Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1230 E. 2020/2525 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1230
KARAR NO : 2020/2525
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2020
NUMARASI : 2020/358 E. – 2020/148 K.
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/07/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 28/05/2019 günlü dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile vekil edeninin içinde bulunduğu … plaka sayılı araç ve … plaka sayılı araç sürücüleri arasında 18/11/2017 tarihinde meydana gelen trafik tartışması nedeniyle araçtan inen vekil edenine … plaka sayılı sigortalı aracın çarpması neticesinde davacının ağır biçimde yaralandığını ve ameliyat olmak zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 19/12/2019 gün ve 2019/201 E.-2019/419 sayılı kararla; mahkemenin görevsizliğine karar verilerek İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmeine karar verilmesi ve bu kararın yasa yoluna başvurulmaksızın 06/02/2020 tarihinde kesinleşmesi üzerine görülmekte olan dava dosyası İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/358 esasına kayıtlanmıştır.Ticaret mahkemesince; 19/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘ya eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, dava açılışında arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulmadığı, bunun üzerine 14/02/2020 tarihli ara karar ile davacı vekiline, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dosyaya sunulması için bir haftalık kesin süre verildiği ve tebligatın davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından arabuluculuk son tutanak aslının sunulduğu, tutanağın incelenmesinde düzenlenme tarihinin 06/08/2019 tarihi olduğunun anlaşıldığı, ancak davanın 28/05/2019 tarihinde açıldığı bu hali ile dava açılmadan önce arabulucuya başvuru dava şartının gerçekleşmiş olduğundan bahsedilemeyeceği görüşünden hareketle; görülmekte olan davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri 12/09/2019 tarihinde Anadolu arabuluculuk bürosuna başvurulduğu ve 06/08/2019 tarihinde tarafların anlaşamadığına ilişkin tutanak düzenlendiği ve söz konusu arabuluculuk tutanağının 23/12/2019 tarihinde mahkemesine gönderildiği, tutanağın mahkemesine gönderildiği tarih itibariyle asliye hukuk mahkemesince verilen kararın kesinleşmemiş olduğu gözetildiğinde, davanın görevli mahkemede görülmeye başlanmadan önce yasal zorunluluğun yerine getirildiğinin kabulü gerekirken, yazılı biçim ve şekilde dava şartı yokluğundan, davanın reddine karar verilmesinin kanunun düzenlenme amacına aykırı ve hak kaybına sebebiyet verecek nitelikte olması nedeniyle, usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, davanın görevsiz mahkemede 28/05/2019 tarihinde açıldığı gözetildiğinde, davacı tarafın dava açmadan önce, arabuluculuk başvurusu yapmadığı, bu başvuruyu daha sonra yargılama sırasında yaptığının belirgin bulunması ve görevli mahkemede görülmeye başlanan dava yeni bir dava olmayıp, görevsiz mahkemede açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan, 28/05/2019 dava tarihinden önce yasal olarak dava şartı haline getirilen, dava açmadan önce arabulucuya başvurma şartının gerçekleştirilmemiş olmasına göre; davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2020 tarih ve 2020/358 E. – 2020/148 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı ile istinaf başvuru harcının başvuru sırasında davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361 hükmü gereğince tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 02/07/2020