Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1419
KARAR NO: 2020/3354
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2018
NUMARASI: 2016/1225 E. – 2018/512 K.
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/1140 E. 2017/972 K. SAYILI DOSYASI
DAVA TÜRÜ: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsü ve maliki olan …’ın 17/04/2016 tarihinde tam kusuru neticesinde yaptığı tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak), …’ın ölümü ile desteğinden yoksun kalan davacı eş ve çocukların her biri için ayrı ayrı 1.000,00-TL olmak üzere toplam 3.000,00-TL ve davacı anne … için 46.294,40-TL, davacı baba … için de 31.723,58-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 31/10/2017 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de davacı eş … için olan istek miktarını 154.951,89-TL’ye, davacı çocuk … için olan istek miktarını 42.836,92-TL’Ye ve davacı çocuk … için olan istek miktarını da 34.193,21-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … vekili cevabında özetle; … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde 30/10/2015-30/10/2016 tarihlerini kapsar biçimde ZMM sigortalı olduğunu, ancak 17/04/2016 günlü trafik kazasının davacıların desteği olan araç sürücüsü …’ın tam kusuru neticesinde meydana geldiğini, bu durumda 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMM Sigortası Genel Şartları uyarınca davacıların taleplerinin teminat dışı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araçla 17/04/2016 tarihinde tam kusurlu olarak yaptığı trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiği, kazaya konu aracın davalı … nezdinde ZMS sigorta poliçesi ile 30/10/2015-30/10/2016 tarihleri arası sigortalandığı, sigorta poliçesinde sakatlanma ve ölüm için kişi başına 310,000,00-TL olduğu, kazanın sigora teminat süresi içerisinde meydana geldiği, ancak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6-d maddesine göre destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri teminat dışı bırakıldığından ve davacıların desteği …’ın tek taraflı olayda %100 kusurlu olduğundan destek tazminatının tamanının teminat dışında kaldığı, davalı … şirketinin davacıların zararından sorumluluğunun bulunmadığı görüşünden hareketle, davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; poliçenin düzenlenme tarihinin, Karayolları Trafik Kanununu 90 ve devamı maddelerinde 6704 sayılı yasa ile 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklikten önce olması nedeniyle 01/06/2015 tarihinde Genel Şartlarda yapılan değişikliğin bağlayıcı olmadığının göz ardı edilmesi sonucunda, yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet olmadığı hususlarına ilişkindir.Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları, itirazların kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalı … nezdinde başlangıç tarihi 30/10/2015 olan bitiş tarihi ise; 30/10/20016 bulunan ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın sürücüsü bulunan …’ın kusuru neticesinde 17/04/2016 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiği ve sürücü …’ın aynı zamanda aracın işleteni olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık bu durumda destekten yoksun kalan davacı eş ve çocuklar ile davacı anne ve babanın üçüncü kişi konumunda olup olmadığı ve desteğin kusurunun kendilerine yansıtılıp yansıtılamayacağı, sonucu itibariyle de davacıların desteğin sürücüsü-işleteni olduğu aracın ZMM Sigortacısı olan davalı şirketten destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakları bulunup bulunmadığına ilişkindir.01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekte sınırlıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92.maddesinin (a) ve (c) bentleri, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde , destekten yoksun kalınan zararın ZMM sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması ve desteğin kusursuz bulunması gerekmektedir.Somut olayda; davacıların desteği sürücü …’ın kendisine ait, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile 17/04/2016 tarihinde yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında öldüğü ve tam kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı … şirketinin sorumluluğu 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre düzenlenen ve başlangıç tarihi 25/05/2016 olan poliçe şartlarına göre belirlenecektir.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesine ve A.5 maddesinin (ç) bendine göre; ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla meydana gelen destek zararları, destekten yoksun kalma teminatı kapsamındadır.Sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında, mutlaka ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir.Bundan ayrı yine genel şartların A.6 maddesi (d) bendinde; destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat dışı tutulduğundan; kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücüsü-işleteni …’ın kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında sayılmadığına ve Genel Şartlar davalının sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçenin ayrılmaz bir parçası olup genel işlem koşulu niteliği de taşımadığından “Yargıtay 17.hukuk Dairesi 29/05/2017 gün 2016/14573-2017/6035 karar sayılı emsal içtihadı ” davacıların destek tazminatı talep etme hakları bulunmadığı görüşünden hareketle yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilememiş olup davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran ve görülmekte olan davada ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunan davacıların her birinden ayrı ayrı alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı ile istinaf başvuru harcının davacılar tarafından ayrı ayrı yatırılmış olduğu anlaşıldığından, yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361. gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 24/09/2020