Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/123 E. 2022/1452 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/123
KARAR NO: 2022/1452
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2018/62Esas – 2019/812Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili 18/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; 04/09/2017 tarihinde …nın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile seyir halinde iken dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı sigortasız aracın çarpışması sonucu vefat ettiğini, kazaya karışan … plakalı aracın sigortasız olduğunu, meydana gelen zarardan davalı …’nın sorumlu olduğunu, ölen …’nın mirasçıları olan eşi ve çocukları olan davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek, tahkikat sonucunda müvekkillerinin uğradığı zararın tam ve kesin olarak tespitine, tespit sonunda çıkacak miktar üzerinden harcın tamamlanması koşulu ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı eş … için 250,00 TL, çocuk … için 250,00 TL ve çocuk … için 250,00 TL olmak üzere toplam 750,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava öncesi müvekkiline usulüne uygun olarak başvuruda bulunmadığını, eksik belgelerle başvuru yapıldığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun teminat limiti ve sigortasız aracın kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın kask ve koruyucu elbise giymemesi nedeniyle hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davanın kabulü ile 214.381,24 TL tazminatın 02/01/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a, 49.320,22 TL tazminatın 02/01/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’ya, 66.048,54 TL tazminatın 02/01/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’ya verilmesine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile; Davanın KABULÜ İLE, 214.381,24 TL tazminatın 02/01/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a, 49.320,22 TL tazminatın 02/01/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’ya, 66.048,54 TL tazminatın 02/01/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’ya VERİLMESİNE karar verilmiş verilen karar davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; davacılar ihtiyari dava arkadaşı olduğundan her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken toplam üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; davacı tarafından dava tarihinden önce müvekkili kuruma gerekli belgelerle başvuru yapılmadığından, tazminat talebi için başvuru şartı yerine getirilmeden ikame edilen bu davanın usulden reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, bu minvalde, davanın ikame edilmesine sebebiyet vermeyen müvekkili kurum aleyhine yargılama gideri, vekalet ücreti ve faize hükmedilmesinin de hatalı olduğu, davacı eşin, müteveffanın ölümünden sonra başka bir evlilik yapıp yapmadığının araştırılmadığı, eşin evlenme durumunda desteğe ihtiyacı kalmayacağından bu husus incelenmeden kurulan hükmün eksik incelemeye dayandığı, mahkemece tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğu, davaya konu trafik kazasında vefat eden …nın destekten yoksun kalan mirasçıları eş ve çocuklarına pay ayrılarak tazminat hesaplandığı, anne-babaya pay ayrılmadan yapılan hesap ve buna göre kurulan Yerel Mahkeme kararı hatalı olduğu, kaza tarihi itibariyle maddi tazminat için limit 268.000 TL olup müvekkili kurum tarafından müteveffanın anne ve babası için toplamda 95.082 TL desteklik tazminatının 27.04.2018 tarihinde ödendiği, aynı zamanda anne ve babanın ek tazminat talebi ile açtığı dava olan Ankara 5 Asliye Ticaret Mah. 2018/560 E- 2019/818 K. sayılı dosyası hakkında tarafımızca istinaf kanun yoluna başvurulduğu, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2019/3012 esas sayılı dosyası kapsamında inceleme aşamasında olduğu, söz konusu dosya ile huzurdaki dosyamızın birleştirilmesini ve birlikte değerlendirme yapılması gerektiği, söz konusu tutarların güncellenerek teminat limitinden düşülmesi gerektiği, bu haliyle kurulan hüküm ile birlikte sigorta limitinin aşıldığı, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerekirken temerrüt tarihinden faize hükmedilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 04.09.2017 tarihinde sürücü …’nın, sevk ve idaresinde olan motorsikletle seyri olay mahalli olan kavşak geçişinde karşı yol bölümünden iniş eğimli yoldan seyirle gelen ve kendi yol bölümünde seyrine devam eden dava dışı sürücü … yönetimindeki aracın önünde giden bir kamyonu sollayarak geçişi sırasında müteveffanın yol bölümünde çarpışmaları ile meydana gelen kazada kusur dağılımın yapılamadığının belirtildiği, hazırlık soruşturmasında kusur bilirkişisinden alınan 30.10.2017 tarihli rapor uyarınca; kazanın meydana gelmesinde müteveffa motosiklet sürücüsü …’nın kusursuz, … plakalı özel aracın dava dışı sürücüsünün tamamen asli kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/500 Esas – 2018/493 Karar sayılı dosyası açılan ceza davasından yapılan yargılamada Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan bilirkişi raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde; sanık sürücüsünün kusurlu olup, vefat eden davacıların desteğinin kusursuz olduğunun belirlenmesi ile ceza mahkemesince sanık sürücü hakkında mahkumiyet kararı verildiği, kararın kesinleştiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca, müteveffanın evli ve iki çocuklu olduğunun kabulü ile poliçe limiti dikkate alınarak talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının belirlendiği ve bu raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Müteveffanın ölümüne bağlı olarak destek tazminatında pay hesabında yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılması gerektiği belirlenmiştir. Bu kapsamda, dava dosyası muhteviyatında müteveffa …’nın nüfus kaydına ilişkin olarak yürütülen Ankara CBS Hazırlık Bürosunun 2020/36271 sorusturma nolu dosyası ile aynı kazaya ilişkin olup karar sureti dosyada bulunan ve müteveffa …’nın anne ve babası tarafından açılıp karara bağlandığı anlaşılan Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/560 Esas – 2019/818 Karar nolu dosyasının getirtilip incelenmesi ve gerektiğinde aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasıyla, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile HMK.nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, mahkemece davanın yeniden görülmesi; Ankara CBS Hazırlık Bürosunun 2020/36271 sorusturma no’lu dosyası ile aynı kazaya ilişkin olup karar sureti dosyada bulunan ve müteveffa …’nın anne ve babası tarafından açılıp karara bağlandığı anlaşılan Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/560 E – 2019/818 K. no’lu dosyasının getirtilip incelenmesi ve gerektiğinde aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasıyla oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin tüm, davalı … vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca;1/Davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE, 4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK.nun 353/1-a/6 maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.02/11/2022