Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1381 E. 2023/599 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1381
KARAR NO: 2023/599
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2016/671 Esas – 2019/1337 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı aracın, çöp dökmek için kaldırımda bulunan vekil edenine çarpması neticesinde meydana gelen 24/09/2013 günlü trafik kazasında, davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü …’ın kusurlu bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi ve 30.000,00-TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; 18/12/2019 günlü ıslah dilekçesi ile de vekil edeninin uğradığı geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının ne olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiğini belirterek maddi tazminata ilişkin istek miktarını rapor doğrultusunda 23.725,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalılar … Ticaret A.Ş ve … Sigorta Şirketi vekilleri aracılığıyla verdikleri cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı … ise; yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya karşı herhangi bir savunma ileri sürmemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; talep konusu kazanın oluşumunda davacının %75 oranında, davalı araç sürücüsü …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğu, ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan temin edilen raporda da belirtildiği üzere, kaza neticesinde davacının %26,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin anlaşıldığı, bu durumda davacının uğradığı zararların giderilmesinden, davalı araç sürücüsü ve davalı sigorta şirketi sorumlu ise de; araç maliki, … Ticaret A.Ş.’nin kazaya karışan aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi uyarınca … Ticaret Şirketine devrettiği tespit edildiğinden, işleten sıfatı kalmayan araç malikine yönelik davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği benimsenerek; -Davanın KISMEN KABULÜNE, -Davanın … yönünden maddi tazminat için ıslah edilmiş hali ile kısmen kabulüne, -Geçici tam iş göremezlik tazminatı 1.694,45-TL sürekli iş göremezlik tazminatı 22.031,45-TL olmak üzere toplam 23.725,70-TL ‘nin yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, faiz başlangıcının … yönünden olay tarihi, sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren uygulanmasına, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına, -Fazlaya ilişkin istemin reddine, -Davalı … Tic. A.Ş yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, -Davacı …’ın manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 3.000,00-TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile bu davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; kusurun hatalı belirlendiği, ayrıca araç maliki sıfatıyla sorumlu olduğu kanaatini taşıdıkları davalı … Ticaret A.Ş aleyhine açılan bir davada, dava açılmadan önce, kazaya karışan aracın kiralanmış olduğu bilinemeyeceğinden, husumet yokluğu nedeniyle verilen ret kararına bağlı olarak müvekkili aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesinin isabetsiz olduğu ve hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının da çok düşük bulunduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen cismani zarara dayanarak açılmış, maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle … tarafından düzenlendiği anlaşılan 01/03/2017 günlü kusur raporundaki kazanın meydana geliş şekli ile tarafların kusur durum ve oranlarının ne olduğuna ilişkin belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve bu belirlemelerin kaza tespit tutanağındaki tespitler yanında olayla ilgili olarak Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan ve UYAP sorgusundan da anlaşılacağı üzere 07/05/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılan, 2014/533 Esas- 2015/849 Karar sayılı ceza yargılamasına ilişkin dosyadaki belirleme ve kabulle de örtüşmesi karşısında mahkemece 01/03/2017 günlü kusur bilir kişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına göre; davacı vekilinin kusura yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.2-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazına gelince; Davalı … Şirketi kazaya karışan … plaka sayılı aracın maliki ise de; söz konusu bu aracın uzun süreli kiralama sözleşmesiyle davaya ihbarı sağlanan … Ticaret A.Ş.’ye 10/10/2012 – 10/04/2015 tarihleri arasını kapsar biçimde kiralandığı, kazanın kiralama süresi içerisinde gerçekleştiği, dolayısıyla da işleten sıfatı kalmayan araç malikine yönelik olarak açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğine yönelik mahkeme kabulünde, istinaf nedenlerine göre bir isabetsizlik tespit edilememiş ise de; somut olayda davacı trafik kaydına dayanarak eldeki davayı davalı … Şirketi’ne de husumet yöneltmek suretiyle açmış ve davalı yargılama sırasında her ne kadar kazaya karışan aracın maliki ise de uzun süreli kiralama sözleşmesi nedeniyle araç işleteni olmadığını ileri sürmüştür. Bu durumda davacının, dava açılmasında bir kusuru bulunmadığından, diğer bir ifadeyle davalı araç maliki şirketin yargılama sırasında ileri sürdüğü bu durumu bilmesi mümkün olmadığından, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi üzerine, davalı şirket yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesi doğru olmamıştır. (Bkn. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/21009 Esas- 2014/17379 Karar sayılı ilamı) 3-Davacı vekilinin hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna ilişkin istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana gelmesinde, davacı asli kusurlu (%75) ise de; davalı araç sürücüsünün de kusuru bulunması (%25), davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, maluliyet oranı, iyileşme süresinin uzunluğu, davacının yaralanmasına bağlı olarak yaşam tecrübelerine göre duyduğu elem ve ızdırabın ağırlığı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, hükmedilecek paranın zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayabilecek kadar olması, gerekliliği birlikte değerlendirildiğinde; yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala göre yetersiz kaldığı, daha yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak bu yanılgının ve az yukarıda vekalet ücretine ilişkin hatalı uygulamanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK’nın 353/1-b/2 madde hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle, taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar gözetilerek, davacı yararına 10.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmek ve davalı … Şirketi lehine de vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmemek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2019 tarih ve 2016/671 Esas 2019/1337 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE ve KISMEN REDDİNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davacıya iadesine, b-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ise takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-)Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2019 tarih ve 2016/671 Esas – 2019/1337 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-)Davanın KISMEN KABULÜNE, -Davanın … yönünden maddi tazminat için ıslah edilmiş hali ile kısmen kabulüne, -Geçici tam iş göremezlik tazminatı 1.694,45-TL sürekli iş göremezlik tazminatı 22.031,45-TL olmak üzere toplam 23.725,70-TL ‘nin yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, faiz başlangıcının … yönünden olay tarihi, sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren uygulanmasına, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına, -Fazlaya ilişkin istemin reddine, b-)Davalı … Tic. A.Ş yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, c-)Davacı …’ın manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 10.000,00-TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile bu davacıya verilmesine, d-)Davanın maddi tazminat talebi yönünden ıslah edilmiş haliyle kısmen kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.620,70-TL karar ve ilam harcı ile davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 683,10-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 105,89-TL harç ile 388,09-TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 1.809,82-TL harcın davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den(davalı … bu miktarın tamamından, davalı … Sigorta A.Ş ise bu miktarın 1.182,17-TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye GELİR KAYDINA, e-)Davacı tarafından peşin yatırılan 27,70-TL başvurma harcı, 105,89-TL peşin harç ile 388,09-TL ıslah harcının davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den (davalı … bu miktarın tamamından davalı … Sigorta A.Ş ise bu miktarın 463,12-TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, f-)Davanın manevi tazminat talebi yönünden kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE, g-)Davanın maddi tazminat talebi yönünden kabul miktarı ile usulü kazanılmış haklar dikkate alınarak ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.847,08-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya VERİLMESİNE, h-)Davanın davalı … Tic. A.Ş yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, adı geçen davalıya karşı dava açılmasında davacının kusuru bulunmadığından, davalı … Tic. A.Ş yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA ve aynı nedenle davalı … Tic. A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, ı-)Davacı tarafından yapılan 375,40-TL tebligat, 162,10-TL posta, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.537,50-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.262,27-TL’sinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den (davalı … bu miktarın tamamından davalı … Sigorta A.Ş bu miktarın 1.120,57-TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya VERİLMESİNE, j-)Yatırılan gider avanslarından arta kalanın ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/04/2023