Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/137 E. 2022/1704 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/137
KARAR NO: 2022/1704
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2019
NUMARASI: 2018/260 Esas – 2019/901 Karar
DAVANIN KONUSU: Sürekli ve Geçici İş Göremezlik
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili bisiklet ile seyir halinde iken 14/08/2017 tarihinde plakası bilinemeyen bir minibüsün çarpması ile yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası oluştuğunu, kaza sebebi ile müvekkillinin sağ el bileğinde kırık meydana geldiğini, kazaya karışan aracın olay yerini terk etmesi nedeniyle kaza tespit tutanağı düzenlenmediğini, davalıya 21.02.2018 tarihinde başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100 TL maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL tazminatın davalıya başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,Yargılama sırasında sunduğu 10/05/2019 tarihli dilekçesi ile; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydı ile tazminat taleplerini 47.638,00-TL’ye arttırdıklarını bildirmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının maluliyet tazminatı talebi ile başvuruda bulunduğunu, başvurunun değerlendirilebilmesi için maluliyet raporu talep edilmesine rağmen ibraz edilmediğinden ödeme yapılmadığını, davacı tarafça gerekli tüm belgeler sunulmadan başvuru şartı yerine getirilmedin davana açıldığını, dava konusu trafik kazasına sebebiyet verdiği iddia edilen plakası tespit edilemeyen aracın varlığının ve trafik kazasına plakası tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiğinin davacı tarafça ispatı gerektiğini, davacının söz konusu kazada sürücü konumunda olması nedeniyle zararının teminat kapsamı dışında olduğunu, varsa SGK tarafından yapılmış ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamı dışında olduğunu, Özürlülük ölçütüne göre davacının maluliyetinin tespiti gerektiğini, bilirkişi aracılığı ile kusur tespiti yapılması gerektiğini, tazminat hesaplanmasında TRH tablosunun ve teknik faizin uygulanması gerektiğini savunarak öncelikle davanın başvuru şartı yerine getirilmediğinden usulden reddine, kabul görmediği takdirde savunmaları dikkate alınarak esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporuna göre davacının %30, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %70 kusurlu olduğu, davacının maluliyet oranının %8 olduğu geçici iş görmezlik süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, dava öncesinde davalı sigorta şirketine tazminat ödemesi için ihtarda bulunulduğuna dair dosyada belge bulunmadığı bu nedenle faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği kanaati ile,”Davanın kabulü ile 3.997,12 TL geçici iş görememezlik, 43.640,98 TL sürekli maluliyet tazminatının sigorta şirketine başvuru tarihi olan 21/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekilinin istinaf nedenleri; başvuru şartının yerine getirilmediği, geçici iş göremezlik zararından teminat kapsamında olmadığı, kazaya karıştığı ileri sürülen plakası tespit edilemeyen aracın varlığının ve kazaya plakası tespit edilemeyen aracın sebep olduğunun ispatı gerektiği, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediği, temerrüt tarihinin yanlış belirlendiği hususlarına ilişkindir.6100 sayılı HMK m. 355 gereğince istinaf edenin sıfatı, istinaf neden ve gerekçeleri ile kamu düzeni ile ilgili hususlarla sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle dosya kapsamına uygun, hüküm vermeye ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına, dosya içeriğinden davacının KTK’nın 97. maddesi kapsamında davalıya başvuruda bulunmuş olmasının anlaşılmasına, bedensel zararın bir türü olan geçici iş göremezlik tazminatından davalının sorumlu olmasına göre davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yok ise de; mahkemece gerekçeli kararın gerekçe kısmında davadan önce davalıya başvuru bulunmaması nedeniyle faizin dava tarihinden itibaren işletilmesine karar vermek gerektiği belirtilmesine rağmen hüküm kısmında nasıl belirlendiği anlaşılamayan kaza tarihinden dahi evvel olan 21/07/2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmek suretiyle hüküm ve gerekçede çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle gerekçe kısmında belirtildiği üzere hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmesine göre, davalı vekilinin bu yöne isabet eden istinaf talebinin kısmen kabulüne, tespit edilen hukuka aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar göz önünde bulundurularak yeniden hüküm kurmak gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca, A) 1- İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2019 tarih ve 2018/260 Esas 2019/901 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KISMEN KABULÜNE; 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin dosyanın esası hakkında verilecek kararda dikkate alınmasına, B) İstinaf istemine konu olan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2019 gün ve 2018/260 Esas – 2019/901 Karar sayılı kararının HMK m.353/1-b/2 gereğince KALDIRILMASINA, kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere; 1-Davanın KABULÜ ile 3.997,12 TL geçici iş görememezlik, 43.640,98 TL sürekli maluliyet tazminatının dava tarihi olan 20/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Alınması gereken 3.254,16-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harç ile 162,03-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 3.056,23-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 5.590,19-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,4-Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 35,90-TL peşin harç, 162,03-TL ıslah harcı, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti ve 195,00-TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 2.192,93-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/12/2022