Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1229 E. 2021/350 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2020/1229
KARAR NO : 2021/350
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/12/2019
NUMARASI: 2015/964 E. – 2019/1101 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın yapmış olduğu 27/04/2019 günlü tek taraflı trafik kazasında araç içerisinde yolcu olarak bulunan vekil edeninin yaralanarak sakat kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 2.000,00TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 12/11/2019 günlü dilekçe ile de istek miktarını 96.093,34-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı … vekili cevabında özetle; vekil edeni sigorta şirketinin 27/04/2009 günlü trafik kazasına karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı aracın ZMM sigortacısı olduğunu, sigortacının sorumluluğunun poliçe limiti ve araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı bulunduğunu, davacının kaza sonucunda uğradığını ileri sürdüğü maluliyetin varlığını ve oranını usulüne uygun şekilde kanıtlaması gerektiğini, ayrıca davacının sigortalı araçta hatır için taşındığının anlaşılması nedeniyle belirlenecek tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasını istediklerini, dava açılmadan önce gerekli tüm belgeler sunulmadığından sigorta şirketine yapılan usulüne uygun şekilde bir başvuru bulunmadığını, dolayısıyla temerrüt halinin oluşmayacağını belirterek davaya karşı koymuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları, olayla ilgili olarak Afyonkarahisar 1. Sulh ceza mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan 2011/21 E., 2012/1068 sayılı ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası ile tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, yolcu konumunda bulunan davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kaza sonucunda davacının yaralanmasına bağlı beden gücü kayıp oranının %47 olduğu benimsenen aktüer bilirkişi raporuna göre; davacının uğradığı sürekli iş göremezlik dönem zararının 96.073,34-TL bulunduğu, ancak sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının hatır taşındığının anlaşıldığı, bu nedenle belirlenen tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle;”1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,76.858,67-TL tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı vekilinin istinaf nedenleri; hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun yetersiz olduğu, zira raporda davacıda var olduğu belirtilen mluliyetin kaza ile illiyetinin usulüne uygun olarak belirlenmediği ve rapora karşı yapmış oldukları itirazlarının gözetilmediği hususlarına ilişkindir.Davacı vekilinin istinaf nedenleri ise; soruşturma evraklarına göre vekil edeninin içinde bulunduğu aracın düğüne gidilmek üzere tutulmuş bir araç olduğunun, tüm yolcuların ortak beyanları ile anlaşıldığı halde hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesinin hatalı olduğu, kabule göre de reddedilen tazminat miktarının takdiri indirime ilişkin olması nedeniyle, davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin de usul ve yasaya aykırı bulunduğuna yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarara dayanılarak açılmış, sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili isteğine ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, davacının kaza sonrası görmüş olduğu tüm tedavilere ilişkin kayıt ve belgeler ile 17/01/2017 tarihinde bizzat kurulca yapılan muayene gözetilerek ATK 3. İhtisas Dairesince kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlendiği anlaşılan ve davacıda mevcut beden gücü kaybının 27/04/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı olduğu açıkça belirtilen ve denetlenebilir gerekçeler içeren 01/10/2018 günlü raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, ayrıca düğüne katılanlardan birinin dünürü olduğunu ve dünürünün akrabalarını taşıdığını ceza soruşturması sırasında açıklayan araç sürücüsünün (aynı zamanda araç maliki); aynı düğünden dönen davacının sigortalı araçta yolcu olarak taşınması karşılığında, maddi yönden menfaat sağladığına ilişkin bir bulgu olmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince yapılan taşımanın hatır taşıması niteliğinde olduğuna yönelik değerlendirmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik tespit edilemediğinden, davalı … vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Görülmekte olan davada, davacı 96.073,34-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece de davacının uğradığı zararın 96.073,34-TL olduğu benimsenmiş, ancak belirlenen bu tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Yani redde konu miktar takdiri indirimden kaynaklanmaktadır.Hal böyle olunca; yerleşmiş yargısal içtihatlar doğrultusunda takdiri indirime isabet eden ve redde konu olan miktar bakımından, davalı taraf yararına vekalet ücreti takdiri gerekmediği ve yargılama giderlerinin paylaştırılmayacağı gözetilmeksizin yazılı biçim ve şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları ve harcın da kamu düzeninden olduğu gözetilerek sadece yanılgılı olan hususun düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2019 gün ve 2015/964 E. – 2019/1101 K. sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (1) sayılı bentte işaret edilen nedenlerle HMK.m.353/1/b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2019 gün ve 2015/964 E. – 2019/1101 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında davacıdan peşin olarak alındığı anlaşılan 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, talebi halinde kendisine İADESİNE,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 5.250,21-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 1.312,60-TL’nin düşümü ile kalan 3.937,61-TL harcın davalı … A.Ş’den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,5-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6-İstinaf aşamasında davacı ve davalı tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren yapan üzerinde bırakılmasına,7-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2019 gün ve 2015/964 E. – 2019/1101 K.sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,7/1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,76.858,67-TL tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 7/2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 5.250,21 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,16 TL + 1.606,54 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.640,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.609,51 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,( tahsilde tekerrür oluşmaması açısından, ilk derece mahkemesince harç tahsil müzekkeresi yazılmış ise dikkate alınmasına)7/3-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 8.804,45 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, 7/4-Davacı tarafından yapılan; 1.672,50 TL harç, 2.400 TL bilirkişi ücreti, 693,50 TL ATK ücreti, 475,50 TL posta – tebligat ve müzekkere giderinden oluşan toplam 5.241,50 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 7/5-Davalı taraf yargılamada vekille temsil edilmiş ise de, davanın redde ilişkin bölümü takdiri indirimden kaynaklandığından , davalı taraf yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,7/6-Davalı tarafından sarf edilen ve dosyaya yansıyan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, 7/7-Yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 25/02/2021