Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1192 E. 2023/1955 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL BAM
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1192
KARAR NO: 2023/1955
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/09/2019
NUMARASI: 2018/643 Esas – 2019/705 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, davacıların eşi ve babaları …’e çarpması sonucunda meydana gelen 30/06/2014 günlü trafik kazasında …’in vefat ettiğini, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın %100 kusurlu olduğunu, diğer davalının kazaya neden olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirket olduğunu, davacıların …’in ölümüyle desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000,00-TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 2.000,00-TL maddi tazminatın davalı … şirketi bakımından temerrüt tarihinden davalı sürücü yönünden ise olay tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen; ayrıca davacı eş … için 60.000,00-TL, çocuklar …, … ve … için ayrı ayrı 20.000,00-TL olmak üzere toplam 110.000,00-TL manevi tazminatın da olay tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesi özetle; … plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 14/11/2013-14/11/2014 tarihleri arasını kapsar biçimde ZMM sigortalı bulunduğunu, davalı … şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti olan 268.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, ayrıca dava açılmadan önce davacılara ödeme yapıldığını ve davacıların tüm zararlarının karşılandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın Van ilinde meydana geldiğini, müvekilinin ve davacıların ikametgahının Van olduğunu, bu nedenle mahkemenin yetkisiz bulunduğunu, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde açılacak davalardan olmadığını, ayrıca müvekkilinin olayda kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin de davacı tarafa kaza sonrasında bir miktar ödeme yaptığını, dolayısıyla davacı taraf taleplerinin hukuk ve yasaya uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; davaya konu kazanın Van ilinde meydana geldiği; davacıların yerleşim yerinin Van olduğu, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu; HMK’nun 16. maddesi uyarınca olayın meydana geldiği, zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili bulunduğu dikkate alındığında; davalı … vekilinin mahkemenin yetkisine yönelik itirazlarının yerinde bulunduğu; davalı … A. Ş.’nin merkezinin mahkemenin yargı çevresinde bulunmakta ise de; diğer davalı …’ın ve davacıların yerleşim yerinin mahkemenin yargı çevresi dışında bulunduğu gibi olayın da mahkemenin yargı çevresi dışında gerçekleştiği dikkate alındığında; olayın meydana geldiği yer mahkemesi olan Van Asliye Ticaret Mahkemesinin davada yetkili bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ve bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda verilen 17/05/2018 gün 2017/758 Esas-2018/511 Karar sayılı ilamla; yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna işaret edilerek, mahkemece verilen kararın HMK.m.353/1-a/3 uyarınca kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yargılama yapılarak karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderildiği görülmüştür.Dairece verilen kaldırma kararından sonra mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; Davacıların maddi tazminata ilişkin taleplerinden yargılama sırasında feragat ettikleri, bu durumda maddi tazminata ilişkin davanın reddi gerektiği, davacıların manevi tazminata ilişkin talepleri bakımından da kazanın meydana geldiği tarih, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %15 oranında, müteveffa yaya …’in ise %85 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın yaşı, davacılarla yakınlığı, tarafların dosyaya yansıyan sosyo-ekonomik durumları dikkate alındığında, manevi tazminata ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verilmesinin uygun olacağı şeklindeki özet gerekçeyle;-Maddi tazminat davası yönünden;-Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının, davacının maddi tazminat talebinden feragat etmesi nedeniyle reddine, -Manevi tazminat yönünden;-Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın 30/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, -Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 30/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, -Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 30/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, -Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 30/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu, ayrıca sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle sulh olunan maddi tazminat davası için davalı işleten lehine ücreti vekalet hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu ve manevi tazminat bakımından da davacı taraf yararına hükmedilen vekalet ücretini aşar biçimde davalı … lehine ücreti vekalet takdir edilmiş olmasının hatalı bulunduğuna ilişkindir.Davalı … vekilinin istinaf nedenleri ise; kazanın meydana gelmesinde ağır kusurlu müteveffa olduğu ve kazadan sonra vekil edeni tarafından davacı tarafa elinden geldiğince maddi ve manevi destek sağlandığı dikkate alındığında davacılar tarafından açılan davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesinin isabetsiz olduğuna yöneliktir.Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış, maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.Davacılar vekilinin hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu, davalı vekilininde manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerektiğine yönelik istinaf itirazları birlikte değerlendirildiğinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %15 oranında tali, müteveffanın ise %85 oranında kusurlu asli kusurlu olduğu belirlenmiş olmasına rağmen, ölümün karşılaşılabilecek en ağır sonuç oluşu, ölenin davacılarla yakınlığı, yaşam tecrübelerine göre davacıların ölüme bağlı olarak duydukları elem ve ızdırabın ağırlığı ile davalı … kazadan sonra davacı tarafla ilgilenmiş ve birtakım yardımlarda bulunmuş ise de yapıldığı ileri sürülen yardımların atifet niteliğinde oluşu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihi (30/04/2014), kaza tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması gereği yanında manevi huzuru sağlayabilecek kadar olması, gerekliliği birlikte değerlendirildiğinde; ölümle sonuçlanan taksirli bir eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun olup, yetersiz veya fazla olmadığı sonucuna varıldığından, taraf vekillerinin manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.Davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazlarına gelince;Yargılama sırasında davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 01/04/2019 günlü dilekçe ile davalı … şirketi tarafından maddi tazminat taleplerinin karşılanması nedeniyle maddi tazminata ilişkin taleplerinden feragat ettikleri, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı açıklandıktan sonra, sadece davalı sürücü-işleten hakkındaki manevi tazminata ilişkin talepleri yönünden davaya devam ettikleri yönünde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.Hal böyle olunca davacıların maddi tazminata ilişkin taleplerinden feragat etme nedeni, davalı … şirketi tarafından yapılan ödeme olması ve ödemeye bağlı olarak yapılan böyle bir feragatin hakkın özünden feragat edildiği anlamına gelmemesi karşısında, mahkemece feragat nedeniyle reddine karar verilen maddi tazminat talepli dava bakımından davalı … yararına ret vekalet ücreti takdir edilmiş olması isabetsiz olmuştur.Bundan ayrı mahkemece davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ve kısmen reddine hükmedilmiş olup, manevi tazminat bakımından davacılar yararına kabul edilen toplam miktar gözetilerek 3.600,00-TL vekalet ücreti takdir edilmiş, ancak davalı … lehine 9.150,00-TL ret vekalet ücretine hükmedilmiştir.Oysa karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2 madde hükmüne göre manevi tazminata ilişkin bir talebin kısmen reddi durumunda karşı taraf yararına hükmedilecek ücret davacı taraf lehine belirlenen ücreti geçemez.Bu durumda davalı … yararına hüküm altına alınan ret vekalet ücretinin de 3.600,00-TL’yi aşmaması gerektiği konusunda herhangi bir duraksama bulunmadığından, ilk derece mahkemesince AAÜT hükümlerine aykırı bir biçimde adı geçen davalı lehine 9.150,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.Ancak açıklanan bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar gözetilerek, hükmün diğer bölümlerine dokunulmaksızın sadece hatalı olduğu sonucuna varılan vekalet ücretine ilişkin hüküm bölümlerinin düzeltilmesi suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1- İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/09/2019 tarih ve 2018/643 Esas 2019/705 Karar sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise yine yukarıda bentler halinde ayrı ayrı işaret edilen sebeplerle KISMEN KABULÜNE ve KISMEN REDDİNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan peşin olarak yatırıldığı anlaşılan maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacı tarafa iadesine, b-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı …’tan alınması gereken 2.049,30-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 513,00-TL’nin düşümü ile kalan 1.536,30-TL bakiye harcın davalı …’tan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, c-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, d-)İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ise takdiren yapan taraf üzerinde bırakılmasına, 2-) İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/09/2019 tarih ve 2018/643 Esas-2019/705 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-)Maddi tazminat davası yönünden; Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının, davacının maddi tazminat talebinden feragat etmesi nedeniyle reddine, b-)Manevi tazminat yönünden; -Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın 30/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, -Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 30/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, -Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 30/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, -Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 30/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine, c-)Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.049,30 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.020,10 TL karar harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına, ç)Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden (- usuli kazanılmış hak nedeniyle) ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen manevi miktarı üzerinden belirlenen 3.600,00 TL vekâlet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, d-)Davalı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hukuki karşılıklılık ilkesi gözetilerek ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın ret edilen manevi tazminat miktarı üzerinden belirlenen 3.600,00- TL vekâlet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı …’a verilmesine, e-)Maddi tazminat yönünden davalı … davada kendini vekil ile temsil ettirmiş ise de, maddi tazminata ilişkin davadan zarar sorumlularından biri tarafından yapılan ödeme nedeniyle feragat edildiği anlaşıldığından adı geçen davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına, f-)Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 29,20 TL peşin harç toplamı: 58,40 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 91,4-TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, g-)Yatırılan gider avanslarından arta kalanın karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, maddi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından HMK.m.361 hükmü uyarınca tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık; manevi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından ise HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/11/2023