Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1227 E. 2022/2001 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1227
KARAR NO: 2022/2001
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2018/303 Esas – 2019/845 Karar
DAVANIN KONUSU: Değer ve Kazanç Kaybı Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı … Tic Ltd Şti’nin maliki, davalı … şirketine ZMM sigortalı … plaka sayılı aracın davalı … sevk ve idaresinde iken 13/01/2018 tarihinde karıştığı trafik kazası neticesinde müvekkilinin maliki olduğu … plaka sayılı araçta hasar meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında davalı araç sürücüsü …’ün tam kusurlu olduğunu kabul ettiğini, kaza gerçekleşene kadar müvekkilinin aracında herhangi bir değişen parçası olmadığı gibi bir çiziğin dahi bulunmadığını, araçta değer kaybı meydana geldiğini ve davalıların değer kaybı zararından sorumlu olduklarını, değer kaybı ödenmesi için davalı … şirketine başvuruda bulunduklarını ve davalı … şirketi tarafından 3.600,00-TL gibi düşük bir bedel ödendiğini, oysaki meydana gelen değer kaybının daha yüksek olduğunu, ağır hasar nedeniyle aracın bir ay kadar serviste kaldığını, bu süre içerisinde taşımacılık işi ile uğraşan müvekkilinin işini yapabilmek için ikame servis aracı kiraladığını ve kiralama bedeli olarak 7.080,00-TL ödediğini, ödenen bedelden davalılar araç sürücüsü ile araç işleteninin sorumlu olduğunu ileri sürürek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000-TL eksik ödenen değer kaybı zararının davalı araç sürücüsü ve işletenden olay tarihinden, davalı … yönünden poliçe limitini aşmamak ve temerrüd tarihinden itibaren işletilecek faizi ile müştereken ve müteselsilen, ikame araç nedeniyle ödenen 7.080,00-TL’nin davalılar araç sürücüsü ve işletenden ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Ltd Şti vekili cevap dilekçesi ile; kazanın Ümraniye ilçesinde meydana gelmesi nedeniyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacıya ait aracın servis olarak kullanılması nedeniyle başkaca kazaya veya hasara uğrayıp uğramadığının araştırılması gerektiğini, kazaya karışan müvekkiline ait … plaka sayılı aracın davalı … AŞ nezdinde ZMM sigortalı olduğunu ve değer kaybı zararının poliçe kapsamında olduğunu ve davalı … şirketi tarafından ödeme yapıldığını, davacının zararının daha yüksek olduğunun tespiti halinde dahi bakiye zararın davalı … şirketinden istenilmesi gerektiği için müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, kazanın 13/01/2018 tarihinde gerçekleştiğini ancak ekspertiz raporunun kazadan 40 gün sonra düzenlendiğini ve bu durumun müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını, bu nedenle 30 gün süre ile araç kiralanma bedelinin tamamının müvekkilinden istenilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, araç sürücüsüne yüklenen kusuru kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davanın belirsiz alacak niteliği taşımaması nedeniyle belirsiz alacak davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın dava açmadan önce yaptığı başvuru üzerine belirlenen değer kaybı zararının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini, kazadaki kusur durumunun tespiti için ATK’dan rapor alınması, talebin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar dikkate alınarak değerlendirilmesi, değer kaybının tespiti bakımından davacıya ait aracın başkaca kazaya karışıp karışmadığının hasara uğrayıp uğramadığının tespiti gerektiğini, davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunulmaması nedeniyle ancak dava tarihinden itibaren ve yasal faiz istenebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … davaya ilişkin cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.İlk derece mahkemesince; alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, aracın kaza öncesi ve kaza sonrası tamir edilmiş rayiç bedelleri dikkate alındığında 3.600-TL değer kaybı oluşacağı, aracın makul tamir süresinin 10 gün olabileceği bu süre için davacının araç mahrumiyetinden kaynaklı olarak 2.000,00-TL talep edebileceği, davalı … şirketi tarafından araçta meydana gelen değer kaybı yönünden ödeme yapılmış olduğu, bu itibarla davacının değer kaybından kaynaklı alacağı bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne (davalı … şirketinin daha önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada delil bulunmadığından davalı şirket tarafından değer kaybı nedeniyle yapılan ödeme tarihi