Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1275 E. 2020/3374 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1275
KARAR NO: 2020/3374
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/01/2020
NUMARASI: 2017/914 E., 2020/15 K.
DAVANIN KONUSU: Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı sürücü … idaresindeki aracın davacı tarafa ait ticari araca çarpması neticesinde trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sebebiyle hasarın oluştuğunu, aracın ticari taksi olduğunu, aracın değer kaybına uğradığını ve ayrıca kazanç kaybına uğradığını belirterek maddi zararlarının giderilmesini talep etmiş, davalı … cevap dilekçesi ile, teminat sınırlarının 33.000 TL olduğunu ve poliçelerin kira kaybı, gelir kaybı gibi durumları kapsamadığını ve değer kaybının usulüne uygun hesaplanması gerektiğini, ancak bununla birlikte aracın geçmişte de birçok kazaya karıştığının belirlendiğini, bu sebeple değer kaybının oluşmayacağını belirterek davanın reddini talep etmiş, davalı … cevap dilekçesi ile, kazanç kaybını kabul etmediklerini, ne kadar sürede tamir edildiğinin belli olmadığını, kendilerinin aracın işleteni olmadığından sorumlu olmadıklarını, uzun süreli araç kiralayan maliki olduklarını, sorumluluğun kiralayan … şirketi olduğunu, değer kaybı taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili,17/06/2017 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, … nezdinde … numaralı 07/04/2017 – 2018 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle teminatın limiti araç başına 33.000 olduğnu, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, başvuru sahibinin aracında meydana gelen değer kaybı talebi ile ilgili müvekkil sigorta şirketine başvurusu üzerine açılan hasar dosyasından yapılan değerlendirme neticesinde söz konusu aracın ticari taksi olduğunun tespit edildiğini, talebin reddinin gerektiğini, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini saygılarımla talep etmiştir. Davalı … LTD. ŞTİ. vekili, belirsiz alacak davası açılması mümkün olmadığını, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın, dava dilekçesinde günlük kazancının 400,00 TL olduğunu ve aracın 25 gün boyunca tamirat için serviste kaldığını iddia ettiğini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazanç kaybının ne kadar olduğu davacı tarafça bilinmediğini, bilinebilecek durumda olduğunu, bu nedenle, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafından değer kaybı talebine ilişkin olarak belirsiz alacak davası açılabileceği kabul edilse dahi; davacı kazanç kaybı miktarını bilmekte/bilebilecek durumda olduğunu kazanç kaybına ilişkin tutarın belirsiz alacak davası hükümlerine göre talep edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda mahkemece “ Yargılama sırasında davalı … şirketi tarafından dosyaya sunulan dekont örneği incelendiğinde dava tarihinden önce 10.08.2017 tarihinde 18.056,91 TL’nin ”hasar dosya ödemesi” açıklamasıyla davacı hesabına ödendiği, davalıların kusuruna isabet eden toplam zarar miktarının ‘3.005,60 TL olduğu gözetildiğinde zararın dava tarihinden önce karşılanmış olduğu kanaatine varılmakla” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılaması sonunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacının istinaf sebepleri, mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, aracın tamir edilmesine göre araçta değer kaybı oluştuğu ve sigorta şirketince ödenen miktarın bunu kapsamadığı, gibi kazanç kaybının sigorta poliçesi kapsamı dışında bulunuğuna ilişkindir. Somut davada davacının, belirsiz alacak davası olarak açtığı ve fazlaya dair hakları saklı kalmak ve alacağın belirlenmesine müteakip artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL kazanç kaybı, 1.000,00 TL araç değer kaybı olmak üzere toplam 2.000,00 TL’nin tahsili talebinde bulunduğu; bilahare yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu üzerine 20/11/2020 tarihli dilekçesiyle başlangıçta istediği 1.000,00 TL kazanç kaybı alacağı talebini 1.325,60 TL’ye, başlangıçta istediği 1.000,00 TL araç değer kaybı alacağı talebini ise 1.680,00 TL’ye yükseltmiş ve bu değerler üzernden eksik harcı da ikmal ettiği saptanmıştır. Davacının iş bu davada dava konusu yaptığı talebi sonuç olarak toplam 3.005,60 TL’dir.Bu miktar hüküm tarihine göre kesinlik sınırının altında ise de alacağın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması ve davacının alacağa ilişkin alınan bilirkişi raporuna yönelik itirazda bulunmuş ve harç yatırmış olduğu anlaşıldığından hükmün miktar itibariyle kesinliğinden söz edilemeyeceği açıktır. Bu nedenle davacının istinaf talebinin incelenmesi gerekmiştir. İlk derece mahkemesinin kabulünde olduğu gibi, davalı … şirketince davadan önce ödenen tazminat bedeli araç hasar bedeline ilişkin olup, somut davadaki talepleri kapsamamaktadır. Davacı, kazaya uğrayan aracının tamir edilmesi nedeniyle aracında değer kaybı oluştuğu ve bundan tüm davalıların sorumlu bulunduğu iddiasıyla araç değer kaybı tazminatı istemekte olup, araç değer kaybı tazminatı da tamir bedeli gibi, davalı … şirketince düzenlenen sigorta poliçesinin teminatı altındadır. Başka bir anlatımla, araçta oluşan değer kaybı alacağından, diğer davalının yanında sigorta şirketi de müteselsilen sorumlu bulunmakatadır.Davacının diğer talebi olan kazanç kaybı alacağından ise sigorta şirketi sorumlu olmadığı gibi, davacı da bu tazminat talebini sadece davalı araç işletenine karşı ileri sürmüş; bu talep yönünden davalı … şirketine ise husumet yöneltmemiştir. İlk derece mahkemesince, davadan önce davalı … şirketince yapılan ödemenin araç hasar bedeline ilişkin olduğunun kabulü ile araçtaki değer kaybından dolayı davalı … şirketi ile diğer davalı işletenin mütesessilen sorumlu oldukları gözetilerek, ayrıca davalı … şirketinin de sorumluluğunun poliçedeki teminat miktarı ile sınırlı olduğu da dikkate alınarak araç değer kaybına ilişkin talep yanında işletenden istenen kazanç kaybı tazminatı hakkında da karar vermek gerekirken, hatalı değerlendirme sonucunda sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme miktarına göre zararın karşılandığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesi kararının 353/1-a/6 maddesi gereğince kaldırılmasına ve belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmasının sağlanması için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/01/2020 tarih ve 2017/914 E., 2020/15 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince, yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılması ve sonrasında oluşacak duruma göre karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 5-İstinaf yargılaması sırasında dosya üzerinden karar verilmiş olmakla vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/09/2020