Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1463 E. 2020/3433 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1463
KARAR NO: 2020/3433
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2020
NUMARASI: 2017/868 E., 2020/235 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/11/2014 tarihinde davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın sürücüsünün kusuru ile davacının sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araca çarpması neticesinde davacının yaralandığını, davalı şirkete yapılan müraacat üzerine kısmi oranda ödeme yapılmış ise de bu ödemenin davacının zararını karşılama yönünden yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla tahkikat sonunda davacının maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik 5.000 TL işgöremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihi itibarı ile şahıs başına azami trafik sigortası poliçe teminatı limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 10/02/2014 tarihli talep arttırım dilekçesi ile 15.443,52-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya konu kaza nedeniyle davalı şirkete yaptığı müracaat üzerine davacının maluliyet tazminatının 48.917,03 TL olarak hesaplandığını, bu tazminatın davacıya 05/02/2016 tarihinde ödendiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davalının sorumlu olduğu düşünülse bile davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, öncelikle İstanbul ATK.’dan davacının maluliyet oranı ve kusur oranı konusunda rapor alınmasını, akabinde hazine müsteşarlığında kayıtlı aktüer bilirkişi tarafından tazminat hesabının yapılmasını, davalı sigorta şirketi temerrüde düşmediğinden ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, bu nedenlerle davanın reddine, aksi halde belirttikleri şekilde hesaplama yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının kaza nedeniyle uğramış olduğu maluliyet oranı dikkate alınarak hak etmiş olduğu cismani zarar tazminatının aktüer bilirkişi tarafından yapılan tespitler nazarında (kaza tarihi itibariyle P.M.F. 1931 Yaşam Tablosu uygulaması geçerlidir) ve içeriği itibariyle hükme esas alınabilir nitelikte olduğu değerlendirilen bilirkişi raporu uyarınca; davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde, davacının kaza nedeniyle uğradığı maluliyet kaybı oranında poliçe limiti ve davalı sigorta şirketi tarafından önceden yapılan ödeme de göz önünde bulundurularak 15.443,52 TL maddi tazminat alacağının olduğu kanaatine varıldığından, davanın kabulü ile 15.443,52-TL tazminat alacağının temerrüt tarihi 23.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (ZMMS Poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; faizin türü ve başlangıç tarihinin yanlış hesaplandığını, dava öncesi davacının sigorta şirketine başvuru yaptığını, 05/02/2016 tarihinde davacıya 48.917,03 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin sonrasında bakiye tazminat miktarının mevcut olduğu iddiası ile müvekkili şirkete dava açıldığını, dolayısıyla bakiye miktar için dava yolu ile müvekkilinin temerrüte düşürüldüğünü, bu nedenle faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, ayrıca davanın haksız fiilden kaynaklandığını, hükmolunan tazminata yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kayaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir. İstinaf edenin istinaf sebepleri dikkate alınarak dosya üzerinde yapılan incelemede; 01/11/2014 tarihinde meydana gelen kazada davacı sürücünün sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken olay mahallinde yolun en sağında arıza nedeni ile park halinde bulunan çekici ve buna bağlı yarı römorkun arızasını gidermek üzere bu aracın soluna park etmiş olan davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı kamyonetin sol arka kısımlarına çarpması sonucu davaya konu kazanın meydana geldiği ve davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketi davacının yaralanmasına sebebiyet veren aracın trafik sigortacısı olup 2918 sayılı KTK.nun 99/1 maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının B.2 maddesi uyarınca rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Olayda davacı vekili tarafından poliçe kapsamında ödeme yapılması için davalı sigorta şirketine 11.11.2015 tarihinde başvurulduğu, bu tarihi takip eden 8.iş günü olan 23.11.2015 tarihinde davalının temerrüte düştüğü görülmektedir. Bu nedenle faiz başlangıç tarihinin 23.11.2015 tarihi olarak hüküm kurulması yerindedir. Ayrıca davalıya sigortalı aracın dava dışı … Limited Şirketine ait ticari araç olduğu, bu nedenle avans faizi uygulanmasının doğru ve yerinde olduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/03/2020 tarih ve 2017/868 Esas 2020/235 Karar sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gerekli 1.054,94-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 263,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 791,44-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.nun 362/1-c maddesi hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 01/10/2020