Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1223 E. 2022/1992 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1223
KARAR NO: 2022/1992
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2019
NUMARASI: 2018/608 Esas – 2019/1086 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili 17/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle;11/09/2017 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki davalı … Şirketinin işleteni olduğu, davalı Sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın müvekkillerinin çocuğuna çarparak ölümüne neden olduğunu, …’nün ölümü ile davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını, kazasının meydana gelmesinde …’in asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek, müvekkili … için 2.500,00-TL, müvekkili …için 2.500,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … ve … Ürünleri’nden 11.09.2017 olay tarihinden, davalı sigorta şirketinden (sigorta poliçe limiti dahilinde kalmak kaydıyla) ihbar tarihinden 8 iş günü sonra işleyecek ticari avans faizi ile mümkün değilse yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillere verilmesine, müvekkili … için 40.000-TL, müvekkili … için 40.000-TL olmak üzere toplamda 80.000-TL manevi tazminatın 11.09.2017 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile mümkün değilse yasal faizi ile sigorta şirketi hariç olmak üzere davalı … ve davalı … Ürünleri’nden müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillere ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 26/08/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile istemlerini müvekkili… için 71.489,99-TL, müvekkili … için 30.746,94-TL toplam 102.236,93-TL’ ye arttırmıştır. Davalı … işletmeleri vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın kasko sigorta poliçesinin bulunduğunu, aracın müvekkili şirket dışında kiralama yolu ile 3. bir şahıs tarafından kazanın yapıldığını, bu nedenle müvekkili şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kasko sigorta şirketine açılması gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde asıl kusurun ölene ait olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketin davacılara ödeme yaparak üzerine düşen sorumluluğun yerine getirdiğini, davacının ibranameyi imzaladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Kaza tespit tutanağı, İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/40 Esas sayılı dosyası, trafik tescil kayıtları, sigorta poliçesi, sigorta şirketine yazılan müzekkere cevapları, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporlar, aktüer raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 11/09/2017 tarihinde, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı … sevk ve idaresindeki, davalı … şirketinin işleteni olduğu … plaka sayılı aracın yaya olan davacının çocukları …’ye çarptığı ve onun ölümüne neden olduğu, ceza dava dosyası kapsamında alınan raporlar ile bu raporlarla uyumlu ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 30/05/2019 tarihli rapora göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 75 oranında, müteveffanın ise % 25 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı …ye 10.020,53 TL, davacı …’ye 3.570,57 TL ödendiği, yargılama aşamasında ise davacıların bakiye zararlarının davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığı, maddi tazminat bakımından davanın konusuz kaldığı; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana gelmesindeki kusur durumu, olay nedeniyle davacılarda meydana gelen elem ve ızdırabın derecesi, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet dikkate alınarak davacıların her birine 35.000,00 TL manevi tazminat takdir etmek gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesi ile; 1-Maddi tazminat talebi bakımından,Davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,2- Manevi tazminat talebi bakımından; -35.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … ve Davalı … San Tic Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACI …’YE ÖDENMESİNE, -35.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … ve Davalı … San Tic Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’YE ÖDENMESİNE,Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davacılar vekili ile davalılar … ile … şirketi vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf başvuru sebepleri;müvekkilleri lehine takdir edilen manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olmadığı hususuna ilişkindir. Davalılar … ve … Ürünleri İnşaat Taşımacılık San. Tic. Ltd. Şti. Vekilinin istinaf başvuru sebepleri; dosyada tazminatın ret edilen kısımları için … ve …r Orman ürünleri şirketi adına ayrı ayrı vekaletnameleri bulunduğundan her iki müvekkili için ayrı ayrı ret vekalet ücreti olan 2.725,00’şer TL’ye hükmedilmesi gerekirken eksik ve hatalı olarak sadece 1 vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında isabetsizlik olduğu, davalı sigorta şirketinin aynı zamanda Kasko sigortacısı olduğunu, manevi tazminat yönünden de sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, müvekkilleri açısından manevi tazminatın konusuz kalması nedeniyle aleyhlerine manevi tazminat ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. 11/09/2017 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki davalı … Şirketinin işleteni olduğu, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın davacıların kızı …’ye çarpması sonucu ölümüne sebebiyet verdiği, …’nün ölümü ile davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığı, kazasının meydana gelmesinde …’in asli kusurlu olduğu iddiasıyla araç maliki, sürücü ve ZMM sigortacısı aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece istinaf yasa yoluna başvuran davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin ‘istinaf başvurusu sırasında ödemesi gereken nispi istinaf karar ve ilam harcının eksik yatırıldığı, istinaf gider avansının yatırılmadığını tespit etmesi üzerine, yatırılması gereken eksik harç miktarları belirtilmek suretiyle HMK’nın 344.maddesi uyarınca davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti. vekiline muhtıra gönderildiği, muhtıranın 19/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak yasal süresi içerisinde eksik harcın yatırılmadığı görüşünden hareketle 04/02/2020 tarihli ek kararla davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin İstinaf İsteminden Vazgeçmiş Sayılmasına karar verilmiştir. Bu ek karar davalılar … ve … Ürünleri İnşaat Taşımacılık San. Tic. Ltd. Şti. vekiline usulüne uygun şekilde 02/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak bu ek karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmamış, bu durumda, davalılar … ve … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusu incelenmemiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, ölenin yaşı (6 yaşında), paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, ölümle sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun olup, yeterli olduğundan, davacılar vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf itirazının yerinde olmadığı, HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca,1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, 2/İstinaf eden davacılardan alınması gereken ayrı 80,70’er TL harçtan peşin yatırılan 54,40’ar TL harcın düşümü ile 26,30’ar TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.29/12/2022