Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1374 E. 2023/1382 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1374
KARAR NO: 2023/1382
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2020
NUMARASI: 2018/1459 Esas – 2020/29 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/09/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı … ‘ın maliki ve davalı …. sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın yaya olan müvekkiline çarpması sonucunda müvekkilinin yaralandığını, olayda davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla efor kaybı, iş gücü kaybı, tedavi gideri ve kazanç kaybı olmak üzere toplam 20.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan tahsiline, 100.000 TL manevi tazminatın ise davalılar …. ve … tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili yargılama sırasında maddi tazminat taleplerinden feragat etmiştir. Davalı … AŞ vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …; yazılı beyanda bulunmamış, duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “maddi tazminat yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, dosya kapsamındaki mahkemece itibar edilen davacının %20 oranında kusurlu olduğu yönündeki bilirkişi raporu da dikkate alınmak suretiyle ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre koluna platin takılarak %5 oranında malul olan davacı açısından 4.00,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacılara verilmesine karar verilmesi gerekmiştir” gerekçesi ile; 1-Maddi tazminat davası yönünden davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;Davacı açısından; 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/12/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile Davalı … ile … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu, kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken bunun yapılmamış olmasının hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih (-14/02/2017-) kusur durumu (-davacının tali, davalı sürücünün asli kusurlu olması-) maluliyet oranı (%5 olması-), tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı az olduğu gibi tazminata kaza tarihi olan 14/02/2017 tarihinden itibaren faiz uygulanmaması da hatalıdır. Ne var ki, tespit edilen bu hatalı uygulamaların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-b/2.maddesi hükmü gereğince kaldırılması ve davacı için kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle 25.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi yönünde esas hakkında yeniden hüküm tesisi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1/İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2020 tarih ve 2018/1459 Esas 2020/29 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KABULÜNE,a/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,b/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,c/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2/İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2020 tarih ve 2018/1459 Esas – 2020/29 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, a/Maddi tazminat davası yönünden davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,b/Manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, davacı açısından; 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/02/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … ile … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine,c/Alınması gerekli 1.707,75-TL harcın davacı tarafça yatırılan 409,86-TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 1.297,89-TL harcın davacıya iadesine,d/Davacı tarafça yapılan 273,24-TL harç gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 340,00-TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.313,24-TL yargılama giderinin, kabul red oranına göre; 328,31-TL’nin davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,e/Maddi tazminat davası yönünden davacı ile davalı … A.Ş karşılıklı olarak sulh olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, f/Maddi tazminat davası yönünden; davalılar … ile … davanın açılmasına sebebiyet vermekle; bu davalılar yararına davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olmasına rağmen vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, g/Manevi tazminat davası kabul edilen kısım yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 15.800,00-TL vekalet ücretinin davalılar …. ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesineh/Manevi tazminat davası reddedilen kısım yönünden ; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 15.800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine,3/Harcanmayan avansı var ise ilgilisine iadesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.21/09/2023