Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1266 E. 2022/1900 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1266
KARAR NO: 2022/1900
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2019
NUMARASI: 2015/724Esas – 2019/266Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle 08/07/2013 tarihinde davacıların murisi …’nın yönetimindeki … plakalı sigortasız motosikletiyle seyrederken viraja hızlı girmesi sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir müvekkili için şimdilik 200,00-TL olmak üzere 400,00-TL maddi tazminatın (belirsiz alacağın) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 09.01.2017 tarihli dilekçesi ile, talebini davacı … için 43.430,49-TL, davacı … için 47.033,23-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tazminat talebinin zaman aşımına uğradığını, kazanın tek taraflı olarak …’nın kusuru sonucu meydana geldiğini, aracın kaza tarihinde sigortalı olduğunu belirterek davanın reddi savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….objektif iyi niyet kurallarına (TMK m.2) göre; davacıların desteğinin %100 tam kusurlu sayıldığı, kazaya ve zarara kendi kusuruyla sebebiyet verdiği zararın oluşumuna neden olduğu ve ölenin kendi sorumlu olduğu zararının ödettirilmesi mümkün değildir. Meydana gelen kaza sonucu tam kusurlu desteğin ölümü nedeni ile davacının talep ettiği destekten yoksunluk tazminatından davalı tarafın sorumluluğunun bulunmadığı, tazminata hükmolunması için aranan yasal şartların oluşmadığı ”, gerekçesiyle, DAVANIN REDDİNE, karar verilmiştir.Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; destekten yoksun kalma tazminatının murisin kusurundan bağımsız olduğunu , müvekkillerinin desteğinden mahrum kalmaları nedeniyle ortaya çıkan zarar olduğunu, müvekkillerinin 3. kişi konumunda oluklarını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Somut olayda; 08/07/2013 tarihinde, davacıların murisi …’nın sürücüsü olduğu, dava dışı …’nın maliki olduğu, kaza tarihinde sigortası bulunmayan … plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda davacıların oğlu ( desteği) …’nın vefat ettiği anlaşılmıştır. Davacılar tarafından, kazada müşterek çocuklarının vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olan murisin sürücüsü olduğu aracın kaza tarihinde geçerli poliçesi bulunmaması nedeniyle … aleyhine, olaydan zarar gören 3. kişi sıfatıyla, iş bu davanın açıldığı ihtilafsızdır.Kazaya karışan aracın kaza tarihi itibari ile geçerli bir trafik poliçesi bulunmadığından durumun kaza tarihi olan 08.07.2013 tarihine göre değerlendirilmesi gerekir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, davaya konu kaza tarihinde 12.08.2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlüktedir.Bu halde, davacılar ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına göre, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusur davacılara yansıtılamayacaktır. Dolayısıyla araç sürücüsünün %100 kusurlu olması, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyecektir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve kaza tarihinde yürürlükte olan 12.08.2003 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince trafik sigorta şirketleri ve somut olayda aracın ZMMS poliçesi olmaması nedeniyle …, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığından ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, destekten yoksun kalan 3. kişi konumunda olan davacıların destekten yoksunluk zararından davalı Güvence Hesabı’nın sorumlu olacağını kabul etmek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları uyarınca) Ancak, bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, yanılgılı husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince yeniden aşağıdaki şekilde hüküm verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2019 tarih ve 2015/ 724 Esas, 2019/266 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında davacı tarafından yatırılan peşin karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2019 tarih ve 2015/ 724 Esas, 2019/266 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; a/Davanın KABULÜNE, b/Davacı … için 43.430,49-TL, davacı … için 47.033,23-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine c/Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 6.179,57-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına d/Davacı tarafından yapılan toplam 2.083,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, e/Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına f/Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden ve ihtiyari dava arkadaşı olduklarından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00’er-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine, g/Gider avansından arda kalanın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/12/2022