Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/12 E. 2023/540 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/12
KARAR NO: 2023/540
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2019
NUMARASI: 2017/254 Esas – 2019/1149 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, davacılardan …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde meydana gelen 28/08/2015 günlü trafik kazasında, bu araç içinde yolcu olarak bulunan …’in yaralanarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini, …’in ölümüyle eş ve çocukları olan davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, kazadan sonra davalı … Sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde 42.425,18-TL tazminat ödemesi yapılmış ise de; bu ödemenin gerçek zararı karşılamaktan uzak olduğunu, diğer sigorta şirketi tarafından ise herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak), her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 24/04/2019 günlü ıslah dilekçesi ile de; davacı eş … için olan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin istek miktarını 26.508,38-TL’ye çıkarttıklarını açıklayarak, bu miktarın 16/11/2015 tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacı …’e verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; talep konusu kazaya karıştığı ileri sürüren … plaka sayılı aracın vekil edeni sigorta şirketi nezdinde 05/04/2015-05/04/2016 tarihleri arasını kapsar biçimde ZMM sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı bulunduğunu, bu nedenle kazanın oluşumundaki taraf kusur durum ve oranlarının ne olduğunun usulüne uygun şekilde tespit edilmesi gerektiğini, ancak davacı tarafın kazadan sonra yapmış olduğu başvuru sonucunda açılan hasar dosyası kapsamında 16/11/2015 tarihinde 42.425,18-TL tutarında ödeme yapıldığını, bu ödemeyle poliçeden doğan tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, bakiye bir sorumluluğun kalmadığını, aksi düşünce halinde de yapılan ödemenin güncellenmesi suretiyle tazminat hesaplamasında gözetilmesini istediklerini ve davacı çocukların kaza tarihinde desteklik yaş sınırını aşmış olmaları nedeniyle tazminat taleplerin yerinde olmadığını, faiz başlangıcı bakımından da dava tarihinin esas alınabileceğini belirterek davaya karşı koymuştur. Davalı … Sigorta A.Ş vekili ise cevap dilekçesinde özetle; vekil edeni sigorta şirketinin … plaka sayılı aracın İMM sigortacısı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu yoluna gidilebilmesi için kaza tarihinde 290.000,00-TL olan ZMM sigorta poliçesi limitinin tüketilmesi gerektiğini, somut olayda böyle bir durum olmadığından, aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; …’in ölümüyle sonuçlanan 28/08/2015 günlü trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsünün %75 oranında, … plaka sayılı araç sürücüsü olan davacı …’in ise %25 oranında kusurlu bulunduğu, bu durumda davalı … Sigorta A.Ş’nin davacı eş … bakımından oluşan zararın %75’inden sorumlu tutulabileceği, diğer davacıların ise destek tazminatı talep hakları bulunmadığı, her ne kadar dosya kapsamında temin edilen aktüer kök ve ek raporda ödeme tarihindeki verilere göre davalı … Sigorta tarafından …’e yapılan ödeme miktarının, ödeme tarihindeki zararı %94 oranında karşıladığı ve bu nedenle de ödemenin yeterli olduğu bildirilmiş ise de; davalı sigorta şirketine verilen kesin mehile rağmen ödemeye dayanak bir ibraname ibraz edilemediğinden, bilirkişi raporlarına bu yönü ile itibar edilemeyeceği, yapılan ödemenin kısmi ifa olarak değerlendirilebileceği, yapılan ödeme miktarının güncellenmesi neticesinde de davacı …’in bakiye zarar miktarının 26.508,38-TL olduğunun tespit edildiği ve ZMM sigorta poliçesinin limiti aşılmadığından diğer davalı … Sigorta Şirketine yönelik davanın reddi gerektiği şeklindeki gerekçeyle; Davanın KISMEN KABULÜNE, -Davacıların davalı … Sigorta şirketi yönünden davasının REDDİNE, -26.580,38 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 16/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigortadan alınarak davacı …’e verilmesine, -Davacılar …, … ve …’un destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; eldeki dava açılmadan önce davacı …’e yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar miktarını %94 oranında karşıladığı, dolayısıyla yeterli olduğu bilirkişi raporlarıyla açıkça belirlendiği halde, adı geçen davacı bakımından da davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçim ve şekilde kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve varsayıma dayalı olarak destek tazminatına karar verilmesinin hatalı bulunduğu hususlarına yöneliktir. Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen, ölüm olayına dayanarak açılmış, destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir. Görülmekte olan davada davacı tarafça, … bakımından yapılan sigorta ödemesinin yetersiz olduğu belirtilerek bakiye tazminat talebinde bulunulmuş, davalı sigorta şirketi ise yapılan ödemenin yeterli olduğunu, bakiye bir sorumluluğun kalmadığını ileri sürmüştür. Dosya kapsamında temin edilen 12/10/2018 günlü kök ve 16/04/2019 günlü ek raporda ödeme tarihindeki verilere göre, davacı eş …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 45.066,28-TL olduğu, yapılan ödemenin ise 42.425,18-TL bulunduğu, bu durumda yapılan ödemenin zararı karşılama oranının %94 olması nedeniyle, yeterli sayılması gerektiği yönünde görüş bildirildiği, ancak mahkemece davalı sigorta şirketi tarafından verilen kesin süre içerisinde geçerli bir ibraname ibraz edilemediği, bu nedenle yapılan ödemenin kısmi ödeme olarak değerlendirilebileceği, 16/04/2016 günlü rapor tarihi itibariyle belirlenen güncel zarar miktarından, yapılan ödemenin güncellenmiş halinin düşümü ile bulunan bakiye zararın hüküm altına alınması gerektiğinin benimsendiği ve buna göre karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, taraflar arasında istinaf eden davalı sigorta şirketi tarafından davacı …’e 16/11/2015 tarihinde 42.425,18-TL ödeme yapıldığı ve ödeme tarihindeki verilere göre davacı zararının esasen 45.066,28-TL olduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi taraflar arasında düzenlenmiş bir ibraname de dosyaya sunulabilmiş değildir. Hal böyle olunca mahkemece; davacı eş …’e davalı … Sigorta tarafından yapılan ödemenin kısmi ödeme niteliğinde olduğu kabul edilerek, karar tarihine en yakın tarihteki verilere göre doğru biçimde yapılarak bulunan tazminat miktarından, yapılan kısmi ödemenin, yargıtay özel dairesinin yerleşmiş içtihatları gözetilerek, güncellenmiş değerinin düşülmesi neticesinde kalan bakiye destek tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasında, istinaf edenin sıfatına ve istinaf nedenlerine göre; usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden( Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 19/04/2022 gün 2021/8816 E.,2022/7414K sayılı ilamı), davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde olmadığı sonucuna varılan istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 1.815,70-TL harçtan, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan toplam 453,92-TL harcın düşümü ile kalan 1.361,78-TL bakiye istinaf karar ve ilam harcının, davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/03/2023