temerrüt tarihi kabul edilerek bu tarihten itibaren yasal faiz işletilme sureti ile), değer kaybına ilişkin talep yönünden davanın ise reddi gerektiği kanaati ile;”Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile;1-Değer kaybına ilişkin davanın REDDİNE,2-Araç mahrumiyetinden kaynaklanan 2.000TL maddi tazminatın davalılar … ve … Ltd Şti’den kaza tarihi olan 13/01/2018 tarihinden itibaren, davalı … şirketi yönünden ise 27/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,3-Fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi tarafından tavzih talebinde bulunulduğu, davacı vekilince ve davalı … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu görülmüştür.Davacı vekilinin istinaf nedenleri; bilirkişi tarafından düzenlenen raporun maddi gerçeğe aykırı olduğu, sundukları kira sözleşmesine göre 30 gün boyunca araç kiralandığı gerçeği karşısında bilirkişi tarafından 10 günlük onarım süresinin farazi olarak belirlendiği, aracın 1 ay onarımda kalmasına rağmen biçilen değer kaybı zararının düşük olduğu hususlarına ilişkindir.Davalı …vekilinin istinaf nedenleri; müvekkili sigorta şirketinin kazanç kaybından sorumlu olmadığı, kazanç kaybının poliçe teminatı dışında olmasına rağmen mahkemece müvekkili aleyhine kazanç kaybına hükmedildiği hususlarına ilişkindir.6100 sayılı HMK m. 355 gereğince istinaf edenin sıfatı, istinaf neden ve gerekçeleri ile kamu düzeni ile ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede;Dava, trafik kazasından kaynaklı değer kaybı ve kazanç kaybı talebine ilişkindir.1-Davacı vekilinin istinaf talebine yönelik incelemede;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine ve kazanın meydana geliş biçimine uygun, yeterli, taraf-yargı denetimine açık olmasına, bilirkişi raporu ile belirlenen değer kaybı zararının dava tarihinden evvel davalı … şirketi tarafından karşılanması nedeniyle değer kaybı tazminatı talebinin reddine, kazanç kaybı talebinin ise; davalı tarafın davacının gerçek zararından sorumlu olduğu, kazaya karışan araca ilişkin eksper incelemesinin geç yapılması veya aracın makul süreden fazla süre ile serviste kalmasının davalıların sorumluluğunda olmadığı dikkate alınarak kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf talebinin HMK m. 353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.2-Davalı … vekilinin istinaf talebine yönelik incelemede;Davacı vekilince dava dilekçesi ile, 7.080,00-TL kazanç kaybı ile 3.000-TL değer kaybının tahsili talep edilmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davacının talebinin kısmen kabulü ile değer kaybına ilişkin davanın reddine, araç mahrumiyetinden kaynaklanan 2.000-TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dolayısıyla davalı … şirketi aleyhine kabul edilen alacak miktarı 2.000,00-TL’dir.29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalarda verilen karar kesin olup, hüküm tarihi olan 2019 yılı itibariyle kesinlik sınırı 4.400,00-TL’dir. Bu durumda eldeki davada istinaf eden davalı aleyhine kabul edilen ve istinaf konu alacak miktarı olan 2.000,00-TL, ilk derece mahkemesinin kararının kesinlik sınırı olan 4.400,00-TL’nin altında kalmaktadır.HMK’nın 346/1.maddesi hükmü uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının miktarı itibariyle kesin olduğu durumlarda usulden red kararının yerel mahkemesince verilmesi gerekli ise de, temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davalı … vekilinin aleyhi kabul edilen kısma yönelik istinaf dilekçesinin ve isteminin; HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararın, kesin olması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Gerekçe uyarınca; 1/Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,(a) İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 26,30-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, (b) İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,(c) İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına,2/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik davalı …vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 346/1 ve 352.madde hükümleri uyarınca USULDEN REDDİNE, (a) İstinaf aşamasında davalı …tarafından yatırıldığı anlaşılan 34,15-TL nisbi istinaf karar harcı ile karar düzeltme harcı adı altında alınan 113,30-TL harcın istek halinde yatırana İADESİNE,(b) İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,(c) İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.29/12/2022