmak zorunda kaldığını, kaza sonrası müvekkilinin davalı …’a ait aracın ZMM sigortacısı diğer davalı …Sigorta A.Ş’ne müracaatla teminat kapsamında maddi tazminat talebinde bulunduğunu, 12.06.2015 tarihinde vekil aracılığı ile kendisine 26.090,00-TL ödeme yapıldığını, aynca savcılık aşamasında davalı … tarafından müvekkiline 6.500,00-TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin müvekkilinin mağduriyetini karşılamadığını belirterek, bakiye hakları saklı kalmak kaydı ve kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıların müştereken ve müteselsilen 1.000,00 TL maddi tazminat ödemeye, davalı …’ın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, müvekkile 20.000,00-TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesini karar verilmesini talep etmiş, 08/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile de; 16.241,62-TL’nin kaza tarihinden (18.09.2012) itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, ayrıca çekilen manevi sıkıntılardan dolayı 20.000-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesini, talep etmiştir. Davalı …Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 15.12.2011/2012 tarihleri arasında … numaralı ZMMS trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, teminat limitinin 225.000.00-TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olmadığını, müracaat üzerine … numaralı hasar dosyası açıldığını ve …’nın yaralanması ile ilgili olarak hesaplanan maluliyet tazminatı olarak 26.090,80-TL tutarında 11.06.2015 tarihinde tazminat ödemesi yapıldığını, davacı tarafa tazminat ödemesi yapıldığından müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, aleyhlerine hüküm kurulması halinde faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini belirterek, poliçe teminatına dahil olmayan manevi tazminat talebinin reddine, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkil şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.Diğer davalılar tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davalı …’ın davadan önce 30/09/2014 tarihinde vefat etmesi nedeniyle HMK’nun 214/d maddesi gereği davanın usulden reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine BAM 8.Hukuk Dairesinin 18/04/2019 tarih ve 2019/1208 esas 2019/798 karar sayılı ilamı ile; 6100 sayılı HMK.nun 124/3 maddesi” maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın kabul edilir “hükmünü getirdiği, kaza tarihi 18/09/2012 olup, davalının davadan önce 30/09/2014 tarihinde öldüğü, mahkemece dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulüne karar verilmesi ve temin edilen mirasçılık belgesine göre taraf teşkili sağlanarak esasa girilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile “kararının HMK.nun 353/1-a/6 maddesi uyarınca diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin kaldırılmasına” karar verilerek dosya mahkemesine iade edilmiş, ilk derece mahkemesinin 2019/258 esasını almış, yapılan yargılama sonucu; -davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyececk yasal faizi ile 14.072,81-TL kalıcı iş görememezlik, 2.168,81-TL kalıcı maddi tazminat talebinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,-davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 6.500,00-TL manevi tazminatın tarafların sosyal ekonomik durumu, davacının maluliyet oranı, tarafların kusur oranı ve hakkaniyet ilkesi gereği dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılar …, … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davalı …Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı …Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; Kazaya ilişkin açılan ceza soruşturma dosyası kapsamında taraflar arasında uzlaşma sağlandığı, davanın Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği uzlaşma ve feragat nedeni ile reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, uzlaşma kapsamında davacının davaya konu kazaya ilişkin maddi zararı karşılanmış olduğundan, zarar veren işletenle vardığı uzlaşma nedeniyle, zarar vereni K.T.K. 89. madde gereği hukuki koruma altına alan müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olup kararının kaldırılarak davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 18.09.2012 günü sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla seyir halinde iken … caddesinden … istikametine seyir halinde olan sürücüsü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpışması sonucundan meydana gelen trafik kazasında, davacı …’nın ATK 3.İhtisas Kurulu raporunda tespit edildiği üzere %13,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak ve iyileşmesi kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, davalı sürücünün olayda %70 oranında kusurlu olduğu, davacının maddi ve manevi tazminat istemiyle kusurlu araç sürücüsü ile sigortacısı aleyhine bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davacının yeterli belgeler ile davalıya başvuruda bulunduğu, davalının ödeme yaptığı, yargılama sırasında alınan aktüerya bilirkişi raporunda belirlenen tazminat ile davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme arasında açık oransızlık olduğunun tespit edildiği, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle davacı ve davalı arasında bir uzlaşma bulunmadığı gibi uzlaşmanın davacının hangi zararlarına ilişkin olduğunun (maddi, manevi, daimi maluliyet, geçici iş görmezlik vs) tereddütten uzak belli olmadığı, ceza soruşturmasına ilişkin olduğu kanaati edinilen uzlaştırma faaliyetleri sırasında davacının maddi ve manevi zararlarının sorulmadığı, ödenen bedelin hangi zararlara mahsuben ödendiğinin uzlaştırma tutanaklarından tereddütsüz belli olmadığı, uzlaşmanın anlam ve sonuçlarının tam olarak ve tereddüte mahal bırakmayacak şekilde açıklanmadığı, hal böyle olunca da söz konusu uzlaşma raporunun yasanın aradığı anlam ve nitelikte bir uzlaşma kapsamında bulunmadığı, diğer bir ifadeyle davacı tarafın şartlarını ve sonuçlarını tam olarak kavrar bir biçimde özgür iradesiyle yaptığı bir anlaşma niteliği taşımadığı açık olup davalı vekilinin bu hususlarda ki istinaf talebi yerinde değildir. Toplanan delillerin, ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesiyle birlikte (istinaf nedenleri de gözetilmek suretiyle) incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usule ve yasaya aykırılık bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında da bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçe uyarınca;1-)Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2020 tarih ve 2019/258 E. – 2020/56 K. sayılı kararına yönelik davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davalı …Sigorta A.Ş’den alınması gereken 1.109,47-TL harçtan peşin yatırılan 389,00-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 720,47-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,HMK’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nun 362/1-a madde gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 10/02/2